Akılların Birliği

Stok Kodu:
9789752484665
Sayfa Sayısı:
351
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%11 indirimli
393,00TL
347,41TL
9789752484665
530908
Akılların Birliği
Akılların Birliği
347.41
Aristoteles'in aklın mahiyeti ve nefsle ilişkisine dair muğlaklıklar barındıran tanımı, Aristoteles yorumcuları arasında aklın mahiyetine ilişkin farklı yorumların ve ciddi tartışmaların oluşmasına zemin hazırlamıştır. İslam dünyasının son büyük Aristoteles şârihi ve Latin dünyanın meşhur “commentator”ü İbn Rüşd de De Anima'ya yazdığı şerhlerde, özellikle de eş-Şerhu'l-kebîr'de problemi felsefî ve teolojik yansımaları bağlamında ele almıştır. Faal aklın ayrık, değişmez ve etkilenmez niteliklerinin heyûlânî akılda da bulunduğunu ileri süren İbn Rüşd, heyûlânî aklın semavî akıllar arasında yer alan dördüncü bir varlık türünü temsil ettiğini, herkeste bulunan tek bir akıldan ibaret olduğunu iddia ederek büyük bir tartışmanın da başlamasına yol açmıştır. İbn Rüşd'ün en büyük okuyucu ve eleştirmenlerinin başında gelen Thomas Aquinas, Aristoteles'in aklın mahiyeti ve fiillerine ilişkin tanımını, daha ziyade aklın ontolojik gerçekliği olup olmadığı sorunu bağlamında ele alarak İbn Rüşd'ün heyûlânî aklın ayrık, ortak ve tek bir akıl olduğu tezini; bireysel nefsin ölümsüzlüğüne, kişisel kimliğin devamına ve bireysel akletmeye imkân tanımaması gibi felsefî ve teolojik gerekçelerle eleştirmiştir. Bu çalışma, İbn Rüşd'ün akılların birliği ve müşterekliği tezini Aquinas'ın Akılların Birliği Meselesinde İbn Rüşdcülere Reddiye adlı eserindeki eleştirileri bağlamında değerlendirerek İslam felsefesi ile Latin Ortaçağ felsefesi arasındaki sıkı ilişkiyi gözler önüne sermektedir.
Aristoteles'in aklın mahiyeti ve nefsle ilişkisine dair muğlaklıklar barındıran tanımı, Aristoteles yorumcuları arasında aklın mahiyetine ilişkin farklı yorumların ve ciddi tartışmaların oluşmasına zemin hazırlamıştır. İslam dünyasının son büyük Aristoteles şârihi ve Latin dünyanın meşhur “commentator”ü İbn Rüşd de De Anima'ya yazdığı şerhlerde, özellikle de eş-Şerhu'l-kebîr'de problemi felsefî ve teolojik yansımaları bağlamında ele almıştır. Faal aklın ayrık, değişmez ve etkilenmez niteliklerinin heyûlânî akılda da bulunduğunu ileri süren İbn Rüşd, heyûlânî aklın semavî akıllar arasında yer alan dördüncü bir varlık türünü temsil ettiğini, herkeste bulunan tek bir akıldan ibaret olduğunu iddia ederek büyük bir tartışmanın da başlamasına yol açmıştır. İbn Rüşd'ün en büyük okuyucu ve eleştirmenlerinin başında gelen Thomas Aquinas, Aristoteles'in aklın mahiyeti ve fiillerine ilişkin tanımını, daha ziyade aklın ontolojik gerçekliği olup olmadığı sorunu bağlamında ele alarak İbn Rüşd'ün heyûlânî aklın ayrık, ortak ve tek bir akıl olduğu tezini; bireysel nefsin ölümsüzlüğüne, kişisel kimliğin devamına ve bireysel akletmeye imkân tanımaması gibi felsefî ve teolojik gerekçelerle eleştirmiştir. Bu çalışma, İbn Rüşd'ün akılların birliği ve müşterekliği tezini Aquinas'ın Akılların Birliği Meselesinde İbn Rüşdcülere Reddiye adlı eserindeki eleştirileri bağlamında değerlendirerek İslam felsefesi ile Latin Ortaçağ felsefesi arasındaki sıkı ilişkiyi gözler önüne sermektedir.
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 347,41    347,41   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat