AKP ve Türk Sağı

Hasan Bülent Kahrman, Recep Yener'le söyleserek hazirladigi yeni kitabinda AKP'yi Türk Sagi'nin Cumhuriyetten beri süregelen temel karakteristik özellikleriyle akrabaligini ortaya koyarak ele aliyor ve irdeliyor.AKP, Türkiye'nin gerçegi. Ama AKP, kendisini açiklayabilen bir gerçek degil. Kendisini açiklayamadigi için de AKP'yi anlamak istiyorsak Türk saginin gelisimine de bakmamiz gerekir. Elinizdeki kitabin amaci da bu. Sadece AKP'yi ele alan bir monografi olmaktan ve bu partinin gündelik siyasal pratik içinde yaptiklarinin bir dökümünü çikarmaktan ziyade, AKP'nin attigi her adimin, aldigi her siyasal tutumun hep bir arkaplani bulundugu düsüncesinden hareketle bunu gösteriyor. Kisacasi, AKP burada, Türkiye'de genel anlamda sagin, daha sonra da özel olarak Islami siyasetin içinde ele aliniyor. Türkiye, her ne kadar muhafazakâr oldugunu söylese de, muhafazakârligi ne bir siyasal ideoloji olarak benimsemistir, ne de kültürel bir kategori olarak. Her dönemde etkin ve egemen olan Sag'in kültürel eksikligi ve yetersizliginden kaynaklanan bir durumdur bu. Kültürel planda kendisine ait geçmisi bilmeyen, pratik olarak da onu modern bir davranis kalibina dönüstüremeyen Türk sagi, giderek didaktik-pragmatik bir siglik içinde kalmis, içine kapali, kisir bir milliyetçiligin kucaginda toplumu tahakküm altinda tutmaktan öte bir yol bulamamistir. AKP, iste bu tarihin kristallesmis seklidir, bu tarihsel-siyasal süreklilik içinde rolünü oynamaktadir ve bu yüzden, gelenegi malum, gelecegi meçhul bir partidir...