9789755397290
549760
https://www.merkezkitabevi.com/arabesk
Arabesk
202.80
Bu kitap, her seyden önce, yarim yüzyili askin bir zamandir varligini sürdüren ve Türkiye'de en çok dinlenen müzik olarak kitleleri pesinden sürükleyen arabeski, önyargilardan uzak ve dogrudan müzigin içerisinden inceleyen bilimsel bir çalisma niteligi tasiyor. Uzun yillar siyasi ve kültürel kutuplasmalarin odaginda yer almasina ragmen, sanatsal bir üslup olan arabesk sürekli ihmal edilmis, akademik müzik çevrelerince de en ufak bir ilgi görmemistir. Bugüne dek arabesk üzerine yapilan arastirmalarin sosyologlarca yazilmis birkaç kitaptan ibaret olmasi hem konuya duyulan ilgisizligin hem de müzikolojinin Türkiye'deki hazin durumunun bir göstergesidir. Halbuki siyasi ve toplumsal dönüsüm sürecinin bir parçasi olarak evrilen ve barindirdigi ögelerle farkli müzik türleriyle eklemlenen arabesk, tartismasiz Türkiye'deki popüler müziklerin yapisini besleyen en temel üsluptur. Bu kitap, hem bir icraci hem de bir bilim insani olarak müzikle ilgilenen Ugur Küçükkaplan'in, saman alevi gibi parlayip sönen yüzeysel tartismalarin dilsiz öznesi olan arabeske müzigin içinden yaklasma çabasinin ürünüdür. Ayni zamanda bu kitap, konuya iliskin söz alanlarin mimari bir üslup oldugundan dem vurup, hiçbir ilgisi olmamasina ragmen israrla Schumann'in arabesk olarak nitelendirilen eserleri üzerinden açiklamaya çalistigi arabeskle Türkiye'deki arabesk müzigin birbirlerinden farkli seyler oldugunun ayirdinda olan bir anlayisla kaleme alinmistir. Yazar bu kitapta arabeskin zannedildiginden çok daha önce, elestirel bir biçimde ele alinan Cumhuriyet'in müzik politikalarinin yarattigi iklimde gelistigini ileri sürerken, ayni zamanda çesitli dönemlere ayirarak irdeledigi arabeskin teknik özelliklerini dogrudan müzikal analizlerle gösteriyor. Elbette yerini bilerek ve objektif bir durus sergileyerek...Ince Kapak:
Bu kitap, her seyden önce, yarim yüzyili askin bir zamandir varligini sürdüren ve Türkiye'de en çok dinlenen müzik olarak kitleleri pesinden sürükleyen arabeski, önyargilardan uzak ve dogrudan müzigin içerisinden inceleyen bilimsel bir çalisma niteligi tasiyor. Uzun yillar siyasi ve kültürel kutuplasmalarin odaginda yer almasina ragmen, sanatsal bir üslup olan arabesk sürekli ihmal edilmis, akademik müzik çevrelerince de en ufak bir ilgi görmemistir. Bugüne dek arabesk üzerine yapilan arastirmalarin sosyologlarca yazilmis birkaç kitaptan ibaret olmasi hem konuya duyulan ilgisizligin hem de müzikolojinin Türkiye'deki hazin durumunun bir göstergesidir. Halbuki siyasi ve toplumsal dönüsüm sürecinin bir parçasi olarak evrilen ve barindirdigi ögelerle farkli müzik türleriyle eklemlenen arabesk, tartismasiz Türkiye'deki popüler müziklerin yapisini besleyen en temel üsluptur. Bu kitap, hem bir icraci hem de bir bilim insani olarak müzikle ilgilenen Ugur Küçükkaplan'in, saman alevi gibi parlayip sönen yüzeysel tartismalarin dilsiz öznesi olan arabeske müzigin içinden yaklasma çabasinin ürünüdür. Ayni zamanda bu kitap, konuya iliskin söz alanlarin mimari bir üslup oldugundan dem vurup, hiçbir ilgisi olmamasina ragmen israrla Schumann'in arabesk olarak nitelendirilen eserleri üzerinden açiklamaya çalistigi arabeskle Türkiye'deki arabesk müzigin birbirlerinden farkli seyler oldugunun ayirdinda olan bir anlayisla kaleme alinmistir. Yazar bu kitapta arabeskin zannedildiginden çok daha önce, elestirel bir biçimde ele alinan Cumhuriyet'in müzik politikalarinin yarattigi iklimde gelistigini ileri sürerken, ayni zamanda çesitli dönemlere ayirarak irdeledigi arabeskin teknik özelliklerini dogrudan müzikal analizlerle gösteriyor. Elbette yerini bilerek ve objektif bir durus sergileyerek...Ince Kapak:
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 202,80 | 202,80 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.