Ayakta Bir Hayat

Stok Kodu:
9786053145448
Sayfa Sayısı:
352
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-01
Çeviren:
Ayşen Gür
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
%15 indirimli
308,00TL
260,26TL
9786053145448
411032
Ayakta Bir Hayat
Ayakta Bir Hayat
260.26
Mohammed Harbi genç yaşta Kurtuluş Savaşına katılmış, mücadele içinde olgunlaşmış, geniş vizyonlu, özyönetimi, antikapitalizmi ve enternasyonalizmi savunan bir devrimciydi. Boumedien onları durdurduğunda dünya çapında Ulusal Kurtuluş hareketleriyle yakın ilişkileri olan insanlardı. Harbi 1973'te yeniden özgürlüğüne kavuşup fikirlerini ifade etme olanağına kavuşunca yenilgiyi zafere dönüştürmeyi bilmiş, Cezayirlilere kendisinin de oyuncusu olduğu çağdaş tarihlerini bütün açıklığıyla kazandıran en büyük tarihçi olmuştur. Ben onunla 1975'te Beyrut'ta görüştüm. Lübnan'da iç savaş başlamış, başkentte yoğun siyasi tartışmaların ve askeri hazırlıkların olduğu bir yıldı. O siyasi olayların gelişimi ve siyasi çevrelerle eski ilişkileri tazeleme turu yapıyordu. Bunların içinde Filistinliler de vardı. Harbi onları iyi tanıyordu. Çünkü iktidarda iken Filistin Kurtuluş Hareketini resmen tanımışlar, Cezayir'de bir büro açma dileğini ileten Yaser Arafat'a bu olanağı vermişler, onları resmen tanıyan ilk Arap ülkesi olmuşlardı. Daha sonra bu büroyu yöneten Abu Cihad (Halil Al-Wazir) oradan dünya kurtuluş hareketleriyle, Çin'le, Küba'yla, Che Guevara ile ilişki kurmuştu. Ayrılırken Sorbonne'da ne öğrettiğini sorduğumda “büyü” demişti. Büyünün iki türü olduğunu, birinin kara, diğerinin ise beyaz olduğunu, beyaz büyünün de siyaset olduğunu söylemişti.

Ben onu ve onları tanımaktan onur duydum. Sanırım Cezayir halkı da böylesi devrimcilere sahip olmaktan gurur duyuyordur.

Gülten Savaşçı (Çayan) / 21 Temmuz 2021
Mohammed Harbi genç yaşta Kurtuluş Savaşına katılmış, mücadele içinde olgunlaşmış, geniş vizyonlu, özyönetimi, antikapitalizmi ve enternasyonalizmi savunan bir devrimciydi. Boumedien onları durdurduğunda dünya çapında Ulusal Kurtuluş hareketleriyle yakın ilişkileri olan insanlardı. Harbi 1973'te yeniden özgürlüğüne kavuşup fikirlerini ifade etme olanağına kavuşunca yenilgiyi zafere dönüştürmeyi bilmiş, Cezayirlilere kendisinin de oyuncusu olduğu çağdaş tarihlerini bütün açıklığıyla kazandıran en büyük tarihçi olmuştur. Ben onunla 1975'te Beyrut'ta görüştüm. Lübnan'da iç savaş başlamış, başkentte yoğun siyasi tartışmaların ve askeri hazırlıkların olduğu bir yıldı. O siyasi olayların gelişimi ve siyasi çevrelerle eski ilişkileri tazeleme turu yapıyordu. Bunların içinde Filistinliler de vardı. Harbi onları iyi tanıyordu. Çünkü iktidarda iken Filistin Kurtuluş Hareketini resmen tanımışlar, Cezayir'de bir büro açma dileğini ileten Yaser Arafat'a bu olanağı vermişler, onları resmen tanıyan ilk Arap ülkesi olmuşlardı. Daha sonra bu büroyu yöneten Abu Cihad (Halil Al-Wazir) oradan dünya kurtuluş hareketleriyle, Çin'le, Küba'yla, Che Guevara ile ilişki kurmuştu. Ayrılırken Sorbonne'da ne öğrettiğini sorduğumda “büyü” demişti. Büyünün iki türü olduğunu, birinin kara, diğerinin ise beyaz olduğunu, beyaz büyünün de siyaset olduğunu söylemişti.

Ben onu ve onları tanımaktan onur duydum. Sanırım Cezayir halkı da böylesi devrimcilere sahip olmaktan gurur duyuyordur.

Gülten Savaşçı (Çayan) / 21 Temmuz 2021
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 260,26    260,26   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat