9786057685957
457175
https://www.merkezkitabevi.com/bizans-selcuklu-ve-osmanli-topraklarinda-kulturel-uretim-araci-olarak-sirli-kaplar
Bizans, Selçuklu ve Osmanlı Topraklarında Kültürel Üretim Aracı Olarak Sırlı Kaplar
778.05
Bizans, Selçuklu ve Osmanlı Topraklarında Kültürel Üretim Aracı Olarak Sırlı Kaplar
Bizans, Selçuklu ve Osmanlı Topraklarında Kültürel Üretim Aracı Olarak Sırlı Kaplar, 13. Uluslararası ANAMED Yıllık Sempozyumu'nun sonucudur ve sırlı kapları yapan ve kullanan insanların mantalite ve kimliklerini araştırma arzusundan doğmuştur.
Seramiklerin ikonografisi ve bezeme tarzları “dekoratif motifler” anlayışından öteye giden özelliklerdir ve deşifre edilmesi gereken bir dili konuşurlar. Modern zamanlarda olduğu gibi, insanlar eskiden de muhtemelen sadece belli desenleri tanıyabiliyordu fakat yine de bezemeler hem yaratıcıların hem de kullanıcıların estetik duygularına açılan bir kapıydı; etkisi paylaşıldı ve dekore edilmiş seramiklerin ticareti yoluyla nakledildi. Aynı zamanda sofra kaplarının bir temsilcisi olarak sırlı seramikler, her zaman moda, zevk ve sosyal statünün özgün bir ifadesini taşımıştır. Olağanüstü bir sofra takımı ya da özel bir tabak takımı ile birinin zenginliği ve toplum içindeki duruşu gösterilebilirdi. Bu nedenle, özel bir yemek takımı sahibi olmak insanların her zaman ilgisini çekmiştir. Benzer ihtiyaçlar ayrıca ithal (ve böylece “egzotik”) seramiklerle de karşılanabilirdi, bu da ithal ve yerel yapılmış sırlı kapların arasındaki ilişki, etki ve etkileşim sorularını doğurur.
Bu görsel sonuçlara ulaşan imalat ve pişirme teknikleri her zaman hamur tarifleri ile deneyleri, yeni malzemenin ithalatı ve kullanımı, sırlama tekniklerinin benimsenmesi ve değişimini içeren bilinçli bir sürecin sonucuydu. Seramik yüzeyinin muamelesi, sırlama, astar hazırlığı ve uygulama metotlarına gelince çeşitli seçenekler içermekteydi. Sabitlik ve/ya da değişim bir seramik atölyesinin etkisinin genişlemesine ve coğrafi ya da geçici sınırlar üzerinde sosyoetnik devamlılığa işaret eder.
Bu bir takım sorularla başlayarak, bu yayın ile Doğu Akdeniz toplumlarına işlemiş karmaşık sosyoekonomik kalıpların çalışılması için Ortaçağ ve Erken Modern seramiklerinin geniş potansiyelini ortaya çıkarmayı umuyoruz. İnanıyoruz ki seramik dekorasyonu ve teknolojisindeki değişimlerin ardındaki teşvik ve motivasyonların izini sürmek yeni ihtimaller yaratabilir ve tarihi gerçeklikleri anlamak için yeni araçlar sunabilir.
Bizans, Selçuklu ve Osmanlı Topraklarında Kültürel Üretim Aracı Olarak Sırlı Kaplar, 13. Uluslararası ANAMED Yıllık Sempozyumu'nun sonucudur ve sırlı kapları yapan ve kullanan insanların mantalite ve kimliklerini araştırma arzusundan doğmuştur.
Seramiklerin ikonografisi ve bezeme tarzları “dekoratif motifler” anlayışından öteye giden özelliklerdir ve deşifre edilmesi gereken bir dili konuşurlar. Modern zamanlarda olduğu gibi, insanlar eskiden de muhtemelen sadece belli desenleri tanıyabiliyordu fakat yine de bezemeler hem yaratıcıların hem de kullanıcıların estetik duygularına açılan bir kapıydı; etkisi paylaşıldı ve dekore edilmiş seramiklerin ticareti yoluyla nakledildi. Aynı zamanda sofra kaplarının bir temsilcisi olarak sırlı seramikler, her zaman moda, zevk ve sosyal statünün özgün bir ifadesini taşımıştır. Olağanüstü bir sofra takımı ya da özel bir tabak takımı ile birinin zenginliği ve toplum içindeki duruşu gösterilebilirdi. Bu nedenle, özel bir yemek takımı sahibi olmak insanların her zaman ilgisini çekmiştir. Benzer ihtiyaçlar ayrıca ithal (ve böylece “egzotik”) seramiklerle de karşılanabilirdi, bu da ithal ve yerel yapılmış sırlı kapların arasındaki ilişki, etki ve etkileşim sorularını doğurur.
Bu görsel sonuçlara ulaşan imalat ve pişirme teknikleri her zaman hamur tarifleri ile deneyleri, yeni malzemenin ithalatı ve kullanımı, sırlama tekniklerinin benimsenmesi ve değişimini içeren bilinçli bir sürecin sonucuydu. Seramik yüzeyinin muamelesi, sırlama, astar hazırlığı ve uygulama metotlarına gelince çeşitli seçenekler içermekteydi. Sabitlik ve/ya da değişim bir seramik atölyesinin etkisinin genişlemesine ve coğrafi ya da geçici sınırlar üzerinde sosyoetnik devamlılığa işaret eder.
Bu bir takım sorularla başlayarak, bu yayın ile Doğu Akdeniz toplumlarına işlemiş karmaşık sosyoekonomik kalıpların çalışılması için Ortaçağ ve Erken Modern seramiklerinin geniş potansiyelini ortaya çıkarmayı umuyoruz. İnanıyoruz ki seramik dekorasyonu ve teknolojisindeki değişimlerin ardındaki teşvik ve motivasyonların izini sürmek yeni ihtimaller yaratabilir ve tarihi gerçeklikleri anlamak için yeni araçlar sunabilir.
Bizans, Selçuklu ve Osmanlı Topraklarında Kültürel Üretim Aracı Olarak Sırlı Kaplar
Bizans, Selçuklu ve Osmanlı Topraklarında Kültürel Üretim Aracı Olarak Sırlı Kaplar, 13. Uluslararası ANAMED Yıllık Sempozyumu'nun sonucudur ve sırlı kapları yapan ve kullanan insanların mantalite ve kimliklerini araştırma arzusundan doğmuştur.
Seramiklerin ikonografisi ve bezeme tarzları “dekoratif motifler” anlayışından öteye giden özelliklerdir ve deşifre edilmesi gereken bir dili konuşurlar. Modern zamanlarda olduğu gibi, insanlar eskiden de muhtemelen sadece belli desenleri tanıyabiliyordu fakat yine de bezemeler hem yaratıcıların hem de kullanıcıların estetik duygularına açılan bir kapıydı; etkisi paylaşıldı ve dekore edilmiş seramiklerin ticareti yoluyla nakledildi. Aynı zamanda sofra kaplarının bir temsilcisi olarak sırlı seramikler, her zaman moda, zevk ve sosyal statünün özgün bir ifadesini taşımıştır. Olağanüstü bir sofra takımı ya da özel bir tabak takımı ile birinin zenginliği ve toplum içindeki duruşu gösterilebilirdi. Bu nedenle, özel bir yemek takımı sahibi olmak insanların her zaman ilgisini çekmiştir. Benzer ihtiyaçlar ayrıca ithal (ve böylece “egzotik”) seramiklerle de karşılanabilirdi, bu da ithal ve yerel yapılmış sırlı kapların arasındaki ilişki, etki ve etkileşim sorularını doğurur.
Bu görsel sonuçlara ulaşan imalat ve pişirme teknikleri her zaman hamur tarifleri ile deneyleri, yeni malzemenin ithalatı ve kullanımı, sırlama tekniklerinin benimsenmesi ve değişimini içeren bilinçli bir sürecin sonucuydu. Seramik yüzeyinin muamelesi, sırlama, astar hazırlığı ve uygulama metotlarına gelince çeşitli seçenekler içermekteydi. Sabitlik ve/ya da değişim bir seramik atölyesinin etkisinin genişlemesine ve coğrafi ya da geçici sınırlar üzerinde sosyoetnik devamlılığa işaret eder.
Bu bir takım sorularla başlayarak, bu yayın ile Doğu Akdeniz toplumlarına işlemiş karmaşık sosyoekonomik kalıpların çalışılması için Ortaçağ ve Erken Modern seramiklerinin geniş potansiyelini ortaya çıkarmayı umuyoruz. İnanıyoruz ki seramik dekorasyonu ve teknolojisindeki değişimlerin ardındaki teşvik ve motivasyonların izini sürmek yeni ihtimaller yaratabilir ve tarihi gerçeklikleri anlamak için yeni araçlar sunabilir.
Bizans, Selçuklu ve Osmanlı Topraklarında Kültürel Üretim Aracı Olarak Sırlı Kaplar, 13. Uluslararası ANAMED Yıllık Sempozyumu'nun sonucudur ve sırlı kapları yapan ve kullanan insanların mantalite ve kimliklerini araştırma arzusundan doğmuştur.
Seramiklerin ikonografisi ve bezeme tarzları “dekoratif motifler” anlayışından öteye giden özelliklerdir ve deşifre edilmesi gereken bir dili konuşurlar. Modern zamanlarda olduğu gibi, insanlar eskiden de muhtemelen sadece belli desenleri tanıyabiliyordu fakat yine de bezemeler hem yaratıcıların hem de kullanıcıların estetik duygularına açılan bir kapıydı; etkisi paylaşıldı ve dekore edilmiş seramiklerin ticareti yoluyla nakledildi. Aynı zamanda sofra kaplarının bir temsilcisi olarak sırlı seramikler, her zaman moda, zevk ve sosyal statünün özgün bir ifadesini taşımıştır. Olağanüstü bir sofra takımı ya da özel bir tabak takımı ile birinin zenginliği ve toplum içindeki duruşu gösterilebilirdi. Bu nedenle, özel bir yemek takımı sahibi olmak insanların her zaman ilgisini çekmiştir. Benzer ihtiyaçlar ayrıca ithal (ve böylece “egzotik”) seramiklerle de karşılanabilirdi, bu da ithal ve yerel yapılmış sırlı kapların arasındaki ilişki, etki ve etkileşim sorularını doğurur.
Bu görsel sonuçlara ulaşan imalat ve pişirme teknikleri her zaman hamur tarifleri ile deneyleri, yeni malzemenin ithalatı ve kullanımı, sırlama tekniklerinin benimsenmesi ve değişimini içeren bilinçli bir sürecin sonucuydu. Seramik yüzeyinin muamelesi, sırlama, astar hazırlığı ve uygulama metotlarına gelince çeşitli seçenekler içermekteydi. Sabitlik ve/ya da değişim bir seramik atölyesinin etkisinin genişlemesine ve coğrafi ya da geçici sınırlar üzerinde sosyoetnik devamlılığa işaret eder.
Bu bir takım sorularla başlayarak, bu yayın ile Doğu Akdeniz toplumlarına işlemiş karmaşık sosyoekonomik kalıpların çalışılması için Ortaçağ ve Erken Modern seramiklerinin geniş potansiyelini ortaya çıkarmayı umuyoruz. İnanıyoruz ki seramik dekorasyonu ve teknolojisindeki değişimlerin ardındaki teşvik ve motivasyonların izini sürmek yeni ihtimaller yaratabilir ve tarihi gerçeklikleri anlamak için yeni araçlar sunabilir.
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 778,05 | 778,05 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.