Bruno Bauer ve Karl Marx

Stok Kodu:
9786055513283
Sayfa Sayısı:
472
Basım Tarihi:
2012-01
Çeviren:
Doğan Barış Kılınç
%9 indirimli
340,00TL
309,40TL
9786055513283
441584
Bruno Bauer ve Karl Marx
Bruno Bauer ve Karl Marx
309.40

Elinizdeki kitap Türkiye literatüründeki iki önemli eksigin farkina varmak için muazzam ipuçlari sunuyor. Ilki, Marx'in entelektüel gelisimi ve onun Hegel ile Genç Hegelciler'e tarihsel referanslariyla ilgili. Türkiyeli okurun agirlikli bir kismi bu iliskiyi, Marx'in Feuerbach ve Hegel'e iliskin kendi degerlendirmeleri üzerinden okuyor ve -isin ilginç yani- oldugu gibi kabulleniyor. Ayni durum özellikle Bruno Bauer'e odaklanmis elestirilerin yogunlastigi Kutsal Aile (Elestirel Elestirinin Elestirisi) için de geçerli. Marx bu metinde eski arkadasi Bauer'e oldukça nükteli ve hakaretamiz ifadelerle, politik bir kopusu belirginlestirmek amaciyla saldiriyor. Bauer'in teorik konumu hiç bilinmese de, Marx'in güçlü kalemi okuyanlari büyülü biçimde kendi yaninda saf tutmaya zorluyor. Lakin büyü, yazarinin bilincinde oldugu ama okurunun hiç tanismadigi tarihsel bir arka plani da yogun bir sisle perdelemeye basliyor. Kant'tan baslayip, Fichte, Schelling, Hegel ve Bauer'in de içinde oldugu Genç Hegelcilerle devam eden Alman Felsefesi gelenegi ve onun en yetkin silahi diyalektigin tarihsel gelisimi görünmez kilindiginda Marksist literatürün Türkiye'deki çorak cografyasi ile karsilasmak kaçinilmaz oluyor. Bruno Bauer ve Karl Marx bu çorak uzami yesillendirmek için kiskirtici bir baslangiç.Kitabin önemini bir kat daha arttiran ikinci özelligi ise günümüzle oldukça yakindan ilgili; lakin bu önem sadece dikkatli okurun gözlerine açik ve oldukça dolayimli. Augustinus'tan Thomas Aquinas'a, Anselmus'tan Dun Scotus'a kadar islenen Hiristiyan teolojisi Spinoza'dan Hegel'e kadar uzanan tarihsel aralikta da oldukça nitelikli bir rasyonellestirmeye tabi tutuldu ve elbette Marx ve Feuerbach'in da dahil oldugu Genç Hegelciler'in din elestirisi de, bu kuramsal zemin karsisinda bir o kadar nitelikli olarak ortaya çikti. Oysa hakikat ufkunu dogrudan temsil ile kisitliyan Islam'in gündelik ahlaki yükümlülüklere odaklanmis 'kuramsal' zemini, karsisindaki elestirinin de kisitli ve verimsiz bir biçimde gelismesine neden oldu. Din ve sosyalizm iliskisinin revaçta bir tartisma oldugu günümüzde elinizdeki kitap, bu konu üzerine sizi tekrardan düsünmeye zorlayacak.Kitabin unutulmamasi gereken bir önemi daha var: Eyüp Ali Kiliçaslan'in genis önsözü. Hegel sonrasi Marx'a kadar uzanan düsünce iklimini anlayabilmek için Genç Hegelciler'in tarihsel gelisimini sunan metin Türkçe okuyanlar için bir ilk.

Elinizdeki kitap Türkiye literatüründeki iki önemli eksigin farkina varmak için muazzam ipuçlari sunuyor. Ilki, Marx'in entelektüel gelisimi ve onun Hegel ile Genç Hegelciler'e tarihsel referanslariyla ilgili. Türkiyeli okurun agirlikli bir kismi bu iliskiyi, Marx'in Feuerbach ve Hegel'e iliskin kendi degerlendirmeleri üzerinden okuyor ve -isin ilginç yani- oldugu gibi kabulleniyor. Ayni durum özellikle Bruno Bauer'e odaklanmis elestirilerin yogunlastigi Kutsal Aile (Elestirel Elestirinin Elestirisi) için de geçerli. Marx bu metinde eski arkadasi Bauer'e oldukça nükteli ve hakaretamiz ifadelerle, politik bir kopusu belirginlestirmek amaciyla saldiriyor. Bauer'in teorik konumu hiç bilinmese de, Marx'in güçlü kalemi okuyanlari büyülü biçimde kendi yaninda saf tutmaya zorluyor. Lakin büyü, yazarinin bilincinde oldugu ama okurunun hiç tanismadigi tarihsel bir arka plani da yogun bir sisle perdelemeye basliyor. Kant'tan baslayip, Fichte, Schelling, Hegel ve Bauer'in de içinde oldugu Genç Hegelcilerle devam eden Alman Felsefesi gelenegi ve onun en yetkin silahi diyalektigin tarihsel gelisimi görünmez kilindiginda Marksist literatürün Türkiye'deki çorak cografyasi ile karsilasmak kaçinilmaz oluyor. Bruno Bauer ve Karl Marx bu çorak uzami yesillendirmek için kiskirtici bir baslangiç.Kitabin önemini bir kat daha arttiran ikinci özelligi ise günümüzle oldukça yakindan ilgili; lakin bu önem sadece dikkatli okurun gözlerine açik ve oldukça dolayimli. Augustinus'tan Thomas Aquinas'a, Anselmus'tan Dun Scotus'a kadar islenen Hiristiyan teolojisi Spinoza'dan Hegel'e kadar uzanan tarihsel aralikta da oldukça nitelikli bir rasyonellestirmeye tabi tutuldu ve elbette Marx ve Feuerbach'in da dahil oldugu Genç Hegelciler'in din elestirisi de, bu kuramsal zemin karsisinda bir o kadar nitelikli olarak ortaya çikti. Oysa hakikat ufkunu dogrudan temsil ile kisitliyan Islam'in gündelik ahlaki yükümlülüklere odaklanmis 'kuramsal' zemini, karsisindaki elestirinin de kisitli ve verimsiz bir biçimde gelismesine neden oldu. Din ve sosyalizm iliskisinin revaçta bir tartisma oldugu günümüzde elinizdeki kitap, bu konu üzerine sizi tekrardan düsünmeye zorlayacak.Kitabin unutulmamasi gereken bir önemi daha var: Eyüp Ali Kiliçaslan'in genis önsözü. Hegel sonrasi Marx'a kadar uzanan düsünce iklimini anlayabilmek için Genç Hegelciler'in tarihsel gelisimini sunan metin Türkçe okuyanlar için bir ilk.
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 309,40    309,40   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat