Buralardan Geçerken

Ani yazmak; kendini ayiklamak, kendini temize çekmek, kendini ciltlemek, tortuya hayat vermektir. Bu kadar da degil: Eskiden, ince kabuklari altinda, sulu, etliyken yillar içinde posalasmis kocaman bir üzüm salkimini, bellegin degirmeninde eze eze elde ettigimiz damlalardan yarim bardak sarap çikartmak, dalgin, özlemsel, kendi tadini yudumlamak, kendi tadiyla sarhos olmak gibi bir sey.Okurlarin severek okudugu, pek çok ödüle deger görülmüs roman ve öykülerin yazari Yigit Okur'dan bu kez bir anilar kitabi… 1939'daki büyük Erzincan Depremi'yle basliyor Okur'un anilari. Göçük altindan çikarilmasi, sonra savci babasinin atandigi Istanbul'a uzun, zorlu bir yolculuk… Sonra Galatasaray Lisesi ve Cenevre'de üstün basarilarla dolu hukuk egitimi.Yasama siki sikiya bagli, yasadigi her zorluktan türlü dersler çikaran, Türkiye'nin yakin tarihine taniklik etmis üretken bir aydinin okumaya doyamayacaginiz anilari var Buralardan Geçerken'de. (Tanitim Bülteninden)