Demokratik Despotizm - Klasikler

Stok Kodu:
9786052987032
Sayfa Sayısı:
120
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-01
Çeviren:
Feray İlgün
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Kategori:
%14 indirimli
55,00TL
47,19TL
9786052987032
406904
Demokratik Despotizm - Klasikler
Demokratik Despotizm - Klasikler
47.19
Alexis de Tocqueville, devrimlerin birer kırılma veya kopuş olmadığını, aksine devletin merkezileşmesi ve tüm toplumsal sınıfların devlete bağımlı hale gelmesiyle neticelenen bir süreklilik içindeki uğraklar olduğunu ileri süren siyaset bilimci. 1848 Devrimi sonrası İkinci
Cumhuriyet'in anayasasını yazan, ama “budala” olarak gördüğü Louis-Napoléon Bonaparte'ın önce cumhurbaşkanı seçilmesi ve ardından da darbe yapmasıyla siyaset hayatından tamamen çekilen bir siyasetçi. Liberal siyasetin olduğu kadar bir sosyologlar zincirinin de Comte, Marx, Weber kadar önemli halkalarından biri. Amerika'da Demokrasi adlı dört ciltlik çalışmasının bu son bölümünde, demokratik despotizm teriminin hiç de bir oksimoron olmadığını ortaya koyuyor. “Bütün insanlar benzeştiği zaman sınırsız gücü olan tek bir hükümet kurmak kolay olur; içgüdüler yeter. Ancak aynı koşullarda ikincil güçleri örgütleyip korumak, vatandaşlar bağımsız ve bireysel açıdan güçsüzken, düzeni yıkmadan zorbalığa karşı mücadele edebilecek özgür kurumlar yaratmak için insanlara zekâ, bilim ve sanat gerekecektir.”
Alexis de Tocqueville, devrimlerin birer kırılma veya kopuş olmadığını, aksine devletin merkezileşmesi ve tüm toplumsal sınıfların devlete bağımlı hale gelmesiyle neticelenen bir süreklilik içindeki uğraklar olduğunu ileri süren siyaset bilimci. 1848 Devrimi sonrası İkinci
Cumhuriyet'in anayasasını yazan, ama “budala” olarak gördüğü Louis-Napoléon Bonaparte'ın önce cumhurbaşkanı seçilmesi ve ardından da darbe yapmasıyla siyaset hayatından tamamen çekilen bir siyasetçi. Liberal siyasetin olduğu kadar bir sosyologlar zincirinin de Comte, Marx, Weber kadar önemli halkalarından biri. Amerika'da Demokrasi adlı dört ciltlik çalışmasının bu son bölümünde, demokratik despotizm teriminin hiç de bir oksimoron olmadığını ortaya koyuyor. “Bütün insanlar benzeştiği zaman sınırsız gücü olan tek bir hükümet kurmak kolay olur; içgüdüler yeter. Ancak aynı koşullarda ikincil güçleri örgütleyip korumak, vatandaşlar bağımsız ve bireysel açıdan güçsüzken, düzeni yıkmadan zorbalığa karşı mücadele edebilecek özgür kurumlar yaratmak için insanlara zekâ, bilim ve sanat gerekecektir.”
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 47,19    47,19   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat