Derin Devlet'in Peşinde

Talat Turhan'in 40 yil önce kiskivrak yakaladigi o karsidevrim örgütlenmesi devlet için hala bir muamma olmaya devam ediyor. Örnegin, Meclis Darbe ve Muhtiralari Arastirma Komisyonu Milli Savunma Bakanligi'ndan kontrgerilla yapilanmalarina iliskin her türlü bilgi ve belgenin birer örnegini istedi. Milli Savunma Bakanligi'nin komisyona gönderdigi yazida, “Özel Kuvvetler Komutanligi içinde kontrgerilla yapilanmasi yoktur” dedi. Kim ne derse desin, Kontrgerilla'nin varligi artik kimse için bir sir degil. Türkiye Kontrgerilla denilen ucubenin farkina ilk kez 12 Mart'ta vardi. Cuntanin gazabina ugrayanlar sikiyönetim sorgulama merkezlerinde sorgucularinin agzindan duydular o kavrami. Söyle diyorlardi tutuklulara: “Genelkurmaya bagli 'Kontrgerilla' teskilatinin elindesin! Burada anayasa yok! Yasalar yok! Yaalnizca biz variz!” O zindanda kontrgerilla ile yüzlesenlerin arasinda Talat Turhan da vardi ve Milli Savunma Bakanligi'nin bulamadigi kontrgerillayi 40 yil önce iste böyle bulmustu. Bu kesfinin bedelini de çok agir ödedi. Ve açik durusmaya çiktigi ilk günden sonra inatla haykirmaya devam etti: “Kontrgerilla, CIA güdümünde politik bir örgüttür!” Ne demislerdi 12 Mart'ta? Burada anayasa yok, yasa yok! Tek yasa vardi çünkü; onlari besleyen egemenlerin çikarini korumak… O nedenle 12 Mart'in tezgâhlarinda yarim birakilan is, 12 Eylül'de tamamina erdirildi. Kontrgerilla, kendi halkina karsi örgütlenmis cumhuriyet'in intihariydi, geç anlasildi. Simdi o çocuklar, “derin devlet”i de ortadan kaldirdiklarini iddia ediyor. Oysa devletin çürümesine neden olan bütün iliskiler yerli yerinde. Devlet halkin devleti degil, ordu halkin ordusu degil, kolluk kuvvetleri ortaçag bakiyesi yapilanmalarin elinde. Yani kontrgerilla artik devletin ta kendisidir. Bir sinirsiz inattir Talat Turhan. Bu kitaptaki söylesilerini okudugunuzda buna bir kez daha tanik olacaksiniz.