Diyalektik İmgelem

Stok Kodu:
9789755399454
Sayfa Sayısı:
464
Basım Tarihi:
2014-01
Çeviren:
Sevgi Doğan
%15 indirimli
360,00TL
304,20TL
9789755399454
549832
Diyalektik İmgelem
Diyalektik İmgelem
304.20

Karanlik ile aydinlik arasindaki savas, insan denilen varlik var oldugu sürece devam edecektir. Karanliga ragmen varolma çabalari ise, aydinliga duyulan inanç ve umutla basariya ulasir. Institut für Sozialforschung [Toplumsal Arastirmalar Enstitüsü], bilinen adiyla Frankfurt Okulu, karanlik bir çaga girilmeden ortaya çikmis ve karanlik çagin içerisinde varligini, teorik çalismalariyla ayakta tutmayi basarabilmistir. Enstitü, kendinden önceki sistemleri, filozoflari, felsefi gelenekleri ve teorileri elestirmek suretiyle ilerleyen, Hegelci ve Marksist kökenlerine bagli kalarak diyalektik bir yöntem sunan Elestirel Teori'yi gelistirmistir. Döneminin sorunlarina duyarsiz kalmamis, felsefeden sanata, edebiyata, sosyolojiye ve ekonomiye kadar fakli alanlarda disiplinler arasi arastirmalar yapmistir. Marksizmi psikanalizle bütünlestirmek suretiyle dönemin "otorite" anlayisini ve "otoriter" kisilik tiplerini analiz etmis ve böylece o zamana göre radikal olarak nitelendirilebilecek bir çalisma ortaya koymustur. Horkheimer, Adorno, Marcuse ve Enstitü'nün bir türlü üyesi olamayan ama çalismalariyla katki sunan Benjamin gibi Enstitü'ye mal olmus isimlerin yani sira, Lukács, Gramsci, Bloch, Sartre, Merleau-Ponty gibi öznelciler, kariyerlerinin ilk yillarinda Enstitü'nün çalismalarinda etkili olmustur. Elestirel bir yolla ilerleyen Enstitü, yirminci yüzyil felsefelerini elestirmis, varolus felsefesinden yasam felsefesine, fenomenolojiye kadar birçok felsefi alana el atmistir. Bilimsel ve akademik arastirmalarin merkezi olmasi gereken üniversitelerin, gittikçe bu hedeflerin disina çiktigi bir çagda, Enstitü üzerine derin tarihsel ve teorik bir inceleme sunan bu çalisma, bilhassa sosyal bilimler alanindaki arastirmalarin ideal yapisini gözler önüne seriyor. Ekonomik anlamda bagimsiz bir yapiya sahip olan Enstitü, Marksizmin yeniden yorumlanmasi ve elestirilmesiyle, disiplinler arasi arastirmalarla, toplum ve kültür elestirileriyle, aslinda üniversitelerin nasil olmasi gerektigini gösteriyor bize. Elinizdeki bu çalisma diyalektik imgelerle dolu bir serüveni bütünlüklü tarihsel ve felsefi bir tarzda açiklayarak, Enstitü'nün çalismalarina gerçek degerini bir nebze de olsa verme çabasindadir. Avrupa'dan Atlantik'in öte tarafina kadar uzanan Elestirel Teori, gücünü hâlâ elestirel bir teoriye duydugumuz ihtiyaçtan ve bize ögretecegi daha çok seyin oldugunu gösteren tarihinden almaktadir.(Tanitim Bülteninden)

Karanlik ile aydinlik arasindaki savas, insan denilen varlik var oldugu sürece devam edecektir. Karanliga ragmen varolma çabalari ise, aydinliga duyulan inanç ve umutla basariya ulasir. Institut für Sozialforschung [Toplumsal Arastirmalar Enstitüsü], bilinen adiyla Frankfurt Okulu, karanlik bir çaga girilmeden ortaya çikmis ve karanlik çagin içerisinde varligini, teorik çalismalariyla ayakta tutmayi basarabilmistir. Enstitü, kendinden önceki sistemleri, filozoflari, felsefi gelenekleri ve teorileri elestirmek suretiyle ilerleyen, Hegelci ve Marksist kökenlerine bagli kalarak diyalektik bir yöntem sunan Elestirel Teori'yi gelistirmistir. Döneminin sorunlarina duyarsiz kalmamis, felsefeden sanata, edebiyata, sosyolojiye ve ekonomiye kadar fakli alanlarda disiplinler arasi arastirmalar yapmistir. Marksizmi psikanalizle bütünlestirmek suretiyle dönemin "otorite" anlayisini ve "otoriter" kisilik tiplerini analiz etmis ve böylece o zamana göre radikal olarak nitelendirilebilecek bir çalisma ortaya koymustur. Horkheimer, Adorno, Marcuse ve Enstitü'nün bir türlü üyesi olamayan ama çalismalariyla katki sunan Benjamin gibi Enstitü'ye mal olmus isimlerin yani sira, Lukács, Gramsci, Bloch, Sartre, Merleau-Ponty gibi öznelciler, kariyerlerinin ilk yillarinda Enstitü'nün çalismalarinda etkili olmustur. Elestirel bir yolla ilerleyen Enstitü, yirminci yüzyil felsefelerini elestirmis, varolus felsefesinden yasam felsefesine, fenomenolojiye kadar birçok felsefi alana el atmistir. Bilimsel ve akademik arastirmalarin merkezi olmasi gereken üniversitelerin, gittikçe bu hedeflerin disina çiktigi bir çagda, Enstitü üzerine derin tarihsel ve teorik bir inceleme sunan bu çalisma, bilhassa sosyal bilimler alanindaki arastirmalarin ideal yapisini gözler önüne seriyor. Ekonomik anlamda bagimsiz bir yapiya sahip olan Enstitü, Marksizmin yeniden yorumlanmasi ve elestirilmesiyle, disiplinler arasi arastirmalarla, toplum ve kültür elestirileriyle, aslinda üniversitelerin nasil olmasi gerektigini gösteriyor bize. Elinizdeki bu çalisma diyalektik imgelerle dolu bir serüveni bütünlüklü tarihsel ve felsefi bir tarzda açiklayarak, Enstitü'nün çalismalarina gerçek degerini bir nebze de olsa verme çabasindadir. Avrupa'dan Atlantik'in öte tarafina kadar uzanan Elestirel Teori, gücünü hâlâ elestirel bir teoriye duydugumuz ihtiyaçtan ve bize ögretecegi daha çok seyin oldugunu gösteren tarihinden almaktadir.(Tanitim Bülteninden)
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 304,20    304,20   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat