9789750505621
514057
https://www.merkezkitabevi.com/ermeni-meselesi-hallolunmustur-osmanli-belgelerine-gore-savas-yillarinda-ermenilere-yonelik-pol
Ermeni Meselesi Hallolunmuştur Osmanlı Belgelerine Göre Savaş Yıllarında Ermenilere Yönelik Pol
202.02
Ittihat ve Terakki, Balkan Savaslari ertesinde içine düsülen ve adim adim bütün ülkeye yayilan köseye sikismis olma duygusuna, Anadolu topraklarinin, gayrimüslim unsurlardan arindirilarak Türklestirilmesi ile cevap verdi. Sadece iktisadi hayatin degil, sosyal iliskilerin ve giderek ülkenin etnik bilesiminin de "homojenlestirilmesi" anlayisi, sistemli bir politika olarak hayata geçirildi. Birinci Dünya Savasi, uygulanan bu politikalardaki en önemli dönemeçtir. Zira savas, hem süpheli konumundaki etnik unsurlarin sürgünleri ve zorla yerlerinden bosaltilmalari için uygun bir ortam yaratmisti, hem de Türklestirme politikalarini uygulayabilmek için yeteri kadar gerekçe sunuyordu. Ermenilere karsi 1915'te genis çapli bir biçimde uygulanmaya baslayan "tehcir", Türklestirme politikalarinin son merhalesiydi. Taner Akçam'in Osmanli belgelerine dayanarak hazirladigi bu arastirma, yasananlarin içerigine dair "birincil" kaynaklarin neler anlattigina odaklaniyor. Talat Pasa'nin sürekli kontrolü ve direktifleriyle yönetilen, Teskilat-i Mahsusa'nin organizasyonuyla sevk ve icra edilen faaliyetlerin dayanaklarini; yapilanlarin Istanbul'dan telgraflar yoluyla nasil takip edildigini; Ermenilerin Anadolu'nun dört bir tarafindan niye "tehcir" edildigini anlatiyor. Aylar öncesinden baslayan hazirliklar, günü gününe takip edilen kayitlar, isimlere kadar belirlenmis denetimler, savas sonrasi yapilan yargilamalar ve saniklarin ifadeleri tarihin karanlik yüzüne isik tutuyor; Talat Pasa'nin telgraflarindaki "Ermeni meselesi hallolunmustur. Fuzûlî mezâlimle millet ve hükûmetin lekedâr edilmesine lüzûm yoktur" cümlesinin meramini inceliyor. Bu arastirma, büyük felaketin tarihini inkâr etmek yerine ögrenmeyi tercih etmenin önemine isaret ediyor. "Adina tehcir, kirim, soykirim ya da ne dersek diyelim... yasanmis acilari anlayan, nedeni ne olursa olsun, dini, etnik kökeni farkli diye insanlara karsi islenmis cinayetleri kinayan bir dil gelistirilmedikçe sorunun çözümü dogrultusunda saglikli adimlarin atilmasi mümkün olmayacaktir. Yani öncelikle ihtiyacimiz olan sey, ahlâken, vicdanen kabul edilemez bir eylemle karsi karsiya oldugumuz gerçegini görmek ve buna uygun bir dil gelistirebilmektir."
Ittihat ve Terakki, Balkan Savaslari ertesinde içine düsülen ve adim adim bütün ülkeye yayilan köseye sikismis olma duygusuna, Anadolu topraklarinin, gayrimüslim unsurlardan arindirilarak Türklestirilmesi ile cevap verdi. Sadece iktisadi hayatin degil, sosyal iliskilerin ve giderek ülkenin etnik bilesiminin de "homojenlestirilmesi" anlayisi, sistemli bir politika olarak hayata geçirildi. Birinci Dünya Savasi, uygulanan bu politikalardaki en önemli dönemeçtir. Zira savas, hem süpheli konumundaki etnik unsurlarin sürgünleri ve zorla yerlerinden bosaltilmalari için uygun bir ortam yaratmisti, hem de Türklestirme politikalarini uygulayabilmek için yeteri kadar gerekçe sunuyordu. Ermenilere karsi 1915'te genis çapli bir biçimde uygulanmaya baslayan "tehcir", Türklestirme politikalarinin son merhalesiydi. Taner Akçam'in Osmanli belgelerine dayanarak hazirladigi bu arastirma, yasananlarin içerigine dair "birincil" kaynaklarin neler anlattigina odaklaniyor. Talat Pasa'nin sürekli kontrolü ve direktifleriyle yönetilen, Teskilat-i Mahsusa'nin organizasyonuyla sevk ve icra edilen faaliyetlerin dayanaklarini; yapilanlarin Istanbul'dan telgraflar yoluyla nasil takip edildigini; Ermenilerin Anadolu'nun dört bir tarafindan niye "tehcir" edildigini anlatiyor. Aylar öncesinden baslayan hazirliklar, günü gününe takip edilen kayitlar, isimlere kadar belirlenmis denetimler, savas sonrasi yapilan yargilamalar ve saniklarin ifadeleri tarihin karanlik yüzüne isik tutuyor; Talat Pasa'nin telgraflarindaki "Ermeni meselesi hallolunmustur. Fuzûlî mezâlimle millet ve hükûmetin lekedâr edilmesine lüzûm yoktur" cümlesinin meramini inceliyor. Bu arastirma, büyük felaketin tarihini inkâr etmek yerine ögrenmeyi tercih etmenin önemine isaret ediyor. "Adina tehcir, kirim, soykirim ya da ne dersek diyelim... yasanmis acilari anlayan, nedeni ne olursa olsun, dini, etnik kökeni farkli diye insanlara karsi islenmis cinayetleri kinayan bir dil gelistirilmedikçe sorunun çözümü dogrultusunda saglikli adimlarin atilmasi mümkün olmayacaktir. Yani öncelikle ihtiyacimiz olan sey, ahlâken, vicdanen kabul edilemez bir eylemle karsi karsiya oldugumuz gerçegini görmek ve buna uygun bir dil gelistirebilmektir."
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 202,02 | 202,02 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.