Georg Simmel Sosyolog, Sanatçı, Düşünür

Stok Kodu:
9789758717644
Sayfa Sayısı:
391
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Kategori:
%9 indirimli
32,00TL
29,12TL
9789758717644
559637
Georg Simmel   Sosyolog, Sanatçı, Düşünür
Georg Simmel Sosyolog, Sanatçı, Düşünür
29.12
“Hayvanlar yalnizca nedenselligin pesindedir; tanrilar ise anlamin; ve yalniz insan her ikisi ile birlikte yasamak zorundadir.” Ve bu durum insan yazgisini anlayabilmek için nedensellikle anlamin ikili kiskacini olabildigince kavramayi gerektirir. Modern sosyolojide tam tekmil bu kavrayisin pesine düsen kisi ise hiç kusku yok ki Georg Simmel'dir. Simmel, yirminci yüzyilin baslarinda sosyolojinin ayri bir disiplin haline gelmesini saglayan kuruculardan biridir ancak entelektüel ilgilerinin ve katkilarinin çesitliligi ile Émile Durkheim, Vilfredo Pareto, Ferdinand Tönnies ve Max Weber gibi önemli figürlerden ayrilir. Bu isimlerden daha geç kesfedildigi dogrudur. Bunun da nedeni muhtemelen modern yasam biçimlerinin genis kitlelerce ancak deneyimlenmis olmasidir. Nitekim “Simmel'in düsüncesi belki de ancak bugün benimsenebilir, çünkü yalnizca bugün yeterince insan onun sözünü ettigi sorunsali metnini yorumlayabilecek kadar derinlemesine yasamistir.” Simmel'in çagdaslarinin onun “büyüleyici parlakligini ve kirilgan zara fetini” vurgulamalari yaninda, yöntemindeki sistematik açiklama eksikligine ve neredeyse üzerinde çalisilmis hissi veren düzensizlige dikkat çektikleri bilinir... Ama iste tam da bu nedenlerle Simmel çagdaslarindan ayrilir. Toplum yasantisini anlamaya çalisirken genellikle bir sanatçi duyarliligina sahip oldugu, tipki izlenimci sanatçilar gibi çogu zaman nesnellige yaslanmadan isabetli gözlemler yaptigi gözlenir. Lukács'in da dedigi gibi Simmel, “izlenimciligin sahih filozofudur.” Simmel, sosyolojisini kurarken, ne olgulari ne de sayilari derlemistir. O sadece, gördügünü söylemistir bize. Bunu anlatirken, gördügü sey canlidir. Anlattigi da, anlatim tarzi da… Düsüncelerini dogrudan toplumsal iliski pratiginde arar, duygusal inceligi, derin nedensel çözümlemeleri, keskin ifadeleri, daha önce hiç kimsenin yaklasmaya bile cesaret edemedigi ruhsal yakinliklarin ve gizli duygularin vurgulanmasindaki cesareti ile modern sosyolojide ayri bir yere oturur. “Bir insanin ne oldugu en iyi onun hayata katlanmak için ne yaptigina bakmakla anlasilir” der son tahlilde. Ve onun hayata katlanmak için seçtigi yol dünyayi sonsuzlugu içinde bilmeye cehdetmek olmustur. Elinizdeki derlemeyse onun bu sonsuz gayretini bir ölçüde farkli yönleriyle aydinlatmaya yönelmistir…
“Hayvanlar yalnizca nedenselligin pesindedir; tanrilar ise anlamin; ve yalniz insan her ikisi ile birlikte yasamak zorundadir.” Ve bu durum insan yazgisini anlayabilmek için nedensellikle anlamin ikili kiskacini olabildigince kavramayi gerektirir. Modern sosyolojide tam tekmil bu kavrayisin pesine düsen kisi ise hiç kusku yok ki Georg Simmel'dir. Simmel, yirminci yüzyilin baslarinda sosyolojinin ayri bir disiplin haline gelmesini saglayan kuruculardan biridir ancak entelektüel ilgilerinin ve katkilarinin çesitliligi ile Émile Durkheim, Vilfredo Pareto, Ferdinand Tönnies ve Max Weber gibi önemli figürlerden ayrilir. Bu isimlerden daha geç kesfedildigi dogrudur. Bunun da nedeni muhtemelen modern yasam biçimlerinin genis kitlelerce ancak deneyimlenmis olmasidir. Nitekim “Simmel'in düsüncesi belki de ancak bugün benimsenebilir, çünkü yalnizca bugün yeterince insan onun sözünü ettigi sorunsali metnini yorumlayabilecek kadar derinlemesine yasamistir.” Simmel'in çagdaslarinin onun “büyüleyici parlakligini ve kirilgan zara fetini” vurgulamalari yaninda, yöntemindeki sistematik açiklama eksikligine ve neredeyse üzerinde çalisilmis hissi veren düzensizlige dikkat çektikleri bilinir... Ama iste tam da bu nedenlerle Simmel çagdaslarindan ayrilir. Toplum yasantisini anlamaya çalisirken genellikle bir sanatçi duyarliligina sahip oldugu, tipki izlenimci sanatçilar gibi çogu zaman nesnellige yaslanmadan isabetli gözlemler yaptigi gözlenir. Lukács'in da dedigi gibi Simmel, “izlenimciligin sahih filozofudur.” Simmel, sosyolojisini kurarken, ne olgulari ne de sayilari derlemistir. O sadece, gördügünü söylemistir bize. Bunu anlatirken, gördügü sey canlidir. Anlattigi da, anlatim tarzi da… Düsüncelerini dogrudan toplumsal iliski pratiginde arar, duygusal inceligi, derin nedensel çözümlemeleri, keskin ifadeleri, daha önce hiç kimsenin yaklasmaya bile cesaret edemedigi ruhsal yakinliklarin ve gizli duygularin vurgulanmasindaki cesareti ile modern sosyolojide ayri bir yere oturur. “Bir insanin ne oldugu en iyi onun hayata katlanmak için ne yaptigina bakmakla anlasilir” der son tahlilde. Ve onun hayata katlanmak için seçtigi yol dünyayi sonsuzlugu içinde bilmeye cehdetmek olmustur. Elinizdeki derlemeyse onun bu sonsuz gayretini bir ölçüde farkli yönleriyle aydinlatmaya yönelmistir…
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 29,12    29,12   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat