9786053431176
416485
https://www.merkezkitabevi.com/gonulsuz-koktendinci
Gönülsüz Köktendinci
194.22
Elif Safak'in Tanitimiyla“Dogu” da “Bati” da, bir düzlemden bakinca, hayalî kurgulardir, kallavi genellemeler. Zihnimizde olup biten, zihnimizle sinirlanan iki yapi.Sorsan tam olarak nerede baslar Bati, nerede sona erer Dogu, kimse sabit ve somut bir harita veremez. Yüzyillar içinde ne çok degismistir aslinda algilar. Iç içe geçmistir aslinda “ben” ile “Öteki”. Bati'nin içindeki Dogu, Dogu'nun kalbinde atan Bati... Bilhassa Türkiye gibi her ikisini de bünyesinde barindiran bir cografyadan bakinca bu meselelere. Ama gene de nedense israrla mekanik biçimde kullaniriz bu kategorik ayrimlari. Hayal de olsa kurgu da, son tahlilde hayallere inanmadigimizi kim söyleyebilir? Tam tersine “olgular”dan ziyade “hayaller”e kapilmaya, inanmaya, hatta bagimli olmaya meyyal degil miyiz?Mohsin Hamid'in kaleminden Gönülsüz Köktendinci piyasaya çiktigi ilk günden itibaren epey ses getirdi, yanki uyandirdi dünya basininda. Istemeye istemeye “köktendinci” olan bir genç adamin hikâyesi. Istemeye istemeye ne demek? Köktendinci ne demek? Bu kavramlari da açmayi ihmal etmiyor yazar. Kahramani Cengiz, Amerika'ya okumaya giden yetenekli, zeki, piril piril Pakistanli bir genç. Princeton Üniversitesi Isletme Bölümü'nden mezun olur. Sinifinin birincisi, okulun en iyisidir. Toplumdaki seçkinler arasina katilir. Tüm dünyadan kendisi gibi yetenekli, gelecek vadeden gençler Amerika'ya gelerek, Amerikan rüyasina bir an evvel dahil olabilmek için canla basla çalisirlar. O da hirsli, azimlidir. Ve çok çok az sayida isletme mezununun girebilecegi, hatta hayal edebilecegi prestijli bir Amerikan firmasinda muhtesem bir is edinir. Artik senede seksen bin dolar kazanmakta, business class uçmakta, son derece sik giyinmektedir. Bundan sonra tek yapmasi gereken, kendini kapitalizmin ritmine uydurmak, devamli çalismak, paralanmak ve yükselmektir. Bir Amerikali genç kadina âsik olmasi onun “Amerikanlasma”sini önce kolaylastirir, ancak hikâye ilerledikçe beklenmedik biçimde zorlastirir.Mohsin Hamid bu “seçilmis”, “sürüden ayrilmis”, fazlasiyla Amerikanlasmis Pakistanli gencin nasil olup da 11 Eylül sonrasi kendi içinde derin bir kimlik bölünmesi yasadigini, etrafindaki herkesten ve her seyden sogudugunu, tepkisel ve kindar oldugunu ve son tahlilde Amerika'yi terk edip Pakistan'a dönmeyi seçtigini anlatiyor kitabinda. Hem de alabildigine çiplak bir dil ve sert bir üslupla. Isin çarpici yani, anlatilan hikâye ile yazarin kendi yasam öyküsü arasindaki paralellikler. Mohsin Hamid de Princeton mezunu. O da Amerika'da okumaya ve çalismaya hak kazanan “parlak Üçüncü Dünyalilar”dan biri iken, 11 Eylül'den sonra ülkeyi terk ediyor. Ancak bir fark var: Yazar, kahramani Cengiz gibi Pakistan'a dönmek yerine Londra'ya yerlesmeyi seçiyor.Bati ile Dogu arasindaki hayalî ve hakiki gerilim ve uyumlari, bu ikisinin arasinda mekik dokuyan bireyin trajedisini anlatmak nicedir edebiyatçilari heyecanlandiran bir proje. Ancak bu çetrefil konuyu çok az romanci Pakistan asilli Mohsin Hamid gibi sakinmadan, dosdogru yapabilirdi herhalde. Bu kitabi okumak lazim. Tartismak lazim. Elestirmek ve anlamak lazim – ki Bati ile Dogu arasindaki hayalî sinirlari samimiyetle sorgulayabilelim. Eger arada birikmis tepkilerin, kirginliklarin ve kizginliklarin azalmasini istiyorsak, eger gönüllü ya da gönülsüz “Bati karsiti ya da Islam karsiti kati tepkiseller” yetissin istemiyorsak, eger bu sagirligin yerini hakiki bir kültürel olgunluk ve medeniyetler arasi diyalog alsin istiyorsak, ise evvela araftaki bireyin hayal kirikliklarini anlamaktan baslamak lazim.
Elif Safak'in Tanitimiyla“Dogu” da “Bati” da, bir düzlemden bakinca, hayalî kurgulardir, kallavi genellemeler. Zihnimizde olup biten, zihnimizle sinirlanan iki yapi.Sorsan tam olarak nerede baslar Bati, nerede sona erer Dogu, kimse sabit ve somut bir harita veremez. Yüzyillar içinde ne çok degismistir aslinda algilar. Iç içe geçmistir aslinda “ben” ile “Öteki”. Bati'nin içindeki Dogu, Dogu'nun kalbinde atan Bati... Bilhassa Türkiye gibi her ikisini de bünyesinde barindiran bir cografyadan bakinca bu meselelere. Ama gene de nedense israrla mekanik biçimde kullaniriz bu kategorik ayrimlari. Hayal de olsa kurgu da, son tahlilde hayallere inanmadigimizi kim söyleyebilir? Tam tersine “olgular”dan ziyade “hayaller”e kapilmaya, inanmaya, hatta bagimli olmaya meyyal degil miyiz?Mohsin Hamid'in kaleminden Gönülsüz Köktendinci piyasaya çiktigi ilk günden itibaren epey ses getirdi, yanki uyandirdi dünya basininda. Istemeye istemeye “köktendinci” olan bir genç adamin hikâyesi. Istemeye istemeye ne demek? Köktendinci ne demek? Bu kavramlari da açmayi ihmal etmiyor yazar. Kahramani Cengiz, Amerika'ya okumaya giden yetenekli, zeki, piril piril Pakistanli bir genç. Princeton Üniversitesi Isletme Bölümü'nden mezun olur. Sinifinin birincisi, okulun en iyisidir. Toplumdaki seçkinler arasina katilir. Tüm dünyadan kendisi gibi yetenekli, gelecek vadeden gençler Amerika'ya gelerek, Amerikan rüyasina bir an evvel dahil olabilmek için canla basla çalisirlar. O da hirsli, azimlidir. Ve çok çok az sayida isletme mezununun girebilecegi, hatta hayal edebilecegi prestijli bir Amerikan firmasinda muhtesem bir is edinir. Artik senede seksen bin dolar kazanmakta, business class uçmakta, son derece sik giyinmektedir. Bundan sonra tek yapmasi gereken, kendini kapitalizmin ritmine uydurmak, devamli çalismak, paralanmak ve yükselmektir. Bir Amerikali genç kadina âsik olmasi onun “Amerikanlasma”sini önce kolaylastirir, ancak hikâye ilerledikçe beklenmedik biçimde zorlastirir.Mohsin Hamid bu “seçilmis”, “sürüden ayrilmis”, fazlasiyla Amerikanlasmis Pakistanli gencin nasil olup da 11 Eylül sonrasi kendi içinde derin bir kimlik bölünmesi yasadigini, etrafindaki herkesten ve her seyden sogudugunu, tepkisel ve kindar oldugunu ve son tahlilde Amerika'yi terk edip Pakistan'a dönmeyi seçtigini anlatiyor kitabinda. Hem de alabildigine çiplak bir dil ve sert bir üslupla. Isin çarpici yani, anlatilan hikâye ile yazarin kendi yasam öyküsü arasindaki paralellikler. Mohsin Hamid de Princeton mezunu. O da Amerika'da okumaya ve çalismaya hak kazanan “parlak Üçüncü Dünyalilar”dan biri iken, 11 Eylül'den sonra ülkeyi terk ediyor. Ancak bir fark var: Yazar, kahramani Cengiz gibi Pakistan'a dönmek yerine Londra'ya yerlesmeyi seçiyor.Bati ile Dogu arasindaki hayalî ve hakiki gerilim ve uyumlari, bu ikisinin arasinda mekik dokuyan bireyin trajedisini anlatmak nicedir edebiyatçilari heyecanlandiran bir proje. Ancak bu çetrefil konuyu çok az romanci Pakistan asilli Mohsin Hamid gibi sakinmadan, dosdogru yapabilirdi herhalde. Bu kitabi okumak lazim. Tartismak lazim. Elestirmek ve anlamak lazim – ki Bati ile Dogu arasindaki hayalî sinirlari samimiyetle sorgulayabilelim. Eger arada birikmis tepkilerin, kirginliklarin ve kizginliklarin azalmasini istiyorsak, eger gönüllü ya da gönülsüz “Bati karsiti ya da Islam karsiti kati tepkiseller” yetissin istemiyorsak, eger bu sagirligin yerini hakiki bir kültürel olgunluk ve medeniyetler arasi diyalog alsin istiyorsak, ise evvela araftaki bireyin hayal kirikliklarini anlamaktan baslamak lazim.
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 194,22 | 194,22 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.