9789755392622
549494
https://www.merkezkitabevi.com/gozun-vicdani-kentin-tasarimi-ve-toplumsal-yasam
Gözün Vicdanı Kentin Tasarımı ve Toplumsal Yaşam
192.66
Çagimizda modern Bati kentinin insanlarla dolu mekânlari, ya tüketimi ya da turizmi sahneye koyan yerlerden ibarettir ve kentin böyle bir sahneye indirgenmesi, anlamsizlastirilmasi rastlanti degildir. Hiristiyanlik, Bati uygarliginda, öznel “iç“ yasamla fiziksel “dis“ yasam arasindaki ayrima neden olmus; içine dönen, bir siginak arayisina giren insan aradigi bu siginagin evi de olamayacagini fark edince, bu ayrimi görmezden gelmeyi yegleyip “nötr“ kentler insa ederek sorundan adeta kaçmistir. Kaçisin çözüm olmadigini bile bile bunda israr edemeyecegimize göre, yasamin bütünlügünün net bir sekilde görülmesini saglayacak bir kent tasarimini nasil gerçeklestirebiliriz? Çagdas mimarlardan, kent tasarimcilarindan, örnegin “demokrasiyi tesvik edecek“ ya da “cinsel istegin ahlaki boyutlarinin ögretilecegi“ mekânlar ta-sarlamalarini isteyebilir miyiz? Antikçagdan günümüze Bati kentini “iç“ ve “dis“i ayirma ya da bütünlestirme çabalari biçimlendirmis; her düsünce ve sanat akimi o günün kentini sekillendirmistir. Günümüzde bu ayrimi ortadan kaldirmanin yolunu arayan Sennett, bizi bazen bir yagliboya resimle bazen bir siirle ya da dikilitaslarin öyküsüyle, bazen bir fotograf, bazen bir felsefecinin düsüncesi ya da bestecinin eseriyle basta New York, Paris ve Roma olmak üzere birçok kentin kentlesme tarihinde ilginç bir geziye çikariyor ve bir bale yapitiyla gezimizi sonlandiriyor. Kendi kentlerimizi ve simdiye kadar gördügümüz kentleri yeni bir gözle görmemizi saglayan yazar, kisiliksiz kentlerin çözümünün farkliligin zenginliginde oldugunu; farklari, farkliliklari birbirinden ayirmak yerine “üst üste yigmanin“; kentlerde önceden belirlenmis, degismez mekânlari yaratmak yerine kentinin kimligini kentlinin kendinin belirleyecegi tasarimlar gelistirmenin geregini ortaya koyuyor. Kentleri gittikçe birbirinin ayni olmaya baslayan, kalabaligi arttikça kentleri kendine özgülügünü hizla yitiren ülkemizde, farklarin iletisimsizlik, kopukluk, yabancilasma degil yeni zenginlikler yaratmasini istiyorsak Richard Sennett'in bu kitabinda ilgimizi çekecek çok sey var. Kent tasariminin bir öykü kurgular gibi yapilmasini, kentlerin yeni kesiflere, sürprizlere açik olmasini öneren yazarin kitabi “kent gibi bir kent“te yasamak isteyen herkese...(Tanitim Bülteninden)
Çagimizda modern Bati kentinin insanlarla dolu mekânlari, ya tüketimi ya da turizmi sahneye koyan yerlerden ibarettir ve kentin böyle bir sahneye indirgenmesi, anlamsizlastirilmasi rastlanti degildir. Hiristiyanlik, Bati uygarliginda, öznel “iç“ yasamla fiziksel “dis“ yasam arasindaki ayrima neden olmus; içine dönen, bir siginak arayisina giren insan aradigi bu siginagin evi de olamayacagini fark edince, bu ayrimi görmezden gelmeyi yegleyip “nötr“ kentler insa ederek sorundan adeta kaçmistir. Kaçisin çözüm olmadigini bile bile bunda israr edemeyecegimize göre, yasamin bütünlügünün net bir sekilde görülmesini saglayacak bir kent tasarimini nasil gerçeklestirebiliriz? Çagdas mimarlardan, kent tasarimcilarindan, örnegin “demokrasiyi tesvik edecek“ ya da “cinsel istegin ahlaki boyutlarinin ögretilecegi“ mekânlar ta-sarlamalarini isteyebilir miyiz? Antikçagdan günümüze Bati kentini “iç“ ve “dis“i ayirma ya da bütünlestirme çabalari biçimlendirmis; her düsünce ve sanat akimi o günün kentini sekillendirmistir. Günümüzde bu ayrimi ortadan kaldirmanin yolunu arayan Sennett, bizi bazen bir yagliboya resimle bazen bir siirle ya da dikilitaslarin öyküsüyle, bazen bir fotograf, bazen bir felsefecinin düsüncesi ya da bestecinin eseriyle basta New York, Paris ve Roma olmak üzere birçok kentin kentlesme tarihinde ilginç bir geziye çikariyor ve bir bale yapitiyla gezimizi sonlandiriyor. Kendi kentlerimizi ve simdiye kadar gördügümüz kentleri yeni bir gözle görmemizi saglayan yazar, kisiliksiz kentlerin çözümünün farkliligin zenginliginde oldugunu; farklari, farkliliklari birbirinden ayirmak yerine “üst üste yigmanin“; kentlerde önceden belirlenmis, degismez mekânlari yaratmak yerine kentinin kimligini kentlinin kendinin belirleyecegi tasarimlar gelistirmenin geregini ortaya koyuyor. Kentleri gittikçe birbirinin ayni olmaya baslayan, kalabaligi arttikça kentleri kendine özgülügünü hizla yitiren ülkemizde, farklarin iletisimsizlik, kopukluk, yabancilasma degil yeni zenginlikler yaratmasini istiyorsak Richard Sennett'in bu kitabinda ilgimizi çekecek çok sey var. Kent tasariminin bir öykü kurgular gibi yapilmasini, kentlerin yeni kesiflere, sürprizlere açik olmasini öneren yazarin kitabi “kent gibi bir kent“te yasamak isteyen herkese...(Tanitim Bülteninden)
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 192,66 | 192,66 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.