9786055753481
443850
https://www.merkezkitabevi.com/gulizarin-kara-dugunu
Gülizar'ın Kara Düğünü
245.70
Çok güzel, çok güçlü, çok dirençli bir kadinin hikâyesi Gülizar. Bir hikâye degil sadece; yasanmis, belgelenmis, nesilden nesle aktarilmis, adeta efsanelesmis bir yasamin kaydi. Bundan yaklasik 130 yil önce, önce Mus ve Bitlis ahalisini, sonra yerel yöneticileri, sonra Osmanli baskentini ve nihayet pek çok yabanci ülke kamuoyunu ayaga kaldiran; insanlara ilham veren; sarkilara, türkülere konu olan bir büyük direnisin birinci agizdan anlatimi.Gülizar, Mus yöresinde yasayan saygin bir Ermeni ailenin kiziydi. Ermeni ve Kürt ahaliye zulmeden Musa Bey adli bir yerel zorba, ailesinin yasadigi konaga baskin düzenleyip onu kaçirdiginda sadece 14 yasindaydi. Musa, zaten dört karisi oldugu gerekçesiyle seyhler küçük kizi kendisine es yapmasina izin vermeyince, Gülizar'i zorla kardesi Cevahir'le evlendirmek istedi.Ancak Gülizar direndi. Ne bedenini kendisine göz koyanlara teslim etti, ne de Hiristiyan inancini inkâr etti. Bu ugurda siddet gördü ve bir gözünü kaybetti. Onun boyun egmedigi, alikonuldugu Musa Bey konaginda sessizce mücadele ettigi haberi, kizlarinin yasayip yasamadigindan bile emin olmayan ailesine ulastiginda, bu defa, Osmanli tarihinde esi görülmemis bir hak mücadelesi basladi. Özelikle Gülizar'in annesi, kizini kurtarabilmek için çalmadik kapi birakmadi. Bu direnç, yerel yöneticileri, sonunda Gülizar'i mahkemeye çikarmaya mecbur birakti. Böylece, yillar sürecek ve nihayetinde Sultan Abdülhamit'in emriyle Istanbul'a tasinacak, yabanci gözlemciler tarafindan ilgiyle izlenerek Avrupa basinina da yansitilacak bir hukuk mücadelesi baslamis oldu.Gülizar'in gerçek hikâyesini, 1946'da, degerli bir müzikolog olan ve Mus halk müzigi konusunda yaptigi paha biçilmez çalismalarla taninan kizi Arménounie Kévonian, onun agzindan dinledigi sekliyle, Paris'te Ermenice olarak yayimladi. Kitabin daha sonra yapilan Fransizca baskilarinda ise, Gülizar'in torunlari tarihçi Anahide Ter Minassian ve arastirmaci Kegam Kévonian'in, büyükannelerinin hikâyesini, dönemin siyasi ve kültürel gelismeleri zeminine oturtan makaleleri yer aldi. Aras Yayincilik, yapilan bu ilk Türkçe baskida, bu makalelerin yani sira, Gülizar'i ve olayin diger kahramanlarini yansitan çok sayida fotografa da yer veriyor.Kadinlarin her gün erkek siddetine maruz kaldigi ve kadin mücadelesinin yükseldigi bir dönemde, Gülizar'in yasam öyküsünün, dün oldugu gibi bugün de pek çoklarina ilham verecegi inanciyla.(Tanitim Bülteninden)
Çok güzel, çok güçlü, çok dirençli bir kadinin hikâyesi Gülizar. Bir hikâye degil sadece; yasanmis, belgelenmis, nesilden nesle aktarilmis, adeta efsanelesmis bir yasamin kaydi. Bundan yaklasik 130 yil önce, önce Mus ve Bitlis ahalisini, sonra yerel yöneticileri, sonra Osmanli baskentini ve nihayet pek çok yabanci ülke kamuoyunu ayaga kaldiran; insanlara ilham veren; sarkilara, türkülere konu olan bir büyük direnisin birinci agizdan anlatimi.Gülizar, Mus yöresinde yasayan saygin bir Ermeni ailenin kiziydi. Ermeni ve Kürt ahaliye zulmeden Musa Bey adli bir yerel zorba, ailesinin yasadigi konaga baskin düzenleyip onu kaçirdiginda sadece 14 yasindaydi. Musa, zaten dört karisi oldugu gerekçesiyle seyhler küçük kizi kendisine es yapmasina izin vermeyince, Gülizar'i zorla kardesi Cevahir'le evlendirmek istedi.Ancak Gülizar direndi. Ne bedenini kendisine göz koyanlara teslim etti, ne de Hiristiyan inancini inkâr etti. Bu ugurda siddet gördü ve bir gözünü kaybetti. Onun boyun egmedigi, alikonuldugu Musa Bey konaginda sessizce mücadele ettigi haberi, kizlarinin yasayip yasamadigindan bile emin olmayan ailesine ulastiginda, bu defa, Osmanli tarihinde esi görülmemis bir hak mücadelesi basladi. Özelikle Gülizar'in annesi, kizini kurtarabilmek için çalmadik kapi birakmadi. Bu direnç, yerel yöneticileri, sonunda Gülizar'i mahkemeye çikarmaya mecbur birakti. Böylece, yillar sürecek ve nihayetinde Sultan Abdülhamit'in emriyle Istanbul'a tasinacak, yabanci gözlemciler tarafindan ilgiyle izlenerek Avrupa basinina da yansitilacak bir hukuk mücadelesi baslamis oldu.Gülizar'in gerçek hikâyesini, 1946'da, degerli bir müzikolog olan ve Mus halk müzigi konusunda yaptigi paha biçilmez çalismalarla taninan kizi Arménounie Kévonian, onun agzindan dinledigi sekliyle, Paris'te Ermenice olarak yayimladi. Kitabin daha sonra yapilan Fransizca baskilarinda ise, Gülizar'in torunlari tarihçi Anahide Ter Minassian ve arastirmaci Kegam Kévonian'in, büyükannelerinin hikâyesini, dönemin siyasi ve kültürel gelismeleri zeminine oturtan makaleleri yer aldi. Aras Yayincilik, yapilan bu ilk Türkçe baskida, bu makalelerin yani sira, Gülizar'i ve olayin diger kahramanlarini yansitan çok sayida fotografa da yer veriyor.Kadinlarin her gün erkek siddetine maruz kaldigi ve kadin mücadelesinin yükseldigi bir dönemde, Gülizar'in yasam öyküsünün, dün oldugu gibi bugün de pek çoklarina ilham verecegi inanciyla.(Tanitim Bülteninden)
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 245,70 | 245,70 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.