Gümüş Kabza

Sicak bir yaz sabahiydi.hava henüz yeni aydinlanmasina ragmen payitaht her günkü gibi kavrulmaya baslamisti.Istanbul halkini uzun ve sicak bir gün daha bekliyordu.Fakat bütün bu sicakligina ragmen karsilstiklari manzara karsisinda ürperenlerde yok degildi.fatih camiinin avlusunda toplanan bir kalabalik halka olusturmus,saskinlik içinde yerde yatan adama bakiyorlardi.Yüzüstü yere uzanmis,ensesine büyük bir hançer saplanmis ve dogal olarak etrafinda kan gölü olusturmus bir adam!.. Olay yerine yeni gelen yasli bir adam,gördügü manzara karsisinda donakaldi: “fesübhanallah,Ahmet efendi degilmi bu?” “Ta kendisi.” “ne olmus,kim yapmis bunu ona?” “Bilmiyoruz,az önce namaz çikisinda burada bulduk” “Kim yapmis olabilir bunu ona?Melek gibi bir insandi,kimseyle bir husumeti yoktu ki!” O sirada arkadan sert bir ses geldi: “Açilin efendiler,birde biz görelim!”Gelenler masmavi üniformalari içinde üç tane zabitti…..