Gün Olur Asra Bedel

Stok Kodu:
9789754370539
Sayfa Sayısı:
413
Baskı:
80
Basım Tarihi:
2020-01
Çeviren:
Refik Özdek Zafer Yılmaz
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%22 indirimli
135,00TL
105,30TL
9789754370539
543064
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra Bedel
105.30
Cengiz Aytmatov'un bütün dünyada genis yankilar uyandiran bu romani, yürek paralayan, tüyler ürperten bir haykiristir. Fakat umutsuz bir çirpinis degil, tutsakliga, baskilara ve sürgünlere karsi umudu hep diri tutan bir meydan okuyustur. Yedigey Cangeldi, cepheden döndükten sonra Kazak bozkirlarinda küçük bir tren aktarma istasyonunda çalismaya baslar. Burada sahit oldugu ve uzak geçmisinden hatirladigi olaylar, aslinda yekpare bir cografyaya kâbûs gibi çöken bir siyasî rejimin gümbür gümbür çöküsünün sebepleridir. Aytmatov, insani yok sayan ve onu makinelestirmek isteyen sistemin aslinda niçin çökmeye mahkûm oldugunu bu romaninda da gösteriyor. Yedigey, ölen emektar arkadasi Kazangap'in cenazesini mezarina götürürken, kendisinin ve milletinin geçmisini, aci-tatli, düsündürücü yanlariyla bir bir gözlerinin önünden geçirir. O gün, “asra bedel bir gün olur” onun için. Geçmisi, bugünü ve yarini büyük ustalikla bir arada sunan Aytmatov, “Demiurg” uzay arastirmalari programi neticesinde kesfedilen bir uygarligin, insanlarla iletisim kurma çabalarinin yerküredeki yansimalarini gösterirken, adeta bizleri aynada kendimizle yüzlesmeye davet eder. Kazangap'in götürüldügü Ana-Beyit mezarligi adini, Nayman Ana adli efsanevî bir kadinin orada gömülü olmasindan alir. Aytmatov; Nayman Ana'nin hikâyesini verirken, dünyaya “mankurt” kavramini hediye eder. Bu garip, bu korkutucu kelime hangi anlama mi geliyor? Insanin, yani bütün geçmisini her an beraberinde tasiyan varligin yerini, hafizasi ve hatiralari olmayan, ruhunu kaybetmis, içi komutlarla doldurulmus biyolojik bir makinenin aldigini düsünün.
Cengiz Aytmatov'un bütün dünyada genis yankilar uyandiran bu romani, yürek paralayan, tüyler ürperten bir haykiristir. Fakat umutsuz bir çirpinis degil, tutsakliga, baskilara ve sürgünlere karsi umudu hep diri tutan bir meydan okuyustur. Yedigey Cangeldi, cepheden döndükten sonra Kazak bozkirlarinda küçük bir tren aktarma istasyonunda çalismaya baslar. Burada sahit oldugu ve uzak geçmisinden hatirladigi olaylar, aslinda yekpare bir cografyaya kâbûs gibi çöken bir siyasî rejimin gümbür gümbür çöküsünün sebepleridir. Aytmatov, insani yok sayan ve onu makinelestirmek isteyen sistemin aslinda niçin çökmeye mahkûm oldugunu bu romaninda da gösteriyor. Yedigey, ölen emektar arkadasi Kazangap'in cenazesini mezarina götürürken, kendisinin ve milletinin geçmisini, aci-tatli, düsündürücü yanlariyla bir bir gözlerinin önünden geçirir. O gün, “asra bedel bir gün olur” onun için. Geçmisi, bugünü ve yarini büyük ustalikla bir arada sunan Aytmatov, “Demiurg” uzay arastirmalari programi neticesinde kesfedilen bir uygarligin, insanlarla iletisim kurma çabalarinin yerküredeki yansimalarini gösterirken, adeta bizleri aynada kendimizle yüzlesmeye davet eder. Kazangap'in götürüldügü Ana-Beyit mezarligi adini, Nayman Ana adli efsanevî bir kadinin orada gömülü olmasindan alir. Aytmatov; Nayman Ana'nin hikâyesini verirken, dünyaya “mankurt” kavramini hediye eder. Bu garip, bu korkutucu kelime hangi anlama mi geliyor? Insanin, yani bütün geçmisini her an beraberinde tasiyan varligin yerini, hafizasi ve hatiralari olmayan, ruhunu kaybetmis, içi komutlarla doldurulmus biyolojik bir makinenin aldigini düsünün.
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 105,30    105,30   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat