9786058832909
465714
https://www.merkezkitabevi.com/guneybati-kafkasya
Güneybatı Kafkasya
19.45
Elinizdeki kitapta, tarihsel adiyla güney Kafkasya'nin özel olarak da güneybati Kafkasya'daki halklarin mücadelesini anlatilmaktadir. Genel olarak savaslarin, isgallerin oldugu yörelerde halk, o yöreyi terk etmekte bulur çareyi. Daha önce himayesinde, tebaasinda oldugu ülkenin topraklarina çekip gider. Güneybati Kafkasya'da yasananlarsa, bu genel geçer dogruyu, yalanlar niteliktedir. Yöre halklari direnmeyi, baskiya, zulme, tahakküme baskaldiriyi seçmistir.Özellikle de 1878'den sonra bu oldukça belirgindir. Bu siyasal depremler ülkesinde halk, sinmeyi, boyun egmeyi degil; kendini korumayi, örgütlenerek direnmeyi seçmistir. Bunu yaparken de birbirlerinin etnik, dinsel, dilsel ayriliklarina saygi göstererek; onlari halklar arasinda bir soruna, ayrilik noktasi haline dönüstürmeksizin, haklarini birlikte koruma yolunda bir araya gelmeyi becermislerdir.Ülke aydinlarinin bagimsizlik girisimleri her seferinde özellikle uluslararasi aktörlerin müdahaleleri nedeniyle basarisizlikla sonuçlansa da, onlar inatla denemeyi sürdürmüslerdir. Bugün hala daha Bati'nin ciddi stratejik hesaplarinin sürdügü bu bölgede yasanan, 1917 deki birinci, 1918 sonundaki ikinci ve 1920 deki üçüncü Devrim Kalkismalari hep dis güçlerin müdahaleleriyle yarida kalmis, basarisizlikla sonuçlanmistir.Bölgedeki mücadelenin basariya ulasmasinda en önemli etkenin seçilen örgütlenme modeli oldugu açiktir. Halklar, kendilerini ifade etmek üzere, en küçük yerlesim biriminden, en büyügüne kadar "meclis" örgütlenme modelini benimsemislerdir. Tüm Rusya'daki adiyla, "Sovyet," güney ve güneybati Kafkasya da ise "Sura" olarak adlandirilan bu model, halklarin devlete ve ilerleyen süreçte de; yani 1917'den sonraki çözülme sürecinde, de-facto askeri güçlere karsi kendini koruma yetenegini yükseltirken; kendi içerisindeki toplumsal düzen ve dengeyi de korumaya yardimci olmus bir modeldir. Bu yüzdendir ki Sovyetik örgütlenme modeli; özelde de suralasma arastirilmasi gereken önemli bir toplumsal örgütlenme biçimi olarak karsimizda durmaktadir.Elinizde bulunan bu kitap, güneybati Kafkasya'daki halklarin örgütlenme sürecini, mücadelesini ve devrim girisimlerini anlatmaktadir. Güneybati Kafkasya'da sürdürülen mücadelelere iliskin farkli kaynaklarda yer alan bilgi ve belgeleri öne sürülen iddialari ele almakta, karsilastirmakta ve degerlendirmektedir. Bu nedenle bu konuda yayinlanmis tüm kaynaklara ulasilmaya çalisilmistir. Öne sürülen tüm tezlere, iddialara yer verilmis; görmezden gelinen kimi gerçekler ortaya konurken, özellikle bu cografyada verilen kavgalari, "bütüncü" tarih tezine uygun olarak; Anadoludaki kurtulus mücadelesine ve hatta Osmanli siyasal hayatinin içinde yer alan siyasal örgütlenmelere yamamaya, onun uzantisi gibi göstermeye çalisan anlayislara da deginilmis ve bu anlayislarin, ya da iddialarin yanlisligi, eksikligi gösterilmeye çahsilmistir.
Elinizdeki kitapta, tarihsel adiyla güney Kafkasya'nin özel olarak da güneybati Kafkasya'daki halklarin mücadelesini anlatilmaktadir. Genel olarak savaslarin, isgallerin oldugu yörelerde halk, o yöreyi terk etmekte bulur çareyi. Daha önce himayesinde, tebaasinda oldugu ülkenin topraklarina çekip gider. Güneybati Kafkasya'da yasananlarsa, bu genel geçer dogruyu, yalanlar niteliktedir. Yöre halklari direnmeyi, baskiya, zulme, tahakküme baskaldiriyi seçmistir.Özellikle de 1878'den sonra bu oldukça belirgindir. Bu siyasal depremler ülkesinde halk, sinmeyi, boyun egmeyi degil; kendini korumayi, örgütlenerek direnmeyi seçmistir. Bunu yaparken de birbirlerinin etnik, dinsel, dilsel ayriliklarina saygi göstererek; onlari halklar arasinda bir soruna, ayrilik noktasi haline dönüstürmeksizin, haklarini birlikte koruma yolunda bir araya gelmeyi becermislerdir.Ülke aydinlarinin bagimsizlik girisimleri her seferinde özellikle uluslararasi aktörlerin müdahaleleri nedeniyle basarisizlikla sonuçlansa da, onlar inatla denemeyi sürdürmüslerdir. Bugün hala daha Bati'nin ciddi stratejik hesaplarinin sürdügü bu bölgede yasanan, 1917 deki birinci, 1918 sonundaki ikinci ve 1920 deki üçüncü Devrim Kalkismalari hep dis güçlerin müdahaleleriyle yarida kalmis, basarisizlikla sonuçlanmistir.Bölgedeki mücadelenin basariya ulasmasinda en önemli etkenin seçilen örgütlenme modeli oldugu açiktir. Halklar, kendilerini ifade etmek üzere, en küçük yerlesim biriminden, en büyügüne kadar "meclis" örgütlenme modelini benimsemislerdir. Tüm Rusya'daki adiyla, "Sovyet," güney ve güneybati Kafkasya da ise "Sura" olarak adlandirilan bu model, halklarin devlete ve ilerleyen süreçte de; yani 1917'den sonraki çözülme sürecinde, de-facto askeri güçlere karsi kendini koruma yetenegini yükseltirken; kendi içerisindeki toplumsal düzen ve dengeyi de korumaya yardimci olmus bir modeldir. Bu yüzdendir ki Sovyetik örgütlenme modeli; özelde de suralasma arastirilmasi gereken önemli bir toplumsal örgütlenme biçimi olarak karsimizda durmaktadir.Elinizde bulunan bu kitap, güneybati Kafkasya'daki halklarin örgütlenme sürecini, mücadelesini ve devrim girisimlerini anlatmaktadir. Güneybati Kafkasya'da sürdürülen mücadelelere iliskin farkli kaynaklarda yer alan bilgi ve belgeleri öne sürülen iddialari ele almakta, karsilastirmakta ve degerlendirmektedir. Bu nedenle bu konuda yayinlanmis tüm kaynaklara ulasilmaya çalisilmistir. Öne sürülen tüm tezlere, iddialara yer verilmis; görmezden gelinen kimi gerçekler ortaya konurken, özellikle bu cografyada verilen kavgalari, "bütüncü" tarih tezine uygun olarak; Anadoludaki kurtulus mücadelesine ve hatta Osmanli siyasal hayatinin içinde yer alan siyasal örgütlenmelere yamamaya, onun uzantisi gibi göstermeye çalisan anlayislara da deginilmis ve bu anlayislarin, ya da iddialarin yanlisligi, eksikligi gösterilmeye çahsilmistir.
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 19,45 | 19,45 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.