9789944105729
564257
https://www.merkezkitabevi.com/hindistanda-islamcilik-ve-demokrasi-cemaat-i-islaminin-donusumu
Hindistan'da İslamcılık ve Demokrasi Cemaat-i İslami'nin Dönüşümü
249.60
1947'de Hindistan'in parçalanarak bagimsizlasmasinin ertesinde ülkede kalan Müslümanlarin en önemli siyasi temsilcisi Cemaat-i Islami Hind oldu. Seyyid Ebu'l A'lâ el-Mevdudi tarafindan, Hint yarimadasinda Islami degerleri yayma amaciyla 1941 yilinda kurulan Cemaat ve ögrenci yapilanmasi 'Hindistan Islami Ögrenci Hareketi (SIMI)' 11 Eylül'den beri Hint güvenlik güçlerince 'Teröre Karsi Savas'in bir cephesi haline getirildi. Müslümanlarin vatandastan önce terörist farz edildigi bu yeni düzende SIMI, Hindistan'da bombali terör eylemlerinin arkasinda olmakla suçlandi. Irfan Ahmad'in incelemesi Islamcilik'in demokrasiyle karmasik iliskisini arastirirken, Müslümanlarin azinlik konumunda bulundugu bir baglamda Islamci gidisata dair incelikli bir perspektif sagliyor.
Irfan Ahmad, Seyyid Ahmed Han'in 1875'te kurdugu Aligarh Müslüman Üniversitesi'ndeki ögrenci aktivistler arasinda, Azamgarh'dali bir medresede ve Cemaat'in 2002 seçimlerine katilimi üzerine kapsamli bir etnografi sunuyor. Cemaat'in Hindistan'in seküler demokrasisine istinaden degisen konumunu ve grubun dini çogulculuk ve müsamahaya dogru ideolojik yönelimini açikliyor. 90'lar Türkiye'sinden alisik oldugumuz 'gerçek laiklik, gerçek demokrasi' talepleri etrafinda Cemaat'in Hindistan'da sekülarizmle kurdugu hayati iliskiye odaklaniyor. Ahmad buna paralel olarak militan Hindu milliyetçiliginde 80'lerden itibaren görülen -Babür Camii'nin yikimi ve Müslümanlara karsi yaygin siddette asikâr olan- yükselisin nasil SIMI'nin radikallesmesine ve cihat çagrisi yapmasina yol açtigini gösteriyor.
Hindistan'da Islamcilik ve Demokrasi, Cemaat'in kuruldugu 1941'den bugüne kadar geçirdigi ideolojik dönüsümün tarihsel bir okumasi. Hindistan'in bölünmesinden önce Kur'an ve hadisleri hatirlatarak sekülarizm ve demokrasinin haram oldugunu savunan Cemaat'in, sonradan nasil bu kavramlari gene ayni kaynaklari kullanarak benimsedigini açikliyor.
Islamcilik çalismalarinin her seyi ideolojiye indirgeyen metin merkezli okumalarina karsit olarak Ahmad'in çalismasi pratiklerin, güncelligin ve gündelik hayatin içinden Hint Müslümanlarinin tecrübelerini ele aliyor. Azinliklar, demokrasi, sekülarizm ve dini özgürlükler etrafinda 11 Eylül sonrasi dünyamiza isik tutan bir çalisma.
Irfan Ahmad, Seyyid Ahmed Han'in 1875'te kurdugu Aligarh Müslüman Üniversitesi'ndeki ögrenci aktivistler arasinda, Azamgarh'dali bir medresede ve Cemaat'in 2002 seçimlerine katilimi üzerine kapsamli bir etnografi sunuyor. Cemaat'in Hindistan'in seküler demokrasisine istinaden degisen konumunu ve grubun dini çogulculuk ve müsamahaya dogru ideolojik yönelimini açikliyor. 90'lar Türkiye'sinden alisik oldugumuz 'gerçek laiklik, gerçek demokrasi' talepleri etrafinda Cemaat'in Hindistan'da sekülarizmle kurdugu hayati iliskiye odaklaniyor. Ahmad buna paralel olarak militan Hindu milliyetçiliginde 80'lerden itibaren görülen -Babür Camii'nin yikimi ve Müslümanlara karsi yaygin siddette asikâr olan- yükselisin nasil SIMI'nin radikallesmesine ve cihat çagrisi yapmasina yol açtigini gösteriyor.
Hindistan'da Islamcilik ve Demokrasi, Cemaat'in kuruldugu 1941'den bugüne kadar geçirdigi ideolojik dönüsümün tarihsel bir okumasi. Hindistan'in bölünmesinden önce Kur'an ve hadisleri hatirlatarak sekülarizm ve demokrasinin haram oldugunu savunan Cemaat'in, sonradan nasil bu kavramlari gene ayni kaynaklari kullanarak benimsedigini açikliyor.
Islamcilik çalismalarinin her seyi ideolojiye indirgeyen metin merkezli okumalarina karsit olarak Ahmad'in çalismasi pratiklerin, güncelligin ve gündelik hayatin içinden Hint Müslümanlarinin tecrübelerini ele aliyor. Azinliklar, demokrasi, sekülarizm ve dini özgürlükler etrafinda 11 Eylül sonrasi dünyamiza isik tutan bir çalisma.
1947'de Hindistan'in parçalanarak bagimsizlasmasinin ertesinde ülkede kalan Müslümanlarin en önemli siyasi temsilcisi Cemaat-i Islami Hind oldu. Seyyid Ebu'l A'lâ el-Mevdudi tarafindan, Hint yarimadasinda Islami degerleri yayma amaciyla 1941 yilinda kurulan Cemaat ve ögrenci yapilanmasi 'Hindistan Islami Ögrenci Hareketi (SIMI)' 11 Eylül'den beri Hint güvenlik güçlerince 'Teröre Karsi Savas'in bir cephesi haline getirildi. Müslümanlarin vatandastan önce terörist farz edildigi bu yeni düzende SIMI, Hindistan'da bombali terör eylemlerinin arkasinda olmakla suçlandi. Irfan Ahmad'in incelemesi Islamcilik'in demokrasiyle karmasik iliskisini arastirirken, Müslümanlarin azinlik konumunda bulundugu bir baglamda Islamci gidisata dair incelikli bir perspektif sagliyor.
Irfan Ahmad, Seyyid Ahmed Han'in 1875'te kurdugu Aligarh Müslüman Üniversitesi'ndeki ögrenci aktivistler arasinda, Azamgarh'dali bir medresede ve Cemaat'in 2002 seçimlerine katilimi üzerine kapsamli bir etnografi sunuyor. Cemaat'in Hindistan'in seküler demokrasisine istinaden degisen konumunu ve grubun dini çogulculuk ve müsamahaya dogru ideolojik yönelimini açikliyor. 90'lar Türkiye'sinden alisik oldugumuz 'gerçek laiklik, gerçek demokrasi' talepleri etrafinda Cemaat'in Hindistan'da sekülarizmle kurdugu hayati iliskiye odaklaniyor. Ahmad buna paralel olarak militan Hindu milliyetçiliginde 80'lerden itibaren görülen -Babür Camii'nin yikimi ve Müslümanlara karsi yaygin siddette asikâr olan- yükselisin nasil SIMI'nin radikallesmesine ve cihat çagrisi yapmasina yol açtigini gösteriyor.
Hindistan'da Islamcilik ve Demokrasi, Cemaat'in kuruldugu 1941'den bugüne kadar geçirdigi ideolojik dönüsümün tarihsel bir okumasi. Hindistan'in bölünmesinden önce Kur'an ve hadisleri hatirlatarak sekülarizm ve demokrasinin haram oldugunu savunan Cemaat'in, sonradan nasil bu kavramlari gene ayni kaynaklari kullanarak benimsedigini açikliyor.
Islamcilik çalismalarinin her seyi ideolojiye indirgeyen metin merkezli okumalarina karsit olarak Ahmad'in çalismasi pratiklerin, güncelligin ve gündelik hayatin içinden Hint Müslümanlarinin tecrübelerini ele aliyor. Azinliklar, demokrasi, sekülarizm ve dini özgürlükler etrafinda 11 Eylül sonrasi dünyamiza isik tutan bir çalisma.
Irfan Ahmad, Seyyid Ahmed Han'in 1875'te kurdugu Aligarh Müslüman Üniversitesi'ndeki ögrenci aktivistler arasinda, Azamgarh'dali bir medresede ve Cemaat'in 2002 seçimlerine katilimi üzerine kapsamli bir etnografi sunuyor. Cemaat'in Hindistan'in seküler demokrasisine istinaden degisen konumunu ve grubun dini çogulculuk ve müsamahaya dogru ideolojik yönelimini açikliyor. 90'lar Türkiye'sinden alisik oldugumuz 'gerçek laiklik, gerçek demokrasi' talepleri etrafinda Cemaat'in Hindistan'da sekülarizmle kurdugu hayati iliskiye odaklaniyor. Ahmad buna paralel olarak militan Hindu milliyetçiliginde 80'lerden itibaren görülen -Babür Camii'nin yikimi ve Müslümanlara karsi yaygin siddette asikâr olan- yükselisin nasil SIMI'nin radikallesmesine ve cihat çagrisi yapmasina yol açtigini gösteriyor.
Hindistan'da Islamcilik ve Demokrasi, Cemaat'in kuruldugu 1941'den bugüne kadar geçirdigi ideolojik dönüsümün tarihsel bir okumasi. Hindistan'in bölünmesinden önce Kur'an ve hadisleri hatirlatarak sekülarizm ve demokrasinin haram oldugunu savunan Cemaat'in, sonradan nasil bu kavramlari gene ayni kaynaklari kullanarak benimsedigini açikliyor.
Islamcilik çalismalarinin her seyi ideolojiye indirgeyen metin merkezli okumalarina karsit olarak Ahmad'in çalismasi pratiklerin, güncelligin ve gündelik hayatin içinden Hint Müslümanlarinin tecrübelerini ele aliyor. Azinliklar, demokrasi, sekülarizm ve dini özgürlükler etrafinda 11 Eylül sonrasi dünyamiza isik tutan bir çalisma.
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 249,60 | 249,60 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.