9786059100748
466996
https://www.merkezkitabevi.com/ingilizlerin-islam-ulkelerini-parcalama-politikasi-ve-iran
İngilizlerin İslam Ülkelerini Parçalama Politikası ve İran
343.51
Ingiltere, on dokuzuncu asrin baslarindan itibaren Islâm cografyasinin iki önemli devleti olan Osmanli ve Iran üzerinde baslattigi hileli ve sinsi süreç ile her ikisini I. Dünya savasina sürüklemis, savas sirasinda topraklarini isgal ettikten sonra bagimsizliklarina halel getirmistir. Her iki devlette de hedeflerine ulasmak için Tanzimat, Islahat, Kanun-i Esasi, Mesrutiyet ve ferdi özgürlük gibi araçlara basvurmus, halkin bütün dertlerinin ilaci olarak mevcut idarelerin yerine bu araçlarin ikame edilmesi gösterilmistir. Süreç içerisinde her iki ülkede yerli unsurlardan bazi devlet ve din adamlarini elde ederek bunlar eliyle asil niyetini halktan gizlemistir. Osmanli Devleti'nde Jön Türk, Ittihat ve Terakki gibi kendi milletinin menfaatlerini Ingiliz hariciyesinin kapisinda teslim eden kisiler ile bu isi yapmistir. Iran'da ise masonlugun müessisi Melkum Han, Arap alfabesinin yerine Latin harflerinin getirilmesini isteyen Feth Ali Ahundzade, ulemadan olup Ingilizlere çalisan Cemaleddin Esedabadi (Afgani), Istanbul'daki Ittihat ve Terakki üyeleriyle görüsmeye gelen ve ayagini tozuyla II. Abdülhamid'i hirsizlik ve eglence düskünlügü iftirasiyla itham eden Yahya Devletabadi gibi mesrutiyetçiler eliyle yapmistir.Her iki devlette de milletlerinin menfaatlerini heba etmek istemeyen devlet adamlarina karsi komplolar kurularak idareden uzaklastirilmislardir. Osmanli'da Sultan Abdulaziz tahttan indirilip katledilirken, II. Abdülhamid sürgüne gönderilmistir. Iran'da ise Ingiliz sömürgeciligine karsi tedbirler alan sadrazam Emir-i Kebir, kurulan bir komplo ile saha feci bir sekilde katlettirilmistir. Iran'i aralarinda paylasan Ingiltere-Rusya Anlasmasi'nin Iran Millî Meclisi'nde kabul edilmesi için toplanan mecliste konusan ve konusmasi sona erdikten sonra kafasini meclis duvarlarina vuran bir mebus aynen sunlari söylemistir; “Biz yerimizde kadinlar gibi oturmusuz, baskalari bizim ve memleketimiz ile alakali masa basinda kararlar aliyorlar.” Ayni sinsi ve hileli siyaset, maalesef günümüzde de devam etmekte, Türkiye'nin de içerisinde bulundugu Müslüman cografyada kendi milletinin menfaatlerini peskes çekmek istemeyen devlet adamlarina karsi o devlet içerisinde gizli paralel yapilanmalar ve silahli örgütler üretip devreye sokulmaktadir.
Ingiltere, on dokuzuncu asrin baslarindan itibaren Islâm cografyasinin iki önemli devleti olan Osmanli ve Iran üzerinde baslattigi hileli ve sinsi süreç ile her ikisini I. Dünya savasina sürüklemis, savas sirasinda topraklarini isgal ettikten sonra bagimsizliklarina halel getirmistir. Her iki devlette de hedeflerine ulasmak için Tanzimat, Islahat, Kanun-i Esasi, Mesrutiyet ve ferdi özgürlük gibi araçlara basvurmus, halkin bütün dertlerinin ilaci olarak mevcut idarelerin yerine bu araçlarin ikame edilmesi gösterilmistir. Süreç içerisinde her iki ülkede yerli unsurlardan bazi devlet ve din adamlarini elde ederek bunlar eliyle asil niyetini halktan gizlemistir. Osmanli Devleti'nde Jön Türk, Ittihat ve Terakki gibi kendi milletinin menfaatlerini Ingiliz hariciyesinin kapisinda teslim eden kisiler ile bu isi yapmistir. Iran'da ise masonlugun müessisi Melkum Han, Arap alfabesinin yerine Latin harflerinin getirilmesini isteyen Feth Ali Ahundzade, ulemadan olup Ingilizlere çalisan Cemaleddin Esedabadi (Afgani), Istanbul'daki Ittihat ve Terakki üyeleriyle görüsmeye gelen ve ayagini tozuyla II. Abdülhamid'i hirsizlik ve eglence düskünlügü iftirasiyla itham eden Yahya Devletabadi gibi mesrutiyetçiler eliyle yapmistir.Her iki devlette de milletlerinin menfaatlerini heba etmek istemeyen devlet adamlarina karsi komplolar kurularak idareden uzaklastirilmislardir. Osmanli'da Sultan Abdulaziz tahttan indirilip katledilirken, II. Abdülhamid sürgüne gönderilmistir. Iran'da ise Ingiliz sömürgeciligine karsi tedbirler alan sadrazam Emir-i Kebir, kurulan bir komplo ile saha feci bir sekilde katlettirilmistir. Iran'i aralarinda paylasan Ingiltere-Rusya Anlasmasi'nin Iran Millî Meclisi'nde kabul edilmesi için toplanan mecliste konusan ve konusmasi sona erdikten sonra kafasini meclis duvarlarina vuran bir mebus aynen sunlari söylemistir; “Biz yerimizde kadinlar gibi oturmusuz, baskalari bizim ve memleketimiz ile alakali masa basinda kararlar aliyorlar.” Ayni sinsi ve hileli siyaset, maalesef günümüzde de devam etmekte, Türkiye'nin de içerisinde bulundugu Müslüman cografyada kendi milletinin menfaatlerini peskes çekmek istemeyen devlet adamlarina karsi o devlet içerisinde gizli paralel yapilanmalar ve silahli örgütler üretip devreye sokulmaktadir.
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 343,51 | 343,51 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.