9786059125901
467624
https://www.merkezkitabevi.com/insani-bir-calisma-iliskisi
İnsani Bir Çalışma İlişkisi
197.47
İşyerinde verimlilik, hakkaniyet ve söz hakkı arasında bir denge kurulabilir mi? Bu kitap, mezkür soruyu normatif düzlemde ele alarak bir dengenin mümkün ve gerekli olduğunu belirtiyor. John W. Budd'un analizi, kerteriz noktasını sadece çalışanlarla işverenler arasındaki güç eşitsizliğiyle ilgili geleneksel görüşe değil, aynı zamanda insan hakları, mülkiyet hakları ve etik ile ilgili günümüz düşüncelerine yerleştirerek bu dengeye erişmenin alternatif yöntemlerini arıyor.
Bazı durumlarda verimlilik, hakkaniyet ve söz hakkı, karşılıklı bir biçimde birbirini pekiştirir. Üretken bir işgücü, karar vermede çalışanların katılımını da içeren adil çalışma koşulları için iktisadi kaynaklar sağlar. Öte yandan adil davranma ve çalışan katılımı, işgücü devrini azaltmanın, çalışanın bağlılığını arttırmanın ve verimlilik ile kaliteyi geliştirmeye yönelik işçilerin düşüncelerini kullanmanın yollarını sağlar. İstihdamda verimlilik, hakkaniyet ve söz hakkı arasında bir denge sağlamanın peşinden gitmek, çalışmanın doğası; emek piyasalarının işleyişi; istihdam ilişkisinde güç ve çatışma; demokratik, kapitalist bir toplumda istihdamın rolü ile ilgili temel önemdeki sorulara cevap bulmayı gerektirir.
Sendikaların, hükümet düzenlemelerinin ya da başka kurumların yokluğunda piyasalar yahut şirketler, bu amaçların dengelenmesine dayanabilirler mi? Bir denge arayışı, kapitalist toplumdaki temelde eşit olmayan istihdam ilişkisinden dolayı beyhude bir uğraş mıdır? Verimlilik, hakkaniyet ve söz hakkını dengelemekte toplu pazarlık, işyerinin yönetimi ile ilgili diğer yollardan daha mı etkilidir? Çalışan temsilinin ve yasal düzenlemelerin hangi biçimleri, belirli bağlamlara en uygun biçimlerdir? İnsan kaynakları yönetimi politikaları, hakkaniyet ve katılımın desteği ile, veya bunlara rağmen, verimliliğe erişebilir mi?
Ancak daha da önemli olan soru şudur: Verimlilik, hakkaniyet ve söz hakkı birbirleriyle çatıştığında ne yapılmalıdır?
İnsani Bir Çalışma İlişkisi'nin başlıca niyeti, bu soruların önemi ile ilgili sağlam bir entelektüel gerekçe ve analiz için faydalı bir çerçeve ortaya koymaktır.
Bazı durumlarda verimlilik, hakkaniyet ve söz hakkı, karşılıklı bir biçimde birbirini pekiştirir. Üretken bir işgücü, karar vermede çalışanların katılımını da içeren adil çalışma koşulları için iktisadi kaynaklar sağlar. Öte yandan adil davranma ve çalışan katılımı, işgücü devrini azaltmanın, çalışanın bağlılığını arttırmanın ve verimlilik ile kaliteyi geliştirmeye yönelik işçilerin düşüncelerini kullanmanın yollarını sağlar. İstihdamda verimlilik, hakkaniyet ve söz hakkı arasında bir denge sağlamanın peşinden gitmek, çalışmanın doğası; emek piyasalarının işleyişi; istihdam ilişkisinde güç ve çatışma; demokratik, kapitalist bir toplumda istihdamın rolü ile ilgili temel önemdeki sorulara cevap bulmayı gerektirir.
Sendikaların, hükümet düzenlemelerinin ya da başka kurumların yokluğunda piyasalar yahut şirketler, bu amaçların dengelenmesine dayanabilirler mi? Bir denge arayışı, kapitalist toplumdaki temelde eşit olmayan istihdam ilişkisinden dolayı beyhude bir uğraş mıdır? Verimlilik, hakkaniyet ve söz hakkını dengelemekte toplu pazarlık, işyerinin yönetimi ile ilgili diğer yollardan daha mı etkilidir? Çalışan temsilinin ve yasal düzenlemelerin hangi biçimleri, belirli bağlamlara en uygun biçimlerdir? İnsan kaynakları yönetimi politikaları, hakkaniyet ve katılımın desteği ile, veya bunlara rağmen, verimliliğe erişebilir mi?
Ancak daha da önemli olan soru şudur: Verimlilik, hakkaniyet ve söz hakkı birbirleriyle çatıştığında ne yapılmalıdır?
İnsani Bir Çalışma İlişkisi'nin başlıca niyeti, bu soruların önemi ile ilgili sağlam bir entelektüel gerekçe ve analiz için faydalı bir çerçeve ortaya koymaktır.
İşyerinde verimlilik, hakkaniyet ve söz hakkı arasında bir denge kurulabilir mi? Bu kitap, mezkür soruyu normatif düzlemde ele alarak bir dengenin mümkün ve gerekli olduğunu belirtiyor. John W. Budd'un analizi, kerteriz noktasını sadece çalışanlarla işverenler arasındaki güç eşitsizliğiyle ilgili geleneksel görüşe değil, aynı zamanda insan hakları, mülkiyet hakları ve etik ile ilgili günümüz düşüncelerine yerleştirerek bu dengeye erişmenin alternatif yöntemlerini arıyor.
Bazı durumlarda verimlilik, hakkaniyet ve söz hakkı, karşılıklı bir biçimde birbirini pekiştirir. Üretken bir işgücü, karar vermede çalışanların katılımını da içeren adil çalışma koşulları için iktisadi kaynaklar sağlar. Öte yandan adil davranma ve çalışan katılımı, işgücü devrini azaltmanın, çalışanın bağlılığını arttırmanın ve verimlilik ile kaliteyi geliştirmeye yönelik işçilerin düşüncelerini kullanmanın yollarını sağlar. İstihdamda verimlilik, hakkaniyet ve söz hakkı arasında bir denge sağlamanın peşinden gitmek, çalışmanın doğası; emek piyasalarının işleyişi; istihdam ilişkisinde güç ve çatışma; demokratik, kapitalist bir toplumda istihdamın rolü ile ilgili temel önemdeki sorulara cevap bulmayı gerektirir.
Sendikaların, hükümet düzenlemelerinin ya da başka kurumların yokluğunda piyasalar yahut şirketler, bu amaçların dengelenmesine dayanabilirler mi? Bir denge arayışı, kapitalist toplumdaki temelde eşit olmayan istihdam ilişkisinden dolayı beyhude bir uğraş mıdır? Verimlilik, hakkaniyet ve söz hakkını dengelemekte toplu pazarlık, işyerinin yönetimi ile ilgili diğer yollardan daha mı etkilidir? Çalışan temsilinin ve yasal düzenlemelerin hangi biçimleri, belirli bağlamlara en uygun biçimlerdir? İnsan kaynakları yönetimi politikaları, hakkaniyet ve katılımın desteği ile, veya bunlara rağmen, verimliliğe erişebilir mi?
Ancak daha da önemli olan soru şudur: Verimlilik, hakkaniyet ve söz hakkı birbirleriyle çatıştığında ne yapılmalıdır?
İnsani Bir Çalışma İlişkisi'nin başlıca niyeti, bu soruların önemi ile ilgili sağlam bir entelektüel gerekçe ve analiz için faydalı bir çerçeve ortaya koymaktır.
Bazı durumlarda verimlilik, hakkaniyet ve söz hakkı, karşılıklı bir biçimde birbirini pekiştirir. Üretken bir işgücü, karar vermede çalışanların katılımını da içeren adil çalışma koşulları için iktisadi kaynaklar sağlar. Öte yandan adil davranma ve çalışan katılımı, işgücü devrini azaltmanın, çalışanın bağlılığını arttırmanın ve verimlilik ile kaliteyi geliştirmeye yönelik işçilerin düşüncelerini kullanmanın yollarını sağlar. İstihdamda verimlilik, hakkaniyet ve söz hakkı arasında bir denge sağlamanın peşinden gitmek, çalışmanın doğası; emek piyasalarının işleyişi; istihdam ilişkisinde güç ve çatışma; demokratik, kapitalist bir toplumda istihdamın rolü ile ilgili temel önemdeki sorulara cevap bulmayı gerektirir.
Sendikaların, hükümet düzenlemelerinin ya da başka kurumların yokluğunda piyasalar yahut şirketler, bu amaçların dengelenmesine dayanabilirler mi? Bir denge arayışı, kapitalist toplumdaki temelde eşit olmayan istihdam ilişkisinden dolayı beyhude bir uğraş mıdır? Verimlilik, hakkaniyet ve söz hakkını dengelemekte toplu pazarlık, işyerinin yönetimi ile ilgili diğer yollardan daha mı etkilidir? Çalışan temsilinin ve yasal düzenlemelerin hangi biçimleri, belirli bağlamlara en uygun biçimlerdir? İnsan kaynakları yönetimi politikaları, hakkaniyet ve katılımın desteği ile, veya bunlara rağmen, verimliliğe erişebilir mi?
Ancak daha da önemli olan soru şudur: Verimlilik, hakkaniyet ve söz hakkı birbirleriyle çatıştığında ne yapılmalıdır?
İnsani Bir Çalışma İlişkisi'nin başlıca niyeti, bu soruların önemi ile ilgili sağlam bir entelektüel gerekçe ve analiz için faydalı bir çerçeve ortaya koymaktır.
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 197,47 | 197,47 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.