Karanlık

“Gözlerim doluyor… Hatta içime agliyorum. Ne çok sey kaybettik ve daha ne kadar kaybedecegiz acaba? Hiç gitmeyecek sandiklarimiz, artik geri dönmeyecekler. Varligimiza anlam vermeye çalistik, ölçülemeyecek zamanlar boyunca. Yasamaya ve savasmaya degecek amaçlar uydurduk. Kendi uydurdugumuz amaçlarin kölesi oldugumuzu fark etmeden öldük, öldürdük. Ama gerçekte neden var olmustuk? Yaptiklarimizla yapmamiz gerekenler arasinda ne kadar fark var? Hiçbir fikrim yok… Birazdan, belki de her sey bitecek. Varligin anlamini henüz çözemeden yok olacagiz… …Daha kötü bir son düsünemiyorum! Zamandan daha fazla yasamis olsak bile, gerçek anlamda var olamadan yokluga karismaktan daha beteri olabilir mi? Hiç sanmiyorum… Ben… Lilith… Ilk Doganlarin ilki… Kaosun bekçisi… Korkuyorum!!!” Kiyamet ve Kizil Günes ile baslayan destan, üçüncü bölümü Ihanet ile birlikte, bütün hikâyeyi bu tek ciltte topluyor. Karanlik çökerken, dost ve düsman birbirine girdiginde, yardim da ihanet de en beklenmedik yerlerden geliyor! Artik bu Oyunda taraflar degil, sadece oyuncular var!...