9786054820368
431273
https://www.merkezkitabevi.com/kent-bizim
Kent Bizim
250.25
Sinifli toplumlarda kentlesmenin bölme, ezme, yerinden etme, yasanamaz hale getirme vb. karakteristik özelliklerinden kaynaklanan sürdürülemez canavarlasma egilimi, kapitalizm tarihinin farkli dönemlerinde yasanan yine kent merkezli çatisma ve kirilmalarin da baslica sebepleri arasindadir. Ezilenlerin özgürlük, kardeslik ve esitlik temelli kent düsü, H.H. Korkmazgil'in "Bir yanimiz yaprak döker, bir yanimiz bahar bahçe” dizelerindeki bahar bahçe kismini anistirir. Ancak sairin sözünü ettigi bir "çildirtan denge” durumunda degildir kent. Tersine sürekli bir dengesizligin uzamidir. Uygar, yerlesik, egitimli Batili sermayenin veya bizim cografyamizda oldugu gibi talanci, cahil ve lümpen sermayenin bas tasarimcisi oldugu farkli türden de olsa canavar kentlerin içerisinde, alternatif ve yeni yasam biçimlerini yaratmak talebi ile ortaya çikan yasam savunuculari vardir. Bunlar tarihte farkli biçimlerde karsimiza çikmislar; kentlerin içinde bazen gecekondu hareketi, bazen isgalevcilik, bazen kolektif mülkiyeti haiz arazilerde kurulan mini ütopyalar olarak kalici özerk alanlar veya farkli uzamlari farkli zamanlarda farkli formlarda ele geçiren geçici otonom bölgeler yaratmislardir.Bugünlerde 3. yasi kutlanan Gezi'nin mirasi olan iki isgalevi -Don Kisot Isgalevi ve Mahalleevi- otoriter baskilar sonucu su an fiili olarak varliklarini sürdüremese de bahsedilen yeni yasam biçimlerini yaratmak talebi ile ortaya çikan yasam savunuculari tarafindan kolektif bir sekilde insa edilmis kamusal alanlardi. Bu isgalevleri kentlerin tamamen disina savrulmus bir sekilde degil, aksine kentin kalbinin en güçlü attigi merkezlerde alternatif yasam alanlari olarak kendilerini var etti. Occupy hareketlerinin kümülatif etkisiyle uluslararasi boyuta ulasan kolektivite; Istanbul isgalevleri için de bir izlek oldu. Konsensüs ve forumlari en büyük araç olarak kullanan ve irkçi, cinsiyetçi, homofobik, ayrimci olan hiç kimsenin kendini var edemeyecegi bu alanlar 1,5 sene çok aktif bir sekilde yasayabildiler.Kent Bizim ise sekiz farkli sehirdeki yerel hareketlerin, Amsterdam ve Berlin gibi otonom ayaklanmalarin meshur baskentlerinin yani sira, Poznan ve Atina gibi haklarinda çok az sey bildigimiz sehirlerin de tarihini derliyor ve Avrupa'daki isgalevcilik pratigiyle otonom hareketlerin tarihsel gelisimine dair oldukça renkli bir resim çiziyor. Her bölüm bir kente odaklanarak, fotograflar ve illüstrasyonlar esliginde, o kentin canli bir kronolojik anlatisini ve analizini sunuyor. Bölümler, bu hareketlerin tarihi içerisindeki en önemli olaylari ve gelismeleri merkeze aliyor. Dahasi, bu yerel hareketlerin onlari farkli kilan yanlarini ortaya çikartirken siyasetle altkültür arasindaki iliski, nesiller arasi dönüsümler, çatismalar ve siddetin rolü ve politik taktiklerdeki degisimler gibi meseleleri de inceliyor.Kent Bizim alternatif bir yasamin mümkün oldugunu görünür kilan otonom pratiklerin tarihinden bir kesit sundugu gibi, isgalevcilige dair yerel deneyimlerin bu anlamda elestirisini ve yeniden insasini da barindiran bir tartisma açiyor. Gezi direnisi ile baslayan alternatif yasam alanlari yaratma ve yasami savunma mücadelesi farkli biçimlerde yasamaya devam ediyor ve edecek.Ve hâlâ ilk günkü kadar gerçek: Reddet! Isgal et! Yeniden insa et!
Sinifli toplumlarda kentlesmenin bölme, ezme, yerinden etme, yasanamaz hale getirme vb. karakteristik özelliklerinden kaynaklanan sürdürülemez canavarlasma egilimi, kapitalizm tarihinin farkli dönemlerinde yasanan yine kent merkezli çatisma ve kirilmalarin da baslica sebepleri arasindadir. Ezilenlerin özgürlük, kardeslik ve esitlik temelli kent düsü, H.H. Korkmazgil'in "Bir yanimiz yaprak döker, bir yanimiz bahar bahçe” dizelerindeki bahar bahçe kismini anistirir. Ancak sairin sözünü ettigi bir "çildirtan denge” durumunda degildir kent. Tersine sürekli bir dengesizligin uzamidir. Uygar, yerlesik, egitimli Batili sermayenin veya bizim cografyamizda oldugu gibi talanci, cahil ve lümpen sermayenin bas tasarimcisi oldugu farkli türden de olsa canavar kentlerin içerisinde, alternatif ve yeni yasam biçimlerini yaratmak talebi ile ortaya çikan yasam savunuculari vardir. Bunlar tarihte farkli biçimlerde karsimiza çikmislar; kentlerin içinde bazen gecekondu hareketi, bazen isgalevcilik, bazen kolektif mülkiyeti haiz arazilerde kurulan mini ütopyalar olarak kalici özerk alanlar veya farkli uzamlari farkli zamanlarda farkli formlarda ele geçiren geçici otonom bölgeler yaratmislardir.Bugünlerde 3. yasi kutlanan Gezi'nin mirasi olan iki isgalevi -Don Kisot Isgalevi ve Mahalleevi- otoriter baskilar sonucu su an fiili olarak varliklarini sürdüremese de bahsedilen yeni yasam biçimlerini yaratmak talebi ile ortaya çikan yasam savunuculari tarafindan kolektif bir sekilde insa edilmis kamusal alanlardi. Bu isgalevleri kentlerin tamamen disina savrulmus bir sekilde degil, aksine kentin kalbinin en güçlü attigi merkezlerde alternatif yasam alanlari olarak kendilerini var etti. Occupy hareketlerinin kümülatif etkisiyle uluslararasi boyuta ulasan kolektivite; Istanbul isgalevleri için de bir izlek oldu. Konsensüs ve forumlari en büyük araç olarak kullanan ve irkçi, cinsiyetçi, homofobik, ayrimci olan hiç kimsenin kendini var edemeyecegi bu alanlar 1,5 sene çok aktif bir sekilde yasayabildiler.Kent Bizim ise sekiz farkli sehirdeki yerel hareketlerin, Amsterdam ve Berlin gibi otonom ayaklanmalarin meshur baskentlerinin yani sira, Poznan ve Atina gibi haklarinda çok az sey bildigimiz sehirlerin de tarihini derliyor ve Avrupa'daki isgalevcilik pratigiyle otonom hareketlerin tarihsel gelisimine dair oldukça renkli bir resim çiziyor. Her bölüm bir kente odaklanarak, fotograflar ve illüstrasyonlar esliginde, o kentin canli bir kronolojik anlatisini ve analizini sunuyor. Bölümler, bu hareketlerin tarihi içerisindeki en önemli olaylari ve gelismeleri merkeze aliyor. Dahasi, bu yerel hareketlerin onlari farkli kilan yanlarini ortaya çikartirken siyasetle altkültür arasindaki iliski, nesiller arasi dönüsümler, çatismalar ve siddetin rolü ve politik taktiklerdeki degisimler gibi meseleleri de inceliyor.Kent Bizim alternatif bir yasamin mümkün oldugunu görünür kilan otonom pratiklerin tarihinden bir kesit sundugu gibi, isgalevcilige dair yerel deneyimlerin bu anlamda elestirisini ve yeniden insasini da barindiran bir tartisma açiyor. Gezi direnisi ile baslayan alternatif yasam alanlari yaratma ve yasami savunma mücadelesi farkli biçimlerde yasamaya devam ediyor ve edecek.Ve hâlâ ilk günkü kadar gerçek: Reddet! Isgal et! Yeniden insa et!
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 250,25 | 250,25 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.