Kolektif Bellek

Stok Kodu:
9786059460545
Sayfa Sayısı:
232
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-01
Çeviren:
Zuhal Karagöz
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
2.Hamur
Kategori:
%15 indirimli
290,00TL
245,05TL
Taksitli fiyat: 1 x 245,05TL
Stokta var
9786059460545
472979
Kolektif Bellek
Kolektif Bellek
245.05
Şahsi hatıralarımız kendimize mi aittir? Küçük bir çocukken büyükbabamızla birlikte tanık olduğumuz bir toplumsal olay, lisedeki ilk günümüz, bir Paris seyahatinde görüp yaşadıklarımız… Peki ya tarih ile sosyal bakımdan hatırladıklarımız aynı şey midir? Tarih bir sosyal grubun hatırlama şekli midir? Belleğin ve hatırlamanın zaman ile mekân ile hatta müzik ile bir ilişkisi var mıdır?

Maurice Halbwachs'ın arkasında bıraktığı el yazmalarından yola çıkarak hazırlanan bu metin bize uzun vadede yayımlamayı tasarladığı önemli eserinden parçalar sunuyor. Bu parçalar, bellek ve toplum arasındaki ilişkilerin Halbwachs'ın düşüncesinin merkezi ve nihai aşaması haline geldiğini gösteriyor.

Halbwachs'ın çalışmasını ilginç kılan nokta, klasik pozitivist varsayımın aksine, yorumsamacılık ile determinizmi bir araya getiriyor olmasıdır. Halbwachs'ın bellek analizinin altında bir zaman tanımı da gizlidir. Zaman artık, her türlü olayın içinde gerçekleştiği homojen ve yeknesak bir ortam değildir. Zamana indirgenemez deneyimin alanlarını sorguladıkları için varoluşsal düşünceye bağlı olmayan öğeler arasındaki eşgüdümün basit bir ilkesidir.



Bir dostu, Halbwachs'ın en yüksek erdeminin belki de düşünsel gözü peklik olduğunu söylüyor. Bu gözü pekliğin Halbwachs'ın yaşamındaki karşılığı, iltifatlara aldırmamak ve sosyal hayatın zorlukları karşısında kayıtsız kalmaktır. İnsan kavramını nesnelerden ayrı bir varlık olarak tanımlamaya bu denli çaba gösteren düşünürlerden birinin, toplum ve bireyin birlikte inkâr ve yok edildiği toplama kampı cehennemine maruz kalarak yaşamını yitirmiş olması bir anlamda hayli simgeseldir.
Şahsi hatıralarımız kendimize mi aittir? Küçük bir çocukken büyükbabamızla birlikte tanık olduğumuz bir toplumsal olay, lisedeki ilk günümüz, bir Paris seyahatinde görüp yaşadıklarımız… Peki ya tarih ile sosyal bakımdan hatırladıklarımız aynı şey midir? Tarih bir sosyal grubun hatırlama şekli midir? Belleğin ve hatırlamanın zaman ile mekân ile hatta müzik ile bir ilişkisi var mıdır?

Maurice Halbwachs'ın arkasında bıraktığı el yazmalarından yola çıkarak hazırlanan bu metin bize uzun vadede yayımlamayı tasarladığı önemli eserinden parçalar sunuyor. Bu parçalar, bellek ve toplum arasındaki ilişkilerin Halbwachs'ın düşüncesinin merkezi ve nihai aşaması haline geldiğini gösteriyor.

Halbwachs'ın çalışmasını ilginç kılan nokta, klasik pozitivist varsayımın aksine, yorumsamacılık ile determinizmi bir araya getiriyor olmasıdır. Halbwachs'ın bellek analizinin altında bir zaman tanımı da gizlidir. Zaman artık, her türlü olayın içinde gerçekleştiği homojen ve yeknesak bir ortam değildir. Zamana indirgenemez deneyimin alanlarını sorguladıkları için varoluşsal düşünceye bağlı olmayan öğeler arasındaki eşgüdümün basit bir ilkesidir.



Bir dostu, Halbwachs'ın en yüksek erdeminin belki de düşünsel gözü peklik olduğunu söylüyor. Bu gözü pekliğin Halbwachs'ın yaşamındaki karşılığı, iltifatlara aldırmamak ve sosyal hayatın zorlukları karşısında kayıtsız kalmaktır. İnsan kavramını nesnelerden ayrı bir varlık olarak tanımlamaya bu denli çaba gösteren düşünürlerden birinin, toplum ve bireyin birlikte inkâr ve yok edildiği toplama kampı cehennemine maruz kalarak yaşamını yitirmiş olması bir anlamda hayli simgeseldir.
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 245,05    245,05   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat