Kur'an-ı Kerim'de Seyr u Süluk

Stok Kodu:
9789944834513
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Kategori:
%22 indirimli
140,00TL
109,20TL
9789944834513
568781
Kur'an-ı Kerim'de Seyr u Süluk
Kur'an-ı Kerim'de Seyr u Süluk
109.20
Ibn Acîbe, Kuzey Afrika tasavvufunun önde gelen sahsiyetlerinden biridir. Sâzelî ekolüne mensup bir sûfî olan Ibn Acîbe, Hikem-i Atâiyye müellifi Ibn Atâullah el-Iskenderî (v. 1309) ile Seyh Ahmed Zerrûk (v. 1493) gibi sahasinda otorite kabul edilen sûfîler silsilesinden gelen bir zâttir. Onun Islâmî ilimlerdeki derin bilgisi ile telif ettigi, seriat ve hakîkati bulusturan eserleri de essiz niteliktedir. Tasavvufî hayatin Kur'ân ile olan yakin bagi bu sahada yazilan tefsirlerin çoklugu ile kendini ortaya koyar. Sûfîlere göre Kur'ân kendini ancak yasayanlara açan bir ilim deryasi ve ilham kaynagidir. Sülûkta kemâlâtin bir ölçüsü de müntehî sâlikin aradigi her meselenin cevabini Kur'ân-i Kerîm'den bulabilmesidir. Bu sebeple sûfîler hem teorik hem de pratik meselelerini Kur'ân'dan yola çikarak çözümlemek için pek çok tefsir kaleme almislardir. Bu gayretler arasinda Ibn Acîbe'nin tefsiri özellikle tekke hayatinin pratik sorunlarina cevap verebilecek sekilde kaleme alinmis olmasi açisindan önemlidir. Müellifin âyetlerden yola çikarak insani hayrete düsürecek bir tefekkür ile mürid-mürsid ve müridler arasi iliskilerde kurallar vazetmesi sebebiyle eser üzerine müstakil bir çalisma yapilmasinin faydali olacagini düsündük ve bu çalismayi yapmaya karar verdik. Biz bu çalismamizi dört bölüm olarak ele aldik. Birinci bölümde Ibn Acîbe'nin hayati, eserleri, yetistigi dönem ve tasavvufî sahsiyetini inceledik. Her ne kadar Gazâlî gibi keskin bir dönüsü olmasa da müellifin 14 / KUR'ÂN-I KERÎM'DE SEYR U SÜLÛK zâhirî ilimlerden tasavvufî ilimlere dönüsünü, sülûk yolundaki ciddi gayretlerini onun Fehrese'sinden yine onun rûh dünyasi ile birlikte aktarmaya çalistik.Ikinci bölümde müellife göre, seyr u sülûk sürecinin Kur'ân merkezinde temellendirilmesi, sülûkun makâmlari ve bunlarin asilmasinda sâlikin dikkat etmesi gereken hususlar ele alinmistir. Üçüncü bölümde mürsidin Kur'ân'daki yerini, mürside verilenKur'ân kökenli isimler, mürsid olmanin sartlari gibi konulari ele aldik. Bu bölümde Ibn Acîbe'nin peygamberlerle alâkali âyetleri, onlarin varisleri olan ulemâyi ve sûfiyyeyi merkeze alarak yorumladigini gördük. Dördüncü bölümde ise “Sülûkun en önemli muhatabi olan sâlik nasil olmalidir?” sorusuna cevap verildi. Müellifimiz Kur'ân'dan yola çikarak sâliklere muhtelif adlar vermistir ki bunlarin pek çogu baska kaynaklarda rastlanmayan orijinal isimlendirmelerdir. Çalismam esnasinda yardimlari dokunan tüm dostlarima özellikle de metni gözden geçiren Prof. Dr. Ramazan Muslu'ya, Dr. Murat Kaya'ya ve son okumayi gerçeklestiren Abdurrahman Mihçioglu, M. Nedim Tan ve K. Yusuf Ünal'a tesekkürü bir borç bilirim. Eserimizdeki basarilar Allah'tan; hata ve kusurlar ise bizdendir.Süleyman DERINKüçük Çamlica / 15 Eylül 2012
Ibn Acîbe, Kuzey Afrika tasavvufunun önde gelen sahsiyetlerinden biridir. Sâzelî ekolüne mensup bir sûfî olan Ibn Acîbe, Hikem-i Atâiyye müellifi Ibn Atâullah el-Iskenderî (v. 1309) ile Seyh Ahmed Zerrûk (v. 1493) gibi sahasinda otorite kabul edilen sûfîler silsilesinden gelen bir zâttir. Onun Islâmî ilimlerdeki derin bilgisi ile telif ettigi, seriat ve hakîkati bulusturan eserleri de essiz niteliktedir. Tasavvufî hayatin Kur'ân ile olan yakin bagi bu sahada yazilan tefsirlerin çoklugu ile kendini ortaya koyar. Sûfîlere göre Kur'ân kendini ancak yasayanlara açan bir ilim deryasi ve ilham kaynagidir. Sülûkta kemâlâtin bir ölçüsü de müntehî sâlikin aradigi her meselenin cevabini Kur'ân-i Kerîm'den bulabilmesidir. Bu sebeple sûfîler hem teorik hem de pratik meselelerini Kur'ân'dan yola çikarak çözümlemek için pek çok tefsir kaleme almislardir. Bu gayretler arasinda Ibn Acîbe'nin tefsiri özellikle tekke hayatinin pratik sorunlarina cevap verebilecek sekilde kaleme alinmis olmasi açisindan önemlidir. Müellifin âyetlerden yola çikarak insani hayrete düsürecek bir tefekkür ile mürid-mürsid ve müridler arasi iliskilerde kurallar vazetmesi sebebiyle eser üzerine müstakil bir çalisma yapilmasinin faydali olacagini düsündük ve bu çalismayi yapmaya karar verdik. Biz bu çalismamizi dört bölüm olarak ele aldik. Birinci bölümde Ibn Acîbe'nin hayati, eserleri, yetistigi dönem ve tasavvufî sahsiyetini inceledik. Her ne kadar Gazâlî gibi keskin bir dönüsü olmasa da müellifin 14 / KUR'ÂN-I KERÎM'DE SEYR U SÜLÛK zâhirî ilimlerden tasavvufî ilimlere dönüsünü, sülûk yolundaki ciddi gayretlerini onun Fehrese'sinden yine onun rûh dünyasi ile birlikte aktarmaya çalistik.Ikinci bölümde müellife göre, seyr u sülûk sürecinin Kur'ân merkezinde temellendirilmesi, sülûkun makâmlari ve bunlarin asilmasinda sâlikin dikkat etmesi gereken hususlar ele alinmistir. Üçüncü bölümde mürsidin Kur'ân'daki yerini, mürside verilenKur'ân kökenli isimler, mürsid olmanin sartlari gibi konulari ele aldik. Bu bölümde Ibn Acîbe'nin peygamberlerle alâkali âyetleri, onlarin varisleri olan ulemâyi ve sûfiyyeyi merkeze alarak yorumladigini gördük. Dördüncü bölümde ise “Sülûkun en önemli muhatabi olan sâlik nasil olmalidir?” sorusuna cevap verildi. Müellifimiz Kur'ân'dan yola çikarak sâliklere muhtelif adlar vermistir ki bunlarin pek çogu baska kaynaklarda rastlanmayan orijinal isimlendirmelerdir. Çalismam esnasinda yardimlari dokunan tüm dostlarima özellikle de metni gözden geçiren Prof. Dr. Ramazan Muslu'ya, Dr. Murat Kaya'ya ve son okumayi gerçeklestiren Abdurrahman Mihçioglu, M. Nedim Tan ve K. Yusuf Ünal'a tesekkürü bir borç bilirim. Eserimizdeki basarilar Allah'tan; hata ve kusurlar ise bizdendir.Süleyman DERINKüçük Çamlica / 15 Eylül 2012
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 109,20    109,20   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat