9789755397993
549800
https://www.merkezkitabevi.com/medyaya-karsi
Medyaya Karşı
321.10
Özgürlügün yapisi, hosunuza gitsin ya da gitmesin, örgütlenmis çesitliliktir. George Gerbner Bu kitap, Pensilvanya Üniversitesi-Annenberg Iletisim Okulu'nun (University of Pennsylvania-Annenberg School for Communication) efsanevi dekani George Gerbner'in, Kültürel Göstergeler Projesi ekibi ile yazdigi amprik yazilarindan ve iletisim bilimleri için 1950'li yillarda yayimladigi fakat hâlâ geçerli temel kuramsal makalelerinden bir seçki olarak asistani Michael Morgan tarafindan derlendi ve ögrencisi Veysel Batmaz'in açiklayici notlariyla Türkçe'ye kazandirildi. Medya artik tek basina televizyon mu? Televizyondan nasil etkileniyoruz? Televizyon bireylerdeki siddet egilimini artirir mi? Televizyonun diger iletisim araçlarindan farki ne? Televizyonda seyrettigimiz dünya ile yasadigimiz gerçek dünya arasinda fark ne? Iste bu sorulara George Gerbner, 1968'de baslayarak 40 yil süren bir arastirma projesiyle basta ABD televizyonlari olmak üzere tüm dünya televizyon içeriklerini sayisal olarak çözümleyerek ve televizyon izleyici kitlelerinin tutum, görüs ve kanaatlerini ölçerek yanitlar ariyor. "Gerbner Iletisim Modeli" üzerine kurulu, televizyon dünyasi üzerine gelistirilmis en sürekli ve tutarli kuramsal ve amprik çalisma olan "Kültürel Göstergeler Projesi", Siddet Indeksi, Kötü Dünya Sendromu, Mutlu Siddet, Mainstreaming (anaakimlastirma) ve Rezonans gibi iletisim kavramlari yaratti. George Gerbner kitle iletisiminin toplumsal ve kültürel sonuçlari hakkindaki geleneksel söylemin içerigini degistirdi. Kitle iletisimini ikna ve propaganda arastirmalarindan farkli bir sekilde degerlendiren yeni bir yaklasimla iletisim bilimini bilimcilikten ve pozitivizmden kurtardi. (...) Ayrica sanatsal nitelik, üslup, yüksek kültür-asagi kültür karsitligi, seçici algi ve yargi ve yorumlar hakkindaki geleneksel kaygilar ve biçimsel estetik kategorilerden vazgeçilmesini savundu. (...) Elli yil boyunca, yazdiklarinin büyük kisminda, günün modasi olan hâkim paradigmalarla çatisti. Ona göre, "isleri yürütmenin normal yolu" olarak yaygin bir sekilde kabul gören her varsayim, yaklasim ve tarz tanim geregi süphe ile karsilanmaliydi. "Gerbner televizyonda siddet sorununu farkli degerlendiriyordu. (...) Televizyon, siddet uygulayanlardan çok siddete maruz kalanlari, kurbanlari gösteriyordu. (...) Yani, televizyondaki siddet, siddet uygulayanlari yetistirmek (kültive etmek) ve toplumsal düzeni tehdit etmek yerine güçlülerin gücünü sergileyerek statükoyu koruma islevini yerine getiriyordu. Televizyon, insanlarda korku, endise ve güvensizligi kültive ederek (ekerek ve besleyerek), pekâlâ, insan haklarinin ihlali ya da ortadan kaldirilmasina yönelik her tür endise kalintisindan daha agir basan bir güvenlik ihtiyacini ortaya çikaran bir iklimi yaratiyor olabilirdi. -Michael Morgan-(Tanitim Bülteninden)
Özgürlügün yapisi, hosunuza gitsin ya da gitmesin, örgütlenmis çesitliliktir. George Gerbner Bu kitap, Pensilvanya Üniversitesi-Annenberg Iletisim Okulu'nun (University of Pennsylvania-Annenberg School for Communication) efsanevi dekani George Gerbner'in, Kültürel Göstergeler Projesi ekibi ile yazdigi amprik yazilarindan ve iletisim bilimleri için 1950'li yillarda yayimladigi fakat hâlâ geçerli temel kuramsal makalelerinden bir seçki olarak asistani Michael Morgan tarafindan derlendi ve ögrencisi Veysel Batmaz'in açiklayici notlariyla Türkçe'ye kazandirildi. Medya artik tek basina televizyon mu? Televizyondan nasil etkileniyoruz? Televizyon bireylerdeki siddet egilimini artirir mi? Televizyonun diger iletisim araçlarindan farki ne? Televizyonda seyrettigimiz dünya ile yasadigimiz gerçek dünya arasinda fark ne? Iste bu sorulara George Gerbner, 1968'de baslayarak 40 yil süren bir arastirma projesiyle basta ABD televizyonlari olmak üzere tüm dünya televizyon içeriklerini sayisal olarak çözümleyerek ve televizyon izleyici kitlelerinin tutum, görüs ve kanaatlerini ölçerek yanitlar ariyor. "Gerbner Iletisim Modeli" üzerine kurulu, televizyon dünyasi üzerine gelistirilmis en sürekli ve tutarli kuramsal ve amprik çalisma olan "Kültürel Göstergeler Projesi", Siddet Indeksi, Kötü Dünya Sendromu, Mutlu Siddet, Mainstreaming (anaakimlastirma) ve Rezonans gibi iletisim kavramlari yaratti. George Gerbner kitle iletisiminin toplumsal ve kültürel sonuçlari hakkindaki geleneksel söylemin içerigini degistirdi. Kitle iletisimini ikna ve propaganda arastirmalarindan farkli bir sekilde degerlendiren yeni bir yaklasimla iletisim bilimini bilimcilikten ve pozitivizmden kurtardi. (...) Ayrica sanatsal nitelik, üslup, yüksek kültür-asagi kültür karsitligi, seçici algi ve yargi ve yorumlar hakkindaki geleneksel kaygilar ve biçimsel estetik kategorilerden vazgeçilmesini savundu. (...) Elli yil boyunca, yazdiklarinin büyük kisminda, günün modasi olan hâkim paradigmalarla çatisti. Ona göre, "isleri yürütmenin normal yolu" olarak yaygin bir sekilde kabul gören her varsayim, yaklasim ve tarz tanim geregi süphe ile karsilanmaliydi. "Gerbner televizyonda siddet sorununu farkli degerlendiriyordu. (...) Televizyon, siddet uygulayanlardan çok siddete maruz kalanlari, kurbanlari gösteriyordu. (...) Yani, televizyondaki siddet, siddet uygulayanlari yetistirmek (kültive etmek) ve toplumsal düzeni tehdit etmek yerine güçlülerin gücünü sergileyerek statükoyu koruma islevini yerine getiriyordu. Televizyon, insanlarda korku, endise ve güvensizligi kültive ederek (ekerek ve besleyerek), pekâlâ, insan haklarinin ihlali ya da ortadan kaldirilmasina yönelik her tür endise kalintisindan daha agir basan bir güvenlik ihtiyacini ortaya çikaran bir iklimi yaratiyor olabilirdi. -Michael Morgan-(Tanitim Bülteninden)
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 321,10 | 321,10 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.