Mendile, Simite, Boyaya, Çöpe...

Stok Kodu:
9789750501265
Sayfa Sayısı:
256
Baskı:
4
Basım Tarihi:
2003-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
%9 indirimli
179,00TL
162,89TL
9789750501265
513836
Mendile, Simite, Boyaya, Çöpe...
Mendile, Simite, Boyaya, Çöpe...
162.89
Sokaklarda çalisan çocuklar, son on yilda Türkiye'de kent hayatinda gittikçe daha fazla görünür oldu. Güneydogu'dan zorunlu kitlesel göçün bunda büyük etkisi var. Yerlerinden, varliklarindan koparilan, yeteneklerinin “ise yaramadigi“ kentlerde tutunmaya çalisan yoksul ailelerin geçim yükünü çocuklar üstleniyor. Sokakta çalismaya gidiyorlar. En agir, en “pis“ islere giriyor, olmayan “is“ler icat ediyorlar. “Zannediyorlar biz hirsizlik yapiyoruz...“ “Insanlar bizi anlamiyor. Bazilari bizi dilenci saniyor. Bizi küçük görüyorlar, küfrediyorlar, bir sey diyemiyoruz, çekip gidiyoruz.“ Bu sözlerin sahipleri, 11 yasindaki “Ayse“ ile 14 yasindaki “Adnan“. Ayse ile Adnan hirsizlik yapmiyorlar, dilenmiyorlar. Ayse Ankara sokaklarinda yara bandi satiyor, Adnan ayakkabi boyuyor. Böylece ailelerinin geçimine katkida bulunuyorlar. Hatta “Ayse“lerin, “Adnan“larin getirdigi paralar birçok durumda ailenin ana gelir kalemini olusturuyor. Betül Altuntas, Ankara sokaklarinda çalisan çocuklarin yasam dünyasina egiliyor. Onlarin, ailelerinden tamamen kopmus olan “sokakta yasayan çocuklar“dan farkina dikkat çekiyor. “Sokak çocuklari“ genellemesinin gözden kaçirdigi önemli ayrimlar, bunlar... Yazar, kâgit mendil, çiçek, yara bandi satan, simitçilik yapan, ayakkabi boyayan, çöp toplayan dört grubun dinamiklerini, iç iliskilerini, aile baglarini, kosullarini da ayri ayri ele aliyor. Böylece, bu küçük “sokak emekçilerine“ yekpâre bir kalabalik, bir “güruh“ olarak bakildiginda farkedilmeyen özellikleri, ayrimlari saptiyor. Kitapta sokakta çalisan çocuklarin bütün dünyadaki durumuna, konuya iliskin yaklasim biçimlerine, Türkiye'deki yasal ve kurumsal düzenlemelere iliskin degerlendirmeler de yer aliyor. (Arka Kapak)
Sokaklarda çalisan çocuklar, son on yilda Türkiye'de kent hayatinda gittikçe daha fazla görünür oldu. Güneydogu'dan zorunlu kitlesel göçün bunda büyük etkisi var. Yerlerinden, varliklarindan koparilan, yeteneklerinin “ise yaramadigi“ kentlerde tutunmaya çalisan yoksul ailelerin geçim yükünü çocuklar üstleniyor. Sokakta çalismaya gidiyorlar. En agir, en “pis“ islere giriyor, olmayan “is“ler icat ediyorlar. “Zannediyorlar biz hirsizlik yapiyoruz...“ “Insanlar bizi anlamiyor. Bazilari bizi dilenci saniyor. Bizi küçük görüyorlar, küfrediyorlar, bir sey diyemiyoruz, çekip gidiyoruz.“ Bu sözlerin sahipleri, 11 yasindaki “Ayse“ ile 14 yasindaki “Adnan“. Ayse ile Adnan hirsizlik yapmiyorlar, dilenmiyorlar. Ayse Ankara sokaklarinda yara bandi satiyor, Adnan ayakkabi boyuyor. Böylece ailelerinin geçimine katkida bulunuyorlar. Hatta “Ayse“lerin, “Adnan“larin getirdigi paralar birçok durumda ailenin ana gelir kalemini olusturuyor. Betül Altuntas, Ankara sokaklarinda çalisan çocuklarin yasam dünyasina egiliyor. Onlarin, ailelerinden tamamen kopmus olan “sokakta yasayan çocuklar“dan farkina dikkat çekiyor. “Sokak çocuklari“ genellemesinin gözden kaçirdigi önemli ayrimlar, bunlar... Yazar, kâgit mendil, çiçek, yara bandi satan, simitçilik yapan, ayakkabi boyayan, çöp toplayan dört grubun dinamiklerini, iç iliskilerini, aile baglarini, kosullarini da ayri ayri ele aliyor. Böylece, bu küçük “sokak emekçilerine“ yekpâre bir kalabalik, bir “güruh“ olarak bakildiginda farkedilmeyen özellikleri, ayrimlari saptiyor. Kitapta sokakta çalisan çocuklarin bütün dünyadaki durumuna, konuya iliskin yaklasim biçimlerine, Türkiye'deki yasal ve kurumsal düzenlemelere iliskin degerlendirmeler de yer aliyor. (Arka Kapak)
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 162,89    162,89   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat