Mitostan Felsefeye

Stok Kodu:
9789755399942
Sayfa Sayısı:
224
Basım Tarihi:
2015-01
%15 indirimli
168,00TL
141,96TL
9789755399942
549878
Mitostan Felsefeye
Mitostan Felsefeye
141.96

Var olan her sey bilgidir. Diger canlilar yasamalarina yetecek bilgilerle dünyaya gelirler. Insan ise bilgisiz dogar. Bilgilenmek için yalnizca bilme olanaklari vardir. Bu yolda ihtiyaci olan bilgiyi kendisi yapmak, kendisi kurmak, kendi yaptigina göre yasamak, kendisini denetlemek ve bilgilerini kendisi gelistirmek zorundadir. Insan ne kadar bilirse, o kadar ve o düzeyde yasayacaktir. Ilk bakista olumsuz gibi görünen bu insanlik durumu ahlakin, devletin, bilimin, sanatin, dinin yapici-yaratici yasamanin, özgürlügün, sorumlulugun, kendini asmanin, kisaca insanca olan her seyin dayanagi ve temelidir. Insanin varlik yapisi bu temel üzerinde kurulmustur. Yalnizca insanin sahip oldugu yasama sorununa yanit da yine bu temel üzerinde hazirlanir. Insan sorun ettigi her seyi bilmek ister: evreni, dogayi, yasamayi, kendisini ve hatta aradigi bilginin yapisini, kisaca her seyi. Baslangiçta sorular ve sorulara bulunmus tek tek yanitlar vardi. Anlatilarak aktarilan, yayginlasan yanitlar zaman içinde kaynasip toparlandilar ve insan bütüne iliskin bir dünya tasarimina ulasti. Bu, insanin ilk kusatici kurgusu olan mitolojiydi. Insan orada birçok sorusuna yanit buldu, yanitin hakikat olduguna inandi ve o inançla yasarken, mitoslar da yasatildi. Öte yandan birçok yerde arastirmalar ve bilgilenmeler sürüyordu. Biriken yeni bilgilerle, Miletos kentinde yeniden bütüncül bir evren tasariminin ilk adimlari atildi. Felsefe böyle basladi. Sanildi ki, felsefe baslayinca mitoslar bitti. Oysa mitoslar sürüyordu; mitoslar mitosu yasatan inançla, onlara baglanip yasayanlarla sürüyordu. Insanin birden çok akli yok: Bir tek akil var. Insan onunla mitos da yapti, felsefe de yapiyor, bilim de. Öyleyse, ayrilik nerede? Mitostan felsefeye geçerken ne degisti? Mitostan felsefeye nasil geçildi? Insanin en büyük serüveni bilgidedir. Bilgi serüveni, ilk büyük doruguna mitoslarda ulasti, sonra büyük doruklar felsefede ortaya çikmaya basladi. Eger akil tekse, bütün bunlar nasil oldu?Mitolojiyi kuran akil ile pozitif kafali insanlarin akli arasinda isleyis bakimindan pek büyük bir ayrilik yoktur. Mitoslarin temel yapisini olusturan düsünme biçimi ile o dönemlerde felsefeyi baslatan, gelistiren düsünme biçiminin ve Renaissance ile baslayip günümüze dek gelisip gelen bilimlerin çatisini olusturan düsünme biçimi arasinda da pek ayrilik yoktur. Mitos, felsefe, bilim arasindaki bu kosutluklar (paralellikler) ve etkilesimlere ilk rastladigimiz yer, antikçag Ege uygarliklaridir.(Tanitim Bülteninden)

Var olan her sey bilgidir. Diger canlilar yasamalarina yetecek bilgilerle dünyaya gelirler. Insan ise bilgisiz dogar. Bilgilenmek için yalnizca bilme olanaklari vardir. Bu yolda ihtiyaci olan bilgiyi kendisi yapmak, kendisi kurmak, kendi yaptigina göre yasamak, kendisini denetlemek ve bilgilerini kendisi gelistirmek zorundadir. Insan ne kadar bilirse, o kadar ve o düzeyde yasayacaktir. Ilk bakista olumsuz gibi görünen bu insanlik durumu ahlakin, devletin, bilimin, sanatin, dinin yapici-yaratici yasamanin, özgürlügün, sorumlulugun, kendini asmanin, kisaca insanca olan her seyin dayanagi ve temelidir. Insanin varlik yapisi bu temel üzerinde kurulmustur. Yalnizca insanin sahip oldugu yasama sorununa yanit da yine bu temel üzerinde hazirlanir. Insan sorun ettigi her seyi bilmek ister: evreni, dogayi, yasamayi, kendisini ve hatta aradigi bilginin yapisini, kisaca her seyi. Baslangiçta sorular ve sorulara bulunmus tek tek yanitlar vardi. Anlatilarak aktarilan, yayginlasan yanitlar zaman içinde kaynasip toparlandilar ve insan bütüne iliskin bir dünya tasarimina ulasti. Bu, insanin ilk kusatici kurgusu olan mitolojiydi. Insan orada birçok sorusuna yanit buldu, yanitin hakikat olduguna inandi ve o inançla yasarken, mitoslar da yasatildi. Öte yandan birçok yerde arastirmalar ve bilgilenmeler sürüyordu. Biriken yeni bilgilerle, Miletos kentinde yeniden bütüncül bir evren tasariminin ilk adimlari atildi. Felsefe böyle basladi. Sanildi ki, felsefe baslayinca mitoslar bitti. Oysa mitoslar sürüyordu; mitoslar mitosu yasatan inançla, onlara baglanip yasayanlarla sürüyordu. Insanin birden çok akli yok: Bir tek akil var. Insan onunla mitos da yapti, felsefe de yapiyor, bilim de. Öyleyse, ayrilik nerede? Mitostan felsefeye geçerken ne degisti? Mitostan felsefeye nasil geçildi? Insanin en büyük serüveni bilgidedir. Bilgi serüveni, ilk büyük doruguna mitoslarda ulasti, sonra büyük doruklar felsefede ortaya çikmaya basladi. Eger akil tekse, bütün bunlar nasil oldu?Mitolojiyi kuran akil ile pozitif kafali insanlarin akli arasinda isleyis bakimindan pek büyük bir ayrilik yoktur. Mitoslarin temel yapisini olusturan düsünme biçimi ile o dönemlerde felsefeyi baslatan, gelistiren düsünme biçiminin ve Renaissance ile baslayip günümüze dek gelisip gelen bilimlerin çatisini olusturan düsünme biçimi arasinda da pek ayrilik yoktur. Mitos, felsefe, bilim arasindaki bu kosutluklar (paralellikler) ve etkilesimlere ilk rastladigimiz yer, antikçag Ege uygarliklaridir.(Tanitim Bülteninden)
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 141,96    141,96   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat