9789750831225
520557
https://www.merkezkitabevi.com/mutlulugun-sakincalari
Mutluluğun Sakıncaları
201.50
Mutlulugun Sakincalari'nda doyumsuz bir tüketim toplumuyla karsi karsiyayiz… Ayni zamanda göz alabildigine uzanan beton yiginlarinin, asfaltlarin ve reklam panolarinin arasina serpistirilmis, mantar gibi bitiveren muazzam ve sasaali alisveris merkezlerinin, genis arabalarla süslü kocaman evlerin diyarindayiz. Insanlarin gitgide daha da miskinlesip televizyon karsisinda pinekledigi bir dünya burasi... Peki, bolluk içinde yüzen bu insanlar neden mutlu degiller? Muazzam zenginligimiz neden bizi tatmin etmek yerine daha da büyük beklentilere yol açiyor? Ebeveynlerimizin kusagiyla karsilastirildiginda bile asiri müsrif gözüken bir yasam tarzini neden istiyoruz? Gezegenimize verdigi zarar ortadayken, neden "hakkimiz" olarak gördügümüz seyleri talep etmeyi sürdürüyoruz? Estetikten etige, siyasetten tasarima kadar birçok konuya yakinligi nedeniyle "Rönesans kadini" olarak tanimlanan ödüllü elestirmen Elizabeth Farrelly, dünya üzerinde biraktigimiz devasa ayak izlerimizi inceleyerek sayisiz hasara yol açan aliskanliklarimizdan niçin kopamadigimizi, neden küçük ölçekli, insani boyutlarda mekânlar yaratamadigimizi ve dogaya saldirmaktan vazgeçemedigimizi sorguluyor. "Arjantinli sair Jorge Luis Borges söyle diyor: 'Insan yasadigi yeri yillar boyunca sehirlerin, kralliklarin, daglarin, körfezlerin, gemilerin, adalarin, baliklarin, odalarin, aletlerin, yildizlarin, atlarin ve insanlarin resimleriyle doldurur. Ve ölümünden kisa bir süre önce fark eder ki, sabirla olusturdugu bu labirentin çizgileri aslinda kendi yüzünü resmetmektedir.' Bu semiz kalelerin, rahatlik kozasina sarinmis bu imparatorluklarin içinde hizla köreliyoruz. Yeterince uyarilmadigimiz için, bir kafesin içindeki sempanzeler gibi davranmaya basliyoruz. Mizmiz, bezgin ve depresif bir hal aliyoruz. Alisveris yapiyor, satin aliyor, yiyoruz. Ya da ikame benliklerimizi yani arabalarimizi, çocuklarimizi ve evlerimizi besleyip büyütüyoruz. Tüm bunlar, gezegenimizin yakin gelecekte bile altindan kalkamayacagi ölçüde, ekolojik ayak izimizi genisletiyor. Çocuklarimizin gelecegini tüketiyoruz. Gelecegi yaglarla ve koruyucu maddelerle yeniden yapilandirilmis bir sekilde, önceden isitilmis ve suçluluk duygusuyla islenmis bir tabakta sunuyoruz onlara." (Tanitim Bülteninden)
Mutlulugun Sakincalari'nda doyumsuz bir tüketim toplumuyla karsi karsiyayiz… Ayni zamanda göz alabildigine uzanan beton yiginlarinin, asfaltlarin ve reklam panolarinin arasina serpistirilmis, mantar gibi bitiveren muazzam ve sasaali alisveris merkezlerinin, genis arabalarla süslü kocaman evlerin diyarindayiz. Insanlarin gitgide daha da miskinlesip televizyon karsisinda pinekledigi bir dünya burasi... Peki, bolluk içinde yüzen bu insanlar neden mutlu degiller? Muazzam zenginligimiz neden bizi tatmin etmek yerine daha da büyük beklentilere yol açiyor? Ebeveynlerimizin kusagiyla karsilastirildiginda bile asiri müsrif gözüken bir yasam tarzini neden istiyoruz? Gezegenimize verdigi zarar ortadayken, neden "hakkimiz" olarak gördügümüz seyleri talep etmeyi sürdürüyoruz? Estetikten etige, siyasetten tasarima kadar birçok konuya yakinligi nedeniyle "Rönesans kadini" olarak tanimlanan ödüllü elestirmen Elizabeth Farrelly, dünya üzerinde biraktigimiz devasa ayak izlerimizi inceleyerek sayisiz hasara yol açan aliskanliklarimizdan niçin kopamadigimizi, neden küçük ölçekli, insani boyutlarda mekânlar yaratamadigimizi ve dogaya saldirmaktan vazgeçemedigimizi sorguluyor. "Arjantinli sair Jorge Luis Borges söyle diyor: 'Insan yasadigi yeri yillar boyunca sehirlerin, kralliklarin, daglarin, körfezlerin, gemilerin, adalarin, baliklarin, odalarin, aletlerin, yildizlarin, atlarin ve insanlarin resimleriyle doldurur. Ve ölümünden kisa bir süre önce fark eder ki, sabirla olusturdugu bu labirentin çizgileri aslinda kendi yüzünü resmetmektedir.' Bu semiz kalelerin, rahatlik kozasina sarinmis bu imparatorluklarin içinde hizla köreliyoruz. Yeterince uyarilmadigimiz için, bir kafesin içindeki sempanzeler gibi davranmaya basliyoruz. Mizmiz, bezgin ve depresif bir hal aliyoruz. Alisveris yapiyor, satin aliyor, yiyoruz. Ya da ikame benliklerimizi yani arabalarimizi, çocuklarimizi ve evlerimizi besleyip büyütüyoruz. Tüm bunlar, gezegenimizin yakin gelecekte bile altindan kalkamayacagi ölçüde, ekolojik ayak izimizi genisletiyor. Çocuklarimizin gelecegini tüketiyoruz. Gelecegi yaglarla ve koruyucu maddelerle yeniden yapilandirilmis bir sekilde, önceden isitilmis ve suçluluk duygusuyla islenmis bir tabakta sunuyoruz onlara." (Tanitim Bülteninden)
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 201,50 | 201,50 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.