9786059279222
470324
https://www.merkezkitabevi.com/necip-fazilin-cilesi
Necip Fazıl'ın Çilesi
91.26
Çile'yi ve Bir Adam Yaratmak oyununu birlikte düsünüyorum. Üstad'in hayatinin en önemli dönemecini simgeleyen, tespit, tesrih ve tasni eden bu iki eser, müthis biçimde aklimi kurcaliyor. Üstad neler yasamis, neler hissetmis, hangi badirelerden geçmis, hangi vartalari atlatmis; siirden bunlari devsirmege çalisiyorum. Cüce sair ve büyük sanatkâr kavramlari kafamda dönüp duruyor. Bir tek misrai bütün bir Türk siirini kurtaracak kadar büyük bir sair olarak anilmakta iken daha, daha, daha büyük bir sanatkârliga niçin ve nasil soyundugunu anlamaya çalisiyorum. Bu büyük sanatkârligi kavramaya cehdediyorum. Elimin altinda kütüphane filan yok. Bu anlamda tamamen özgürüm. Bir seyler yazacaksam, bu, tamamen algilarimla olacak. Elimde Çile metni var ve daha baska siirler… Belki birkaç dergi, birkaç kitap… Özgürüm, diyorum, çünkü zihnimi disardan hiçbir sey yönlendirmiyor. Ama yasadigim bir dünya var. Etrafimi saran bir dar bogaz var. Penceremden bakinca gördügüm karla kapli bogaz degil bu; düsündükçe üzerime abanan bir sosyal ortam. Bir tarih, bir cografya, bir edebiyat, bir siyasa, bir kültür ve hatta bir dünya… Sakarya siirinde “Nerede kardeslerin, cömert Nil, yesil Tuna?” diye sorduguna göre sair, dünya ölçeginde bir algimin olmasi gerekiyor. Çile'yi sadece Necip Fazil'in bir macerasi olarak degil, bir toplumun macerasi olarak algilamaya basliyorum. Sezai Karakoç'un Tahanin Kitabi'ni ve Ismet Özel'in Amentü siirini de Çile'nin yanina koyuyorum. Birine bakarak digerini, digerine bakarak öbürünü anlamlandirmaya çalisiyorum. Bana öyle geliyor ki bozulmamis daglardan, dag pinarlarindan beslene beslene kendine gelen Taha, kendisini olgunlastiran çilesini çeke çeke amentüsüne dogru yol aliyordu.
Çile'yi ve Bir Adam Yaratmak oyununu birlikte düsünüyorum. Üstad'in hayatinin en önemli dönemecini simgeleyen, tespit, tesrih ve tasni eden bu iki eser, müthis biçimde aklimi kurcaliyor. Üstad neler yasamis, neler hissetmis, hangi badirelerden geçmis, hangi vartalari atlatmis; siirden bunlari devsirmege çalisiyorum. Cüce sair ve büyük sanatkâr kavramlari kafamda dönüp duruyor. Bir tek misrai bütün bir Türk siirini kurtaracak kadar büyük bir sair olarak anilmakta iken daha, daha, daha büyük bir sanatkârliga niçin ve nasil soyundugunu anlamaya çalisiyorum. Bu büyük sanatkârligi kavramaya cehdediyorum. Elimin altinda kütüphane filan yok. Bu anlamda tamamen özgürüm. Bir seyler yazacaksam, bu, tamamen algilarimla olacak. Elimde Çile metni var ve daha baska siirler… Belki birkaç dergi, birkaç kitap… Özgürüm, diyorum, çünkü zihnimi disardan hiçbir sey yönlendirmiyor. Ama yasadigim bir dünya var. Etrafimi saran bir dar bogaz var. Penceremden bakinca gördügüm karla kapli bogaz degil bu; düsündükçe üzerime abanan bir sosyal ortam. Bir tarih, bir cografya, bir edebiyat, bir siyasa, bir kültür ve hatta bir dünya… Sakarya siirinde “Nerede kardeslerin, cömert Nil, yesil Tuna?” diye sorduguna göre sair, dünya ölçeginde bir algimin olmasi gerekiyor. Çile'yi sadece Necip Fazil'in bir macerasi olarak degil, bir toplumun macerasi olarak algilamaya basliyorum. Sezai Karakoç'un Tahanin Kitabi'ni ve Ismet Özel'in Amentü siirini de Çile'nin yanina koyuyorum. Birine bakarak digerini, digerine bakarak öbürünü anlamlandirmaya çalisiyorum. Bana öyle geliyor ki bozulmamis daglardan, dag pinarlarindan beslene beslene kendine gelen Taha, kendisini olgunlastiran çilesini çeke çeke amentüsüne dogru yol aliyordu.
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 91,26 | 91,26 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.