9789750715907
516868
https://www.merkezkitabevi.com/olmeyi-bilen-adam-muhsin-ertugrul
Ölmeyi Bilen Adam Muhsin Ertuğrul
155.48
Ölmeyi Bilen Adam, Türkiye'nin yetistirdigi büyük adamlardan birinin, Çagdas Türk tiyatrosunun, sinemasinin babasi Muhsin Ertugrul'un yasamina odaklanan bir anlati, okurken edebî tatlar alacaginiz bir biyografi. Genç kusak öykücülügümüzün önemli isimlerinden Aysegül Çelik, çok sevdigi, egitimini aldigi tiyatroya ve Türk tiyatrosunun kurucusuna vefa borcunu, on yili askin bir süre üzerinde çalistigi bu kapsamli arastirmayla ödüyor. 1900'lerin basinda Istanbul kahvehanelerinde meddahlar, hayalbazlar; derme çatma sahnelerde ates yutanlar, curcunabazlar, zorbazlar vardi. Direklerarasi'nda Madam Eftelya, Samran Hanim, komik-i sehir Nasit sahne aliyor, Minakyan'in tiyatrosu dolup dolup bosaliyordu. Istanbul'un bir kazan gibi kaynadigi, büyük degisimlere, altüst oluslara hazirlandigi yillardi. Çocuklugundan itibaren kendini tiyatronun büyülü dünyasinda bulan Muhsin Ertugrul, bu sanatin toplum için kurtarici olduguna inandi. Ömrü boyunca türlü önyargilarla savasan Muhsin Ertugrul, ilk Hamlet'i sahnelemekle, tiyatro okullari kurmakla, Türk tiyatrosunu dramaturgi kavramiyla tanistirmakla kalmadi, Müslüman kadinlarin perdede, sahnede görünmesine de önayak oldu. Tiyatroyu Anadolu'nun en ücra köselerine tasiyan bir sanat militaniydi o. Biz de Hifzi Veldet Velidedeoglu'nun, Muhsin Ertugrul'un ardindan söylediklerine katiliyoruz: "Geleneklerden siyrilip onu yatirarak degil, ayaklari üzerine dikerek topraga vermek gerekirdi."Ince Kapak:
Ölmeyi Bilen Adam, Türkiye'nin yetistirdigi büyük adamlardan birinin, Çagdas Türk tiyatrosunun, sinemasinin babasi Muhsin Ertugrul'un yasamina odaklanan bir anlati, okurken edebî tatlar alacaginiz bir biyografi. Genç kusak öykücülügümüzün önemli isimlerinden Aysegül Çelik, çok sevdigi, egitimini aldigi tiyatroya ve Türk tiyatrosunun kurucusuna vefa borcunu, on yili askin bir süre üzerinde çalistigi bu kapsamli arastirmayla ödüyor. 1900'lerin basinda Istanbul kahvehanelerinde meddahlar, hayalbazlar; derme çatma sahnelerde ates yutanlar, curcunabazlar, zorbazlar vardi. Direklerarasi'nda Madam Eftelya, Samran Hanim, komik-i sehir Nasit sahne aliyor, Minakyan'in tiyatrosu dolup dolup bosaliyordu. Istanbul'un bir kazan gibi kaynadigi, büyük degisimlere, altüst oluslara hazirlandigi yillardi. Çocuklugundan itibaren kendini tiyatronun büyülü dünyasinda bulan Muhsin Ertugrul, bu sanatin toplum için kurtarici olduguna inandi. Ömrü boyunca türlü önyargilarla savasan Muhsin Ertugrul, ilk Hamlet'i sahnelemekle, tiyatro okullari kurmakla, Türk tiyatrosunu dramaturgi kavramiyla tanistirmakla kalmadi, Müslüman kadinlarin perdede, sahnede görünmesine de önayak oldu. Tiyatroyu Anadolu'nun en ücra köselerine tasiyan bir sanat militaniydi o. Biz de Hifzi Veldet Velidedeoglu'nun, Muhsin Ertugrul'un ardindan söylediklerine katiliyoruz: "Geleneklerden siyrilip onu yatirarak degil, ayaklari üzerine dikerek topraga vermek gerekirdi."Ince Kapak:
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 155,48 | 155,48 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.