9786055063733
434926
https://www.merkezkitabevi.com/ortacag-bati-uygarligi
Ortaçağ Batı Uygarlığı
254.80
Yirmiden fazla dile çevrilen bu kitap, Ortaçag'in ruhunu kesfetmek isteyenler için yol gös-terici bir rehber niteliginde. Annales Okulu'nun ünlü temsilcisi Jacques le Goff, burada derin bir zihniyet okumasina girisir. Sözü edilen dönem, tümüyle bir “karanliklar çagi” midir? Le Goff, zamanin ve mekânin gerçek boyutlarindan eksiltilemeyecegini tarih yazimindaki ustaligiyla kanitlar. Ortaçag, kesisleri, ruhbanlari, savasçilari, köylüleri, zanaatkârlari ile bir yandan yasam mücadelesi verirken öte yanda köy, sato ve kentler çevresinde bir araya gelmeyi basarmis, dünyevî kosullarin ürettigi bilince ortak olmus, makineyi, saati, üniversiteyi ve uluslari kesfetmistir: “Sivri tonozdan ticari senetlere ve diyalektige kadar buluslar yapilir, teknik alanda ilerlemeler kaydedilir, güncel konjonktürde süregen açlik ve hastaliklarin belirleyiciligi ya da tasarlayabilecekleri tüm ufuklari karar-tan gelecek endisesinin agirligina karsin, 13. yüzyilda güzel bir Ortaçag'dan söz etmemizi saglayan bir dengeye kavusur… Güzelligin anlami ortaya çikar; sarayli aski, belirli bir lüks zevki, bilgilenme istegi öncelikle ilk Italyan Rönesansi'nda yayilmaya baslar, daha sonra aslinda karanlik bir çag degil, Roma Imparatorlugu'nun kalintilari üzerinde yeni bir uy-garligin dogmasi için bir olgunlasma zamani olarak niteleyebilecegimiz Ortaçag'in son yüzyilinda büyük basari kazanir. Bu olgunlasma sürecinde yüzyillar boyu Antikçag mira-sini koruyup gelistiren Arap uygarliginin katkisi ve önce Haçli Seferleri zamaninda olusan kara ve deniz agiyla gelisen iliskiler, daha sonra Bizans'in Türklerin büyük baskisi karsi-sinda gerilemesi ve ortadan kalkmasi sonucu Avrupa'nin bu zengin mirasa yeniden kavusmasi göz ardi edilmemelidir.”Gözleri gökyüzüne çevrili olsa da topragi dönüstüren, sembollerle süslenen bir evrene “akli” dâhil eden bu çag, söz ve yazi arasinda belirli bir denge kurmus, cennet ile cehennem arasina arafi yerlestirmistir. Ortaçag, dipten gelen zaman ve mekânin hareketleri, yüzeyde görünen durgunlugu ve aradaki çeliskileri ile zamanin asli bir parçasi, Batinin çocuklugudur. Le Goff'un deyimiyle, “Uygarliklarin tarihinde, tipki bireylerde oldugu gibi çocukluk dönemi belirleyicidir.”
Yirmiden fazla dile çevrilen bu kitap, Ortaçag'in ruhunu kesfetmek isteyenler için yol gös-terici bir rehber niteliginde. Annales Okulu'nun ünlü temsilcisi Jacques le Goff, burada derin bir zihniyet okumasina girisir. Sözü edilen dönem, tümüyle bir “karanliklar çagi” midir? Le Goff, zamanin ve mekânin gerçek boyutlarindan eksiltilemeyecegini tarih yazimindaki ustaligiyla kanitlar. Ortaçag, kesisleri, ruhbanlari, savasçilari, köylüleri, zanaatkârlari ile bir yandan yasam mücadelesi verirken öte yanda köy, sato ve kentler çevresinde bir araya gelmeyi basarmis, dünyevî kosullarin ürettigi bilince ortak olmus, makineyi, saati, üniversiteyi ve uluslari kesfetmistir: “Sivri tonozdan ticari senetlere ve diyalektige kadar buluslar yapilir, teknik alanda ilerlemeler kaydedilir, güncel konjonktürde süregen açlik ve hastaliklarin belirleyiciligi ya da tasarlayabilecekleri tüm ufuklari karar-tan gelecek endisesinin agirligina karsin, 13. yüzyilda güzel bir Ortaçag'dan söz etmemizi saglayan bir dengeye kavusur… Güzelligin anlami ortaya çikar; sarayli aski, belirli bir lüks zevki, bilgilenme istegi öncelikle ilk Italyan Rönesansi'nda yayilmaya baslar, daha sonra aslinda karanlik bir çag degil, Roma Imparatorlugu'nun kalintilari üzerinde yeni bir uy-garligin dogmasi için bir olgunlasma zamani olarak niteleyebilecegimiz Ortaçag'in son yüzyilinda büyük basari kazanir. Bu olgunlasma sürecinde yüzyillar boyu Antikçag mira-sini koruyup gelistiren Arap uygarliginin katkisi ve önce Haçli Seferleri zamaninda olusan kara ve deniz agiyla gelisen iliskiler, daha sonra Bizans'in Türklerin büyük baskisi karsi-sinda gerilemesi ve ortadan kalkmasi sonucu Avrupa'nin bu zengin mirasa yeniden kavusmasi göz ardi edilmemelidir.”Gözleri gökyüzüne çevrili olsa da topragi dönüstüren, sembollerle süslenen bir evrene “akli” dâhil eden bu çag, söz ve yazi arasinda belirli bir denge kurmus, cennet ile cehennem arasina arafi yerlestirmistir. Ortaçag, dipten gelen zaman ve mekânin hareketleri, yüzeyde görünen durgunlugu ve aradaki çeliskileri ile zamanin asli bir parçasi, Batinin çocuklugudur. Le Goff'un deyimiyle, “Uygarliklarin tarihinde, tipki bireylerde oldugu gibi çocukluk dönemi belirleyicidir.”
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 254,80 | 254,80 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.