Ortaçağda İstanbul - Altıncı ve On Üçüncü Yüzyıllar Arasında Konstantinopolis'in Kentsel Gelişimi

Stok Kodu:
9786059389884
Sayfa Sayısı:
174
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017-01
Çeviren:
Barış Cezar
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
%18 indirimli
160,00TL
131,04TL
Taksitli fiyat: 1 x 131,04TL
Stokta var
9786059389884
471946
Ortaçağda İstanbul - Altıncı ve On Üçüncü Yüzyıllar Arasında Konstantinopolis'in Kentsel Gelişimi
Ortaçağda İstanbul - Altıncı ve On Üçüncü Yüzyıllar Arasında Konstantinopolis'in Kentsel Gelişimi
131.04
Greko-Roma dünyasının son büyük kentsel yerleşimi Konstantinopolis, nasıl ortaçağ Hıristiyan Avrupa'nın en büyük kentine dönüştü? Yedinci yüzyılda halifelerin fetih rüyalarını süsleyen kentle 1453'te Fatih Sultan Mehmet'in fethettiği kent arasında ne gibi farklar vardı? Konstantinopolis'in, eski dünyanın çöküşü sürecinde hayatta kalmasının nedeni, sağlam altyapısının ve kentsel hayatın temel yapılarının aslen değişmemesiydi. Altıncı yüzyıl ortalarında hayata geçen temel sosyal hizmet kurumları, liman, pazar, imparatorluk sarayı, kilise gibi kurumlar “Karanlık Çağlar” denen yedinci ve sekizinci yüzyıllar boyunca hizmet etmeyi ve ardından gelen uzun canlanma döneminde model olmayı sürdürdü. Kentin erken dönem Hıristiyan çehresi, ancak onuncu yüzyıldan itibaren yeni manastırların, aristokrat evlerinin inşasıyla ve Haliç'teki ticari hayatın dönüşmesiyle değişmeye başladı. Ama bu yeni imarlaşma o sıralarda hâlâ var olan çekirdeğin etrafında örgütlenmekteydi. Kentsel hayatın sürekliliği, 1203-4 Dördüncü Haçlı Seferiyle ve ardından gelen yağma ve yangınlarla kesintiye uğradı. Konstantinopolis, Bizans İmparatorluğunun son iki yüzyılında, merkezi olmayan, dağınık bir periferiye yayılan bir kent haline geldi.
Greko-Roma dünyasının son büyük kentsel yerleşimi Konstantinopolis, nasıl ortaçağ Hıristiyan Avrupa'nın en büyük kentine dönüştü? Yedinci yüzyılda halifelerin fetih rüyalarını süsleyen kentle 1453'te Fatih Sultan Mehmet'in fethettiği kent arasında ne gibi farklar vardı? Konstantinopolis'in, eski dünyanın çöküşü sürecinde hayatta kalmasının nedeni, sağlam altyapısının ve kentsel hayatın temel yapılarının aslen değişmemesiydi. Altıncı yüzyıl ortalarında hayata geçen temel sosyal hizmet kurumları, liman, pazar, imparatorluk sarayı, kilise gibi kurumlar “Karanlık Çağlar” denen yedinci ve sekizinci yüzyıllar boyunca hizmet etmeyi ve ardından gelen uzun canlanma döneminde model olmayı sürdürdü. Kentin erken dönem Hıristiyan çehresi, ancak onuncu yüzyıldan itibaren yeni manastırların, aristokrat evlerinin inşasıyla ve Haliç'teki ticari hayatın dönüşmesiyle değişmeye başladı. Ama bu yeni imarlaşma o sıralarda hâlâ var olan çekirdeğin etrafında örgütlenmekteydi. Kentsel hayatın sürekliliği, 1203-4 Dördüncü Haçlı Seferiyle ve ardından gelen yağma ve yangınlarla kesintiye uğradı. Konstantinopolis, Bizans İmparatorluğunun son iki yüzyılında, merkezi olmayan, dağınık bir periferiye yayılan bir kent haline geldi.
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 131,04    131,04   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat