9789759963385
562940
https://www.merkezkitabevi.com/oteki-tarih-1
Öteki Tarih - 1
16.80
Osmanli Imparatorlugu son 150 yilinda bir çözülme sürecine girmisti. Bitmez tükenmez savaslar, yenilgiler ve büyük insan kayiplari devletin devami konusunda derin endiseler yaratmisti. Imparatorlugu yikilmasini önlemek için yapilan her girisim basarisizlikla sonuçlanirken, iktidari elinde tutan kadrolar, olan bitenden emperyalist güçleri ve onlarla isbirligi yapan azinliklari sorumlu tutmak egilimindeydi. Ama kaçinilmaz son geldi ve Osmanli Imparatorlugu tarihe gömüldü. Cumhuriyet'in kurucularinin neredeyse tamami, Mustafa Kemal dahil olmak üzere, bu hezimetlerle dolu tarihin mimari olan Ittihat ve Terakki Cemiyeti'nin üyeleriydi. Daha sonra iktidara gelenler de onlarin ideolojik akrabalariydi. Bu kadrolar 1923'ü bir sifir noktasi olarak gördüler, küllerinden dogan Zümrüd-ü Anka kusu gibi bir 'Türk ulusu' ve 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti' imal etmeye soyundular. Bu is için de tarihi ve tarihçileri kullandilar. Önce Osmanli Imparatorlugu'nun devami olmadigimizi ögrettiler bize. Sonra Harf Devrimi, Kiyafet Devrimi, Türk Tarih Tezi, Günes Dil Teorisi gibi icatlarla, bu kopusu kesinlestirmeye çalistilar. Bu amaçla bazi olaylar atlandi, bazilari küçümsendi ve çarpitildi. Bazi parçalar ise elden geçirildi, cilalandi ve öne çikarildi. Böylece ne Birinci Dünya Savasi'na girisimiz, ne bunun ardindan sökün eden Sarikamis Faciasi, ne Çanakkale Savasi, ne 1915-1917 Ermeni Kirimi, ne Kafkaslar, Filistin ve Irak'ta yasanan hezimetler, ne 'Arap Isyani', ne Çerkez Ethem meselesi, ne Kürt isyanlari, ne Istiklal Mahkemeleri, ne 150'likler üzerine konustuk. Konusmak isteyenler, kendisine ögretilenleri sorgulamak isteyenler yildirildi, susturuldu. Bu durum yakin döneme kadar kesintisiz sürdü. 1980'lerden itibaren küresellesme ve bilgi teknolojilerinde yasanan devrimler sayesinde, bilgi daha demokratik biçimde dagilmaya basladi. Türkiye de bu demokratiklesmeden payini aldi ve kendisine ögretilen tarihi de sorgulama ihtiyaci duydu. Iste bu kitap, Abdülmecid'le baslayip Ittihat ve Terakki'nin sonuna kadarki dönemin 'öteki tarihi'ne bakmaya çalisiyor. Yeni Osmanlilar aslinda neyi kurtarmaya çalisiyordu, Abdülaziz nasil öldü, Kibris'i nasil kaybettik, Hamidiye Alaylari'nin amaci neydi, 31 Mart Olayi'ni kim örgütledi, Abdülhamid nasil halledildi, Babiali Baskini neyin miladiydi, Birinci Dünya Savasi'na neden girdik, Sarikamis Faciasi'nda kaç evladimizi yitirdik, Ermenilerin tehcirine nasil karar verildi, Cemal Pasa Arap milliyetçiligini nasil kiskirtti, Serif Hüseyin'in Isyani'nin arkasinda kimler vardi gibi sorulara bugüne dek bize ögretilenlerden farkli cevaplar veriyor.
Osmanli Imparatorlugu son 150 yilinda bir çözülme sürecine girmisti. Bitmez tükenmez savaslar, yenilgiler ve büyük insan kayiplari devletin devami konusunda derin endiseler yaratmisti. Imparatorlugu yikilmasini önlemek için yapilan her girisim basarisizlikla sonuçlanirken, iktidari elinde tutan kadrolar, olan bitenden emperyalist güçleri ve onlarla isbirligi yapan azinliklari sorumlu tutmak egilimindeydi. Ama kaçinilmaz son geldi ve Osmanli Imparatorlugu tarihe gömüldü. Cumhuriyet'in kurucularinin neredeyse tamami, Mustafa Kemal dahil olmak üzere, bu hezimetlerle dolu tarihin mimari olan Ittihat ve Terakki Cemiyeti'nin üyeleriydi. Daha sonra iktidara gelenler de onlarin ideolojik akrabalariydi. Bu kadrolar 1923'ü bir sifir noktasi olarak gördüler, küllerinden dogan Zümrüd-ü Anka kusu gibi bir 'Türk ulusu' ve 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti' imal etmeye soyundular. Bu is için de tarihi ve tarihçileri kullandilar. Önce Osmanli Imparatorlugu'nun devami olmadigimizi ögrettiler bize. Sonra Harf Devrimi, Kiyafet Devrimi, Türk Tarih Tezi, Günes Dil Teorisi gibi icatlarla, bu kopusu kesinlestirmeye çalistilar. Bu amaçla bazi olaylar atlandi, bazilari küçümsendi ve çarpitildi. Bazi parçalar ise elden geçirildi, cilalandi ve öne çikarildi. Böylece ne Birinci Dünya Savasi'na girisimiz, ne bunun ardindan sökün eden Sarikamis Faciasi, ne Çanakkale Savasi, ne 1915-1917 Ermeni Kirimi, ne Kafkaslar, Filistin ve Irak'ta yasanan hezimetler, ne 'Arap Isyani', ne Çerkez Ethem meselesi, ne Kürt isyanlari, ne Istiklal Mahkemeleri, ne 150'likler üzerine konustuk. Konusmak isteyenler, kendisine ögretilenleri sorgulamak isteyenler yildirildi, susturuldu. Bu durum yakin döneme kadar kesintisiz sürdü. 1980'lerden itibaren küresellesme ve bilgi teknolojilerinde yasanan devrimler sayesinde, bilgi daha demokratik biçimde dagilmaya basladi. Türkiye de bu demokratiklesmeden payini aldi ve kendisine ögretilen tarihi de sorgulama ihtiyaci duydu. Iste bu kitap, Abdülmecid'le baslayip Ittihat ve Terakki'nin sonuna kadarki dönemin 'öteki tarihi'ne bakmaya çalisiyor. Yeni Osmanlilar aslinda neyi kurtarmaya çalisiyordu, Abdülaziz nasil öldü, Kibris'i nasil kaybettik, Hamidiye Alaylari'nin amaci neydi, 31 Mart Olayi'ni kim örgütledi, Abdülhamid nasil halledildi, Babiali Baskini neyin miladiydi, Birinci Dünya Savasi'na neden girdik, Sarikamis Faciasi'nda kaç evladimizi yitirdik, Ermenilerin tehcirine nasil karar verildi, Cemal Pasa Arap milliyetçiligini nasil kiskirtti, Serif Hüseyin'in Isyani'nin arkasinda kimler vardi gibi sorulara bugüne dek bize ögretilenlerden farkli cevaplar veriyor.
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 16,80 | 16,80 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.