Sana Kalbim Geçti

Stok Kodu:
9786051866475
Sayfa Sayısı:
240
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
2.Hamur
Kategori:
%24 indirimli
100,00TL
75,40TL
9786051866475
389662
Sana Kalbim Geçti
Sana Kalbim Geçti
75.40
Küllerinden yeniden doğan Zamarott'un hikâyesi

Zamarott Sen Kimsin?

2009 yılında Halep'e giderken, peşimden sürüklemiştim onu. Birlikte sokakları, binaları, yemekleri keşfetmiştik. Halep'ten ayrılacağımız akşam yemek yemek için dışarı çıktığımızda bir pazar yerinin ortasında karşımıza çıkan koskocaman bir kapıdan içeri girdik. Muazzam bir konak çıktı kapının ardında. Kapıdaki yazı bugün bile mıh gibi aklımda! Zamarott! Adı buydu konağın. Hayran kalmıştık. Oturduk, yemeklerimizi söyledik. Halep'te yediğimiz en güzel yemeklerdi tadına baktıklarımız, Zamarott da bugüne kadar gördüğümüz en güzel restoran. Sorduk kim yaptı diye. Anlattılar. İki kız kardeşti işletmecisi. Biri çok iyi yemek yapar, biri çok iyi tasarımcıdır. Her işi birlikte yaparlar. Biri lezzet verir, diğeri renk! Peki Zamarott? Zümrüt demek! Küllerinden yeniden doğan Zümrüdüanka kuşu gibi dediler. Konak 17. yüzyılda yapılmış ama yıkılmak üzereyken iki kız kardeş birlikte hayata döndürdü, dediler. O yüzden Zümrüt! 2010 yılında İstanbul'da her gece yatağından kalkıp sabahlara kadar yazdı. Önce anlamadık ne yapıyor. Evrensel dedi. Kültürel Miras dedi. Toprak dedi, ateş dedi. HAYAT dedi! Bir gün tüm evren sevgiye inanınca yeniden doğacak diye anlattı hep! Bugün buluştuk ve yeni çıkacak kitabını verdi. Zamarott, dedi, senin hikâyen! Sen her şeyi küllerinden yeniden yaratmak için gönderildin. Mardin senin şehrin. Yeni yolunda yaptığın her şeyle beraber tekrar birlikte doğacaksınız! Bu da sana benim mesajım, dedi. Halep'teki iki kız kardeşin hayallerini, şimdi küllerinden biz yaratacağız dedi. Sen pişireceksin, ben renk vereceğim!

Sevgili Tansel, Mardin, ikimizin şehri. Bizim gibi hayallerine inanan herkesin şehri! Sen sadece bana değil, hayatındaki herkese renk verensin! İnanıyorum ki yazdığın, inandığın ve söylediğin her kelime, sevgiye inanan herkesin hayatına renk katacak. Haydi Gel Vazgeçme'yi ben okudum, payıma düşeni aldım, yaşadım. Darısı hayatına bir aynadan bakmak isteyen herkesin başına! Senin de dediğin gibi her şey sevgi ve aşkla başlayacak!”

Ebru Baybara Demir


YAZAR HAKKINDA

Yolculuğuna görsel sanatlar ile başlayan Tansel Baybara, uzun yıllar boyunca dergi ve yayıncılık sektöründe sanat yönetmeni olarak çalışır. Tasarladığı kitaplar binlerce basılır, Tansel Baybara yüz binlere ulaşan dergileri şekillendirir. Kâğıt ve mürekkep kokusu iliklerine işlemiş olsa da tasarım ile iletişim kurmaya olan tutkusu sinemadan aksesuara, müzik albümlerinden sergi prodüksiyonlarına çok çeşitli alanlara yayılır. Her iyi tasarımın özünde iyi bir hikâye olduğuna inanarak tasarımlarını hikâyelerle yaratır. Yaratıcılığa olan bağlılığını disiplinler arası bir ajans haline getirerek, kreatif direktör olarak Tasarım Hikayecisi'ne can verir. Tasarım Hikayecisi yola çıktığında başka bir iletişimin mümkün olduğunu anlatmakla kalmaz, başkalarının emeğini de değerli kılar ve fark edilmeleri için onları da hikâyenin içine katar.

Bağ kurmak temelinde şekillendirdiği yaşamı ve çalışma hayatında Tasarım Hikayecisi Tansel Baybara ilk kez sadece kendisi için bir kitap hazırlıyor. Bir kitabı kapağından, sayfasına tek başına var ediyor ve doğru bir şey yaptığından da emin çünkü bir işin mutfağında hem usta hem çırak olabilirse insan, orada doğrular yanlışlardan çok olacaktır.
Küllerinden yeniden doğan Zamarott'un hikâyesi

Zamarott Sen Kimsin?

2009 yılında Halep'e giderken, peşimden sürüklemiştim onu. Birlikte sokakları, binaları, yemekleri keşfetmiştik. Halep'ten ayrılacağımız akşam yemek yemek için dışarı çıktığımızda bir pazar yerinin ortasında karşımıza çıkan koskocaman bir kapıdan içeri girdik. Muazzam bir konak çıktı kapının ardında. Kapıdaki yazı bugün bile mıh gibi aklımda! Zamarott! Adı buydu konağın. Hayran kalmıştık. Oturduk, yemeklerimizi söyledik. Halep'te yediğimiz en güzel yemeklerdi tadına baktıklarımız, Zamarott da bugüne kadar gördüğümüz en güzel restoran. Sorduk kim yaptı diye. Anlattılar. İki kız kardeşti işletmecisi. Biri çok iyi yemek yapar, biri çok iyi tasarımcıdır. Her işi birlikte yaparlar. Biri lezzet verir, diğeri renk! Peki Zamarott? Zümrüt demek! Küllerinden yeniden doğan Zümrüdüanka kuşu gibi dediler. Konak 17. yüzyılda yapılmış ama yıkılmak üzereyken iki kız kardeş birlikte hayata döndürdü, dediler. O yüzden Zümrüt! 2010 yılında İstanbul'da her gece yatağından kalkıp sabahlara kadar yazdı. Önce anlamadık ne yapıyor. Evrensel dedi. Kültürel Miras dedi. Toprak dedi, ateş dedi. HAYAT dedi! Bir gün tüm evren sevgiye inanınca yeniden doğacak diye anlattı hep! Bugün buluştuk ve yeni çıkacak kitabını verdi. Zamarott, dedi, senin hikâyen! Sen her şeyi küllerinden yeniden yaratmak için gönderildin. Mardin senin şehrin. Yeni yolunda yaptığın her şeyle beraber tekrar birlikte doğacaksınız! Bu da sana benim mesajım, dedi. Halep'teki iki kız kardeşin hayallerini, şimdi küllerinden biz yaratacağız dedi. Sen pişireceksin, ben renk vereceğim!

Sevgili Tansel, Mardin, ikimizin şehri. Bizim gibi hayallerine inanan herkesin şehri! Sen sadece bana değil, hayatındaki herkese renk verensin! İnanıyorum ki yazdığın, inandığın ve söylediğin her kelime, sevgiye inanan herkesin hayatına renk katacak. Haydi Gel Vazgeçme'yi ben okudum, payıma düşeni aldım, yaşadım. Darısı hayatına bir aynadan bakmak isteyen herkesin başına! Senin de dediğin gibi her şey sevgi ve aşkla başlayacak!”

Ebru Baybara Demir


YAZAR HAKKINDA

Yolculuğuna görsel sanatlar ile başlayan Tansel Baybara, uzun yıllar boyunca dergi ve yayıncılık sektöründe sanat yönetmeni olarak çalışır. Tasarladığı kitaplar binlerce basılır, Tansel Baybara yüz binlere ulaşan dergileri şekillendirir. Kâğıt ve mürekkep kokusu iliklerine işlemiş olsa da tasarım ile iletişim kurmaya olan tutkusu sinemadan aksesuara, müzik albümlerinden sergi prodüksiyonlarına çok çeşitli alanlara yayılır. Her iyi tasarımın özünde iyi bir hikâye olduğuna inanarak tasarımlarını hikâyelerle yaratır. Yaratıcılığa olan bağlılığını disiplinler arası bir ajans haline getirerek, kreatif direktör olarak Tasarım Hikayecisi'ne can verir. Tasarım Hikayecisi yola çıktığında başka bir iletişimin mümkün olduğunu anlatmakla kalmaz, başkalarının emeğini de değerli kılar ve fark edilmeleri için onları da hikâyenin içine katar.

Bağ kurmak temelinde şekillendirdiği yaşamı ve çalışma hayatında Tasarım Hikayecisi Tansel Baybara ilk kez sadece kendisi için bir kitap hazırlıyor. Bir kitabı kapağından, sayfasına tek başına var ediyor ve doğru bir şey yaptığından da emin çünkü bir işin mutfağında hem usta hem çırak olabilirse insan, orada doğrular yanlışlardan çok olacaktır.
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 75,40    75,40   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat