Seni Bulduğumda

Bir sabah ördek avina çiktiginda, orta yasli ve çocuksuz bir adam olan Nathan McCann ormanda terk edilmis bir bebek bulur. Kafasina takilmis minik örgü beresiyle, kazaga sarilmis bu bebegin hâlâ hayatta oldugunu görmek onu dehsete düsürür. Karisini dehsete düsüren sey ise Nathan'in bu bebegi evlat edinmek istemesi olur. Tam olarak bu noktada çocugun büyükannesi ortaya çikar. Nathan, onu kurtaranin kendisi oldugunu açiklamak üzere çocugu günü geldiginde onunla tanistiracagina dair büyükannenin ona söz vermesini ister. On bes yil sonra, artik bir dul olan Nathan çocugun bir kez daha terk edildigini ögrenir; ancak bu kez çocuk kapisina birakilir. Nat isimli bu çocuk asik suratli, huysuz ve suç isleyen bir gence dönüsmüs ve büyükannesi de artik onunla bas edemez hale gelmistir. Nathan, Nat'e bakmayi kabul eder, böylece ikisi uzun yillar sürecek bir irade savasina sürüklenmis olur. Yasli adam, ne olursa olsun, onu asla terk etmeyecegini sürekli yineler. Nat, sonsuza dek ikisinin de hayatini degistirecek bir travma geçirse bile... Nathan onu asla terk etmeyecektir. "Seni Buldugumda, hayatta hiçbir seyin, hiç kimsenin koparamayacagi beklenmedik baglarin muazzam ve duygusal öyküsünü anlatiyor bize."(Tanitim Bülteninden)