9786059020800
466120
https://www.merkezkitabevi.com/sermayenin-cografyasi
Sermayenin Coğrafyası
58.80
Kapitalizm kendini yeniden üretirken ayni zamanda mekanlari da yeniden üretiyor. Küresel bant tipi üretimle uluslar arasindaki is bölümü yeniden tanimlarken, finans sermayenin yönetildigi küresel kentlerin dogmasiyla ulus içinde üretimin mekanlari ve sektörleri de degisiyor. Yerellikler yükseliyor; endüstriyel kompleksler çöküyor. Yesil alanlar yikiliyor; yerlerine ofis plazalari ya da alisveris merkezleri dikiliyor. Yoksullugun ve zenginligin biriktigi mekanlar birbirlerine daha çok yaklasiyor. Bu süreci ise, sermayenin karlilik gereksinimi yönetiyor. Elinizdeki kitap, sermayenin mekanlari nasil düzenledigini incelemektedir. Sermayenin mekanda hem yayilarak hem de yogunlasarak meydana getirdigi ikili hareket arasindaki dinamizm, David Harvey'den yola çikarak anlatilmaktadir. Bu baglamda kitap yeni emperyalizm, çevre-merkez olusumu, yerellikler ve ölçek sorunsali gibi günümüz kapitalizminin ortaya çikardigi olgulari ele almaktadir.Aysegül Kars Kaynar, Sermayenin Cografyasi: Yayilan Sermayenin Daralan Mekanlari baslikli çalismasinda kapitalist üretim tarzi ve birikim modelleri ile mekanin birbirini karsilikli olarak nasil ürettigini incelerken sermayenin bir bütün olarak mekansal hareketliliginin ne anlama geldigine dair de nitelikli bir sonuç çikariyor. "Ancak mekâni olusturan ögelerde görülen bu çesitlilik, kapitalist toplumlarda sermayenin mantiginin egemenligi altindadir. Kapitalizm içinde mekânlari düzenleyen ve yeniden üreten bu ögelerden hiç biri degil; ama sermayenin gereksinimleridir. Sermaye bu yeniden üretimi toplum ve mekâni ayirarak ve birbirlerine yabancilastirarak yapar. Kaba bir tasvirle, feodalizm ve daha önceki ilkel kabile toplumlarinda üreticiler, üretim araci olan topraga dolaysiz ulasma olanagina sahipti. Bu durum, ayni zamanda siyasal erkin mesruiyetinin temelini de olusturmaktaydi. Çünkü üreticinin toprakla birligini saglayan, topragin sahibine olan hukuksal ve siyasal bagliligiydi. Bu sebeple toprak sahibine boyun egmesi, üreticinin maddi hayatini üretmesi için bir zorunluluktu. Kapitalist üretim tarzinda ise topragin, toplumun belirli bir sinifi tarafindan özel mülkiyet haline getirilmesi ile birlikte üreticiler ile basta toprak olmak üzere bütün üretim araçlari ayrildi. Artik topragin sahibi dogrudan siyasal bir güç degil; bir kisim kisilerdir. Bu kisilerle dogrudan üreticiler arasindaki iliski ise siyasal olmaktan çok ekonomiktir. Bu durumda üreticilerin topraga yeniden ulasimi yahut ayrilan parçalarin tekrar bir araya gelmesi piyasa dolayimiyla; piyasadaki degisim degerleri araciligiyla gerçeklesmeye baslamistir. Kisaca, mekân metalasmistir. Böylece kapitalizmin mekânlari, degisimin gerçeklestigi piyasanin mekânlari olarak somutlasir." -Aysegül Kars Kaynar-(Tanitim Bülteninden)
Kapitalizm kendini yeniden üretirken ayni zamanda mekanlari da yeniden üretiyor. Küresel bant tipi üretimle uluslar arasindaki is bölümü yeniden tanimlarken, finans sermayenin yönetildigi küresel kentlerin dogmasiyla ulus içinde üretimin mekanlari ve sektörleri de degisiyor. Yerellikler yükseliyor; endüstriyel kompleksler çöküyor. Yesil alanlar yikiliyor; yerlerine ofis plazalari ya da alisveris merkezleri dikiliyor. Yoksullugun ve zenginligin biriktigi mekanlar birbirlerine daha çok yaklasiyor. Bu süreci ise, sermayenin karlilik gereksinimi yönetiyor. Elinizdeki kitap, sermayenin mekanlari nasil düzenledigini incelemektedir. Sermayenin mekanda hem yayilarak hem de yogunlasarak meydana getirdigi ikili hareket arasindaki dinamizm, David Harvey'den yola çikarak anlatilmaktadir. Bu baglamda kitap yeni emperyalizm, çevre-merkez olusumu, yerellikler ve ölçek sorunsali gibi günümüz kapitalizminin ortaya çikardigi olgulari ele almaktadir.Aysegül Kars Kaynar, Sermayenin Cografyasi: Yayilan Sermayenin Daralan Mekanlari baslikli çalismasinda kapitalist üretim tarzi ve birikim modelleri ile mekanin birbirini karsilikli olarak nasil ürettigini incelerken sermayenin bir bütün olarak mekansal hareketliliginin ne anlama geldigine dair de nitelikli bir sonuç çikariyor. "Ancak mekâni olusturan ögelerde görülen bu çesitlilik, kapitalist toplumlarda sermayenin mantiginin egemenligi altindadir. Kapitalizm içinde mekânlari düzenleyen ve yeniden üreten bu ögelerden hiç biri degil; ama sermayenin gereksinimleridir. Sermaye bu yeniden üretimi toplum ve mekâni ayirarak ve birbirlerine yabancilastirarak yapar. Kaba bir tasvirle, feodalizm ve daha önceki ilkel kabile toplumlarinda üreticiler, üretim araci olan topraga dolaysiz ulasma olanagina sahipti. Bu durum, ayni zamanda siyasal erkin mesruiyetinin temelini de olusturmaktaydi. Çünkü üreticinin toprakla birligini saglayan, topragin sahibine olan hukuksal ve siyasal bagliligiydi. Bu sebeple toprak sahibine boyun egmesi, üreticinin maddi hayatini üretmesi için bir zorunluluktu. Kapitalist üretim tarzinda ise topragin, toplumun belirli bir sinifi tarafindan özel mülkiyet haline getirilmesi ile birlikte üreticiler ile basta toprak olmak üzere bütün üretim araçlari ayrildi. Artik topragin sahibi dogrudan siyasal bir güç degil; bir kisim kisilerdir. Bu kisilerle dogrudan üreticiler arasindaki iliski ise siyasal olmaktan çok ekonomiktir. Bu durumda üreticilerin topraga yeniden ulasimi yahut ayrilan parçalarin tekrar bir araya gelmesi piyasa dolayimiyla; piyasadaki degisim degerleri araciligiyla gerçeklesmeye baslamistir. Kisaca, mekân metalasmistir. Böylece kapitalizmin mekânlari, degisimin gerçeklestigi piyasanin mekânlari olarak somutlasir." -Aysegül Kars Kaynar-(Tanitim Bülteninden)
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 58,80 | 58,80 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.