Sevgi Eğitimi

Stok Kodu:
9786053242628
Sayfa Sayısı:
166
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
%28 indirimli
52,00TL
37,44TL
9786053242628
412135
Sevgi Eğitimi
Sevgi Eğitimi
37.44

Bilim adamlari sevgi güdüsünün dogumla birlikte basladigini söylemektedirler. Bu durum sevginin kaynagini ortaya koyma açisindan önemli bir baslangiç noktasidir. Bu noktadan hareketle sevginin ilk insanin var olmasiyla beraber basladigini söylememize katki saglayacaktir. Ilk zamanlar insan yalnizlik hisseder kendisi ile bas basadir. Daha sonra kendinin disindaki varliklar ve nesneleri tanidikça onlarla bir takim iliskiler içerisine girer. Bu iliskilerde eger bir sevgi ifadesi yoksa insan tekrar yalnizligina geri döner ki bu da onda utanma duygusu yaratir. Bu durum ayni zamanda suçlulugun ve huzursuzlugunda kaynagidir. Öyleyse insanin en büyük gereksinimi bu yalnizligina geri dönmesinin engellenmesidir. (Fromm, 1995, s:18.) Çünkü kendini kendi içerisine hapseden insan bir süre sonra dis dünyadan kopacagi için bir takim psikolojik sorunlar yasayabilir. Bunun için insan sürekli olarak bu yalnizliktan kurtulma çabasi içerisinde olmalidir. Tabi ki insan bu çabayi gösterirken çesitli yollara basvurur. Bu çözüm yollari bireyin eristigi kisilik düzeyiyle ilgilidir. Bebegin benlik duygusu çok az gelismis durumdadir. Bebek önceleri kendisini annesiyle bir sayar, annesi yaninda oldugu sürece yalnizlik hissetmez. Bebegin yalnizlik duygusu annesinin fiziksel varligi, gögüsleri ve teniyle giderilir. Çocuktaki yalnizlik duygusunun ve kisiliginin gelismesiyle annenin fiziksel varligi yetersiz kalmaya baslar. Iste o zaman yalnizligini baska yollarla giderme istegi belirir, artar ve güçlenir. (Fromm, 1995, s:19.)Bu durum da çocuk baska bir yalnizligini giderecek obje ve ya nesneye yönelir.

Bilim adamlari sevgi güdüsünün dogumla birlikte basladigini söylemektedirler. Bu durum sevginin kaynagini ortaya koyma açisindan önemli bir baslangiç noktasidir. Bu noktadan hareketle sevginin ilk insanin var olmasiyla beraber basladigini söylememize katki saglayacaktir. Ilk zamanlar insan yalnizlik hisseder kendisi ile bas basadir. Daha sonra kendinin disindaki varliklar ve nesneleri tanidikça onlarla bir takim iliskiler içerisine girer. Bu iliskilerde eger bir sevgi ifadesi yoksa insan tekrar yalnizligina geri döner ki bu da onda utanma duygusu yaratir. Bu durum ayni zamanda suçlulugun ve huzursuzlugunda kaynagidir. Öyleyse insanin en büyük gereksinimi bu yalnizligina geri dönmesinin engellenmesidir. (Fromm, 1995, s:18.) Çünkü kendini kendi içerisine hapseden insan bir süre sonra dis dünyadan kopacagi için bir takim psikolojik sorunlar yasayabilir. Bunun için insan sürekli olarak bu yalnizliktan kurtulma çabasi içerisinde olmalidir. Tabi ki insan bu çabayi gösterirken çesitli yollara basvurur. Bu çözüm yollari bireyin eristigi kisilik düzeyiyle ilgilidir. Bebegin benlik duygusu çok az gelismis durumdadir. Bebek önceleri kendisini annesiyle bir sayar, annesi yaninda oldugu sürece yalnizlik hissetmez. Bebegin yalnizlik duygusu annesinin fiziksel varligi, gögüsleri ve teniyle giderilir. Çocuktaki yalnizlik duygusunun ve kisiliginin gelismesiyle annenin fiziksel varligi yetersiz kalmaya baslar. Iste o zaman yalnizligini baska yollarla giderme istegi belirir, artar ve güçlenir. (Fromm, 1995, s:19.)Bu durum da çocuk baska bir yalnizligini giderecek obje ve ya nesneye yönelir.
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 37,44    37,44   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat