9786055857745
444623
https://www.merkezkitabevi.com/siginmaci-krizine-cozum-yolu
Sığınmacı Krizine Çözüm Yolu
85.80
İnsanoğlunun, varlığının en başından itibaren gerçekleştirdiği bilinen göç, geçmişte toplumsal varoluşu etkilediği gibi günümüzde de insan hayatında derin etkiler bırakarak yaşanmaya devam etmektedir. Göç olgusu hem göç edilen yer hem de göçmenler açısından dinamik bir süreçtir. Bununla birlikte birçok bakış açısını içerisinde bulunduran göç, iyi yönetildiğinde avantaj sağlayabileceği gibi iyi yönetilmediği takdirde toplumsal, siyasal ve ekonomik sorunların doğuşuna sebebiyet vermektedir...
Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlaması nedeniyle geçmişte göç hareketliliklerinin transit ülkesi konumunda olan Türkiye, gelişen ekonomisinin sağladığı daha iyi yaşam standartları neticesinde bugün göçmenlerin hedef ülkesi konumuna gelmiştir. Türkiye'nin sınır aşan göçlerde göçmenler tarafından hedef ülke olarak gözetilmesinde ve konumlandırılmasında Anadolu topraklarına komşu ve yakın coğrafyalarda bulunan ülkelerde vuku bulan siyasal istikrarsızlık, ekonomik çalkantılar, çatışma ortamı ile terör ve güvenlik sorunlarının da büyük bir etkisi bulunmaktadır. Özellikle 2011 yılında başlayan Suriye İç
Savaşı, Günümüz Türkiye'sinin düzensiz göç sorunuyla karşı karşıya kalmasına neden olmuştur...
Aradan geçen yıllarda yaşanan bu gelişmeler düzensiz göç ve sığınmacı sorununa aklın, bilimin ve en önemlisi de milli çıkarlarımız doğrultusunda çözüm yolu geliştirme mecburiyetinde olduğumuza işaret etmektedir. Demografik istikbalimizi ve egemenlik haklarımızı düşünmek, sığınmacı sorununa köklü cevaplar bulmak zorundayız.
Bu düşüncelerden hareketle yazımına başlanan kitapta öncelikle kavramsal bakımından literatürde yer alan nitel ve nicel verilerden yararlanılarak göç olgusuna dair genel bir çerçeve çizilmiş, mülteci, göçmen ve sığınmacı kavramları açıklanmış ayrıca demokrasiyi benimsemiş ülkelerde toplumsal süreçlerin belirleyicisi konumunda olmalarından hareketle TBMM'de
bulunan siyasi partilerin göçe bakışı araştırılmış ve spesifik açıdan Milliyetçi Hareket Partisi'nin göç sorununa yaklaşımı öne çıkarılarak sığınmacı krizine nasıl bir çözüm getirilmeli sorusuna cevap aranmıştır.
Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlaması nedeniyle geçmişte göç hareketliliklerinin transit ülkesi konumunda olan Türkiye, gelişen ekonomisinin sağladığı daha iyi yaşam standartları neticesinde bugün göçmenlerin hedef ülkesi konumuna gelmiştir. Türkiye'nin sınır aşan göçlerde göçmenler tarafından hedef ülke olarak gözetilmesinde ve konumlandırılmasında Anadolu topraklarına komşu ve yakın coğrafyalarda bulunan ülkelerde vuku bulan siyasal istikrarsızlık, ekonomik çalkantılar, çatışma ortamı ile terör ve güvenlik sorunlarının da büyük bir etkisi bulunmaktadır. Özellikle 2011 yılında başlayan Suriye İç
Savaşı, Günümüz Türkiye'sinin düzensiz göç sorunuyla karşı karşıya kalmasına neden olmuştur...
Aradan geçen yıllarda yaşanan bu gelişmeler düzensiz göç ve sığınmacı sorununa aklın, bilimin ve en önemlisi de milli çıkarlarımız doğrultusunda çözüm yolu geliştirme mecburiyetinde olduğumuza işaret etmektedir. Demografik istikbalimizi ve egemenlik haklarımızı düşünmek, sığınmacı sorununa köklü cevaplar bulmak zorundayız.
Bu düşüncelerden hareketle yazımına başlanan kitapta öncelikle kavramsal bakımından literatürde yer alan nitel ve nicel verilerden yararlanılarak göç olgusuna dair genel bir çerçeve çizilmiş, mülteci, göçmen ve sığınmacı kavramları açıklanmış ayrıca demokrasiyi benimsemiş ülkelerde toplumsal süreçlerin belirleyicisi konumunda olmalarından hareketle TBMM'de
bulunan siyasi partilerin göçe bakışı araştırılmış ve spesifik açıdan Milliyetçi Hareket Partisi'nin göç sorununa yaklaşımı öne çıkarılarak sığınmacı krizine nasıl bir çözüm getirilmeli sorusuna cevap aranmıştır.
İnsanoğlunun, varlığının en başından itibaren gerçekleştirdiği bilinen göç, geçmişte toplumsal varoluşu etkilediği gibi günümüzde de insan hayatında derin etkiler bırakarak yaşanmaya devam etmektedir. Göç olgusu hem göç edilen yer hem de göçmenler açısından dinamik bir süreçtir. Bununla birlikte birçok bakış açısını içerisinde bulunduran göç, iyi yönetildiğinde avantaj sağlayabileceği gibi iyi yönetilmediği takdirde toplumsal, siyasal ve ekonomik sorunların doğuşuna sebebiyet vermektedir...
Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlaması nedeniyle geçmişte göç hareketliliklerinin transit ülkesi konumunda olan Türkiye, gelişen ekonomisinin sağladığı daha iyi yaşam standartları neticesinde bugün göçmenlerin hedef ülkesi konumuna gelmiştir. Türkiye'nin sınır aşan göçlerde göçmenler tarafından hedef ülke olarak gözetilmesinde ve konumlandırılmasında Anadolu topraklarına komşu ve yakın coğrafyalarda bulunan ülkelerde vuku bulan siyasal istikrarsızlık, ekonomik çalkantılar, çatışma ortamı ile terör ve güvenlik sorunlarının da büyük bir etkisi bulunmaktadır. Özellikle 2011 yılında başlayan Suriye İç
Savaşı, Günümüz Türkiye'sinin düzensiz göç sorunuyla karşı karşıya kalmasına neden olmuştur...
Aradan geçen yıllarda yaşanan bu gelişmeler düzensiz göç ve sığınmacı sorununa aklın, bilimin ve en önemlisi de milli çıkarlarımız doğrultusunda çözüm yolu geliştirme mecburiyetinde olduğumuza işaret etmektedir. Demografik istikbalimizi ve egemenlik haklarımızı düşünmek, sığınmacı sorununa köklü cevaplar bulmak zorundayız.
Bu düşüncelerden hareketle yazımına başlanan kitapta öncelikle kavramsal bakımından literatürde yer alan nitel ve nicel verilerden yararlanılarak göç olgusuna dair genel bir çerçeve çizilmiş, mülteci, göçmen ve sığınmacı kavramları açıklanmış ayrıca demokrasiyi benimsemiş ülkelerde toplumsal süreçlerin belirleyicisi konumunda olmalarından hareketle TBMM'de
bulunan siyasi partilerin göçe bakışı araştırılmış ve spesifik açıdan Milliyetçi Hareket Partisi'nin göç sorununa yaklaşımı öne çıkarılarak sığınmacı krizine nasıl bir çözüm getirilmeli sorusuna cevap aranmıştır.
Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlaması nedeniyle geçmişte göç hareketliliklerinin transit ülkesi konumunda olan Türkiye, gelişen ekonomisinin sağladığı daha iyi yaşam standartları neticesinde bugün göçmenlerin hedef ülkesi konumuna gelmiştir. Türkiye'nin sınır aşan göçlerde göçmenler tarafından hedef ülke olarak gözetilmesinde ve konumlandırılmasında Anadolu topraklarına komşu ve yakın coğrafyalarda bulunan ülkelerde vuku bulan siyasal istikrarsızlık, ekonomik çalkantılar, çatışma ortamı ile terör ve güvenlik sorunlarının da büyük bir etkisi bulunmaktadır. Özellikle 2011 yılında başlayan Suriye İç
Savaşı, Günümüz Türkiye'sinin düzensiz göç sorunuyla karşı karşıya kalmasına neden olmuştur...
Aradan geçen yıllarda yaşanan bu gelişmeler düzensiz göç ve sığınmacı sorununa aklın, bilimin ve en önemlisi de milli çıkarlarımız doğrultusunda çözüm yolu geliştirme mecburiyetinde olduğumuza işaret etmektedir. Demografik istikbalimizi ve egemenlik haklarımızı düşünmek, sığınmacı sorununa köklü cevaplar bulmak zorundayız.
Bu düşüncelerden hareketle yazımına başlanan kitapta öncelikle kavramsal bakımından literatürde yer alan nitel ve nicel verilerden yararlanılarak göç olgusuna dair genel bir çerçeve çizilmiş, mülteci, göçmen ve sığınmacı kavramları açıklanmış ayrıca demokrasiyi benimsemiş ülkelerde toplumsal süreçlerin belirleyicisi konumunda olmalarından hareketle TBMM'de
bulunan siyasi partilerin göçe bakışı araştırılmış ve spesifik açıdan Milliyetçi Hareket Partisi'nin göç sorununa yaklaşımı öne çıkarılarak sığınmacı krizine nasıl bir çözüm getirilmeli sorusuna cevap aranmıştır.
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 85,80 | 85,80 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.