9786054979141
433225
https://www.merkezkitabevi.com/sinemada-yaratici-yonetmen
Sinemada Yaratıcı Yönetmen
108.00
Tüm ülke sinemalari varliklarini iki nedene borçludur. Bu nedenlerin ilki kimi filmlerin salt bir ticari ürün olmasidir. Onlar birer ticari üründür, çünkü artik-deger (kâr) birakmasi amaciyla yapilirlar. Sinemanin varligini borçlu oldugu ikinci nedense, kimi filmlerin sanat yapiti olmasidir. Sanat yapiti diye ortaya çikartilan filmler, varedilislerinin dogasi geregi, salt bir filmden ibaret olamazlar. Onlar yapilarinin derinliklerinde hayatin tüm kurallarini tasirlar. Böylece yeni bir hayat kurabilen bir yönetmenin, Freud tarafindan ‘sahlanmis atin üzerindeki bir sövalye' olarak tanimlanan egodan yoksun olmasi düsünülemez. Gemi aziya almis ego da daha önce bir baskasi tarafindan yapilmamisin, söylenmemisin, denenmemisin, dolaysiyla da yeniliklerin pesinden kosacaktir. Dogru film kavrami tartismaya açik olsa bile, yönetmenlerin yenilikçi dogru filmler kurabilmeleri için egolarini akilla dizginlemeleri gerekir. Zira yerlesik kurallari hiçe sayarak, mesnetsiz bir yenilikçilik hirsina kapilmak, büyük hayal kirikliklarini beraberinde getirir. Bu sözlerle deneysel sinemaya ya da yenilikçilige karsi çikilmis olunmaz. Kaldi ki sinema en yetkin biçimde yenilikçilikle tanimlanabilir. Yenilikçi tavirin da tutarli bir mantiga dayanmasi gerekir. Sinema diline yenilik getirecek bir yönetmen, kaçinilmaz olarak yüksek ego tasiyacaktir, ama bu ego disiplinle, okumayla, bilimde düzenli bir görüs olusturan ilkeleri gösteren ögretilerle, kuramsal bilgi donanimiyla, akilla, gözlemle kontrol edilmelidir. Sanatsal kaygiyla film çeken yönetmen bir hikâyeyi görüntü diliyle aktarmakla kalmaz, izleyicilerin kendilerini içinde hissedecekleri bir dünya yaratir. Böyle bir yönetmenlik uzun vadeli düsünebilmeyi, ama yeri geldiginde anlik kararlar da verebilmeyi, oyunculari, müzigi, hikâyeyi, isigi, atmosferi, kurguyu layiginca yönetebilme becerisini; duyguyla ve akilla kabul edilebilir filmsel evreni kurabilme bilgisini, kahramanlar arasindan bazen o, bazen bu, bazen su olabilme yetisini gerektirir. Yaratici yönetmenlik böyle bir yetiye bagli olmakla da kalmaz yazinsal türlerle (roman, hikâye, siirle) siki iliski kurmayi zorunlu kilar. Bu tarz yönetmenlik; kapasitesi, bir senaryoyu bilinen yollarla filme alma bilgisiyle sinirli uzman yönetmenlikten son kertede ayrisir.
Tüm ülke sinemalari varliklarini iki nedene borçludur. Bu nedenlerin ilki kimi filmlerin salt bir ticari ürün olmasidir. Onlar birer ticari üründür, çünkü artik-deger (kâr) birakmasi amaciyla yapilirlar. Sinemanin varligini borçlu oldugu ikinci nedense, kimi filmlerin sanat yapiti olmasidir. Sanat yapiti diye ortaya çikartilan filmler, varedilislerinin dogasi geregi, salt bir filmden ibaret olamazlar. Onlar yapilarinin derinliklerinde hayatin tüm kurallarini tasirlar. Böylece yeni bir hayat kurabilen bir yönetmenin, Freud tarafindan ‘sahlanmis atin üzerindeki bir sövalye' olarak tanimlanan egodan yoksun olmasi düsünülemez. Gemi aziya almis ego da daha önce bir baskasi tarafindan yapilmamisin, söylenmemisin, denenmemisin, dolaysiyla da yeniliklerin pesinden kosacaktir. Dogru film kavrami tartismaya açik olsa bile, yönetmenlerin yenilikçi dogru filmler kurabilmeleri için egolarini akilla dizginlemeleri gerekir. Zira yerlesik kurallari hiçe sayarak, mesnetsiz bir yenilikçilik hirsina kapilmak, büyük hayal kirikliklarini beraberinde getirir. Bu sözlerle deneysel sinemaya ya da yenilikçilige karsi çikilmis olunmaz. Kaldi ki sinema en yetkin biçimde yenilikçilikle tanimlanabilir. Yenilikçi tavirin da tutarli bir mantiga dayanmasi gerekir. Sinema diline yenilik getirecek bir yönetmen, kaçinilmaz olarak yüksek ego tasiyacaktir, ama bu ego disiplinle, okumayla, bilimde düzenli bir görüs olusturan ilkeleri gösteren ögretilerle, kuramsal bilgi donanimiyla, akilla, gözlemle kontrol edilmelidir. Sanatsal kaygiyla film çeken yönetmen bir hikâyeyi görüntü diliyle aktarmakla kalmaz, izleyicilerin kendilerini içinde hissedecekleri bir dünya yaratir. Böyle bir yönetmenlik uzun vadeli düsünebilmeyi, ama yeri geldiginde anlik kararlar da verebilmeyi, oyunculari, müzigi, hikâyeyi, isigi, atmosferi, kurguyu layiginca yönetebilme becerisini; duyguyla ve akilla kabul edilebilir filmsel evreni kurabilme bilgisini, kahramanlar arasindan bazen o, bazen bu, bazen su olabilme yetisini gerektirir. Yaratici yönetmenlik böyle bir yetiye bagli olmakla da kalmaz yazinsal türlerle (roman, hikâye, siirle) siki iliski kurmayi zorunlu kilar. Bu tarz yönetmenlik; kapasitesi, bir senaryoyu bilinen yollarla filme alma bilgisiyle sinirli uzman yönetmenlikten son kertede ayrisir.
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 108,00 | 108,00 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.