9789944989251
569785
https://www.merkezkitabevi.com/sultana-nin-ruyasi
Sultana nın Rüyası
134.68
Yillar boyunca ütopya Bati'ya ve erkeklere özgü bir yazin türü olarak kabul edildi. Ütopya deyince Platon ve Thomas Moore'un adi ve onlarin kapali, duragan, çatik kasli dünyalari aklimiza geldi. Charles Fourier, William Morris, H.G. Wells, Aldous Huxley, George Orwell gibi yazarlarla ütopya anlayisinin degistigi, çesitlendigi, ka-palilik ve baskiciliktan uzaklastigi ya da karsi ütopya gibi yeni bir türü de kapsayacak sekilde gelistigi kabul edilebilse bile yine de Batili ve erkekti ütopya. Özellikle 1970'lerden sonra feminist kadin yazarlar arka arkaya çesitli, renkli, dinamik ütopyalar yazmaya basladilar ve bu dönemde hizlanan feminist arastirmalarla daha önce de, 1700'lerin sonlarindan itibaren kadinlarin ütopik metinler yazdiklari, bu alanda var olduklari "kesfedildi". Ancak ülkemizde yakin zamana kadar Avrupamerkezci ve ataerkil bakis açisiyla yapilmis olan çalismalar ne-deniyle Dogu ülkelerindeki ütopyalar hele bu ülkelerdeki kadin ütopyalari hiç bilinmedi. Simdi ise bu konudaki ezberimizi bozacak bir kitapla karsi karsiyayiz. Güney Asya'nin önemli feminist isimlerinden olan Begum Rokeya Sakhawat Hossain'in Türkiye'de ilk kez yayinlanan iki feminist ütopyasi, Sultana'nin Rüyasi ve Pagmarag, yirminci yüzyilin basinda bir Dogu ülkesinde, bir kadin tarafindan yazilmis olan ütopya örnekleriyle ilk kez karsilasma firsatini veriyor bize.
Yillar boyunca ütopya Bati'ya ve erkeklere özgü bir yazin türü olarak kabul edildi. Ütopya deyince Platon ve Thomas Moore'un adi ve onlarin kapali, duragan, çatik kasli dünyalari aklimiza geldi. Charles Fourier, William Morris, H.G. Wells, Aldous Huxley, George Orwell gibi yazarlarla ütopya anlayisinin degistigi, çesitlendigi, ka-palilik ve baskiciliktan uzaklastigi ya da karsi ütopya gibi yeni bir türü de kapsayacak sekilde gelistigi kabul edilebilse bile yine de Batili ve erkekti ütopya. Özellikle 1970'lerden sonra feminist kadin yazarlar arka arkaya çesitli, renkli, dinamik ütopyalar yazmaya basladilar ve bu dönemde hizlanan feminist arastirmalarla daha önce de, 1700'lerin sonlarindan itibaren kadinlarin ütopik metinler yazdiklari, bu alanda var olduklari "kesfedildi". Ancak ülkemizde yakin zamana kadar Avrupamerkezci ve ataerkil bakis açisiyla yapilmis olan çalismalar ne-deniyle Dogu ülkelerindeki ütopyalar hele bu ülkelerdeki kadin ütopyalari hiç bilinmedi. Simdi ise bu konudaki ezberimizi bozacak bir kitapla karsi karsiyayiz. Güney Asya'nin önemli feminist isimlerinden olan Begum Rokeya Sakhawat Hossain'in Türkiye'de ilk kez yayinlanan iki feminist ütopyasi, Sultana'nin Rüyasi ve Pagmarag, yirminci yüzyilin basinda bir Dogu ülkesinde, bir kadin tarafindan yazilmis olan ütopya örnekleriyle ilk kez karsilasma firsatini veriyor bize.
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 134,68 | 134,68 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.