Timur'un Sarayında - Fransa’ya Gönderdiği Elçinin Kaleminden Emîr Timur’un Hayatı, Devleti ve Halkı
Sayfa Sayısı:
112
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-01
Çeviren:
Ahmet Deniz Altunbaş
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Kategori:
%22
indirimli
145,00TL
113,10TL
Taksitli fiyat:
1 x 113,10TL
Stokta var
9786057635419
456125
https://www.merkezkitabevi.com/timurun-sarayinda-fransa-ya-gonderdigi-elcinin-kaleminden-emir-timur-un-hayati-devleti-ve-halki
Timur'un Sarayında - Fransa’ya Gönderdiği Elçinin Kaleminden Emîr Timur’un Hayatı, Devleti ve Halkı
113.10
BAMBAŞKA BİR EMÎR TİMUR PORTRESİ…
İran'da bulunan Sultaniye'deki Katolik kilisesinin başpiskoposu olan Johannes, Timur'un Sultaniye'yi zaptının ardından Timurlu sarayına yakın bir kişi hâline gelmiş ve bunun bir neticesi olarak 1398'de Timur'un bir elçisi sıfatıyla Venedik ve Cenova'ya gönderilmiştir. Bu görevinde efendisinin beğenisini kazanmış olacak ki 1402'de Ankara Muharebesi'nden sonra yeniden Avrupa'ya gönderildi. Bu sefer Timur, Sultaniyeli Johannes aracılığı ile Avrupalı muhataplarına Yıldırım Bayezid'i esir ettiğini müjdeliyor ve ardından da ipek yolunun önemli bir kısmının efendisi olmaktan başka, bu yolun limanlarının da çoğunun fatihi sıfatıyla temasın asıl nedenini, yani Avrupa ile ticaret ilişkilerini başlatmak ve yoğunlaştırmak isteğini vurguluyordu.
İşte bu maksatla görevlendirdiği Sultaniyeli Johannes; Venedik, Cenova, Roma'daki temaslarının ardından 1403 Mayıs ayında Fransa'ya geldi ve burada Kral VI. Charles tarafından kabul edildi. Fransa'da kalacak olduğu altı aylık dönem, muhtemelen efendisi Timur ile ilgili çevresine aktardıklarına dayalı bir kitabın ortaya çıkmasına neden oldu. Yazar bu eserinde Timur'un yerel bir güçten kıtaları aşan haşmetli bir hükümdara dönüşmesine uzanan süreci aktarmakla kalmayarak aynı zamanda Timur'un devletinin idari düzeninden ordusuna varıncaya kadar pek çok hususta bilgi verir
Ahmet Deniz Altunbaş'ın eski Fransızca aslından çevirip notlandırdığı Timur'un Sarayında; Timur, Mîrân Şah ve Fransa Kralı arasındaki yazışmaların yanı sıra Timur ve elçisi hakkında dönemin muhtelif kroniklerinde verilmiş bilgileri de içeriyor. En önemlisi de Timur'un hükümdarlığına dair teferruatlı anlatımıyla bu konu üzerinde incelemeler yapan araştırmacılar ve tarihe meraklı okurlar tarafından da büyük bir beğeni ile okunmayı hak ediyor.
İran'da bulunan Sultaniye'deki Katolik kilisesinin başpiskoposu olan Johannes, Timur'un Sultaniye'yi zaptının ardından Timurlu sarayına yakın bir kişi hâline gelmiş ve bunun bir neticesi olarak 1398'de Timur'un bir elçisi sıfatıyla Venedik ve Cenova'ya gönderilmiştir. Bu görevinde efendisinin beğenisini kazanmış olacak ki 1402'de Ankara Muharebesi'nden sonra yeniden Avrupa'ya gönderildi. Bu sefer Timur, Sultaniyeli Johannes aracılığı ile Avrupalı muhataplarına Yıldırım Bayezid'i esir ettiğini müjdeliyor ve ardından da ipek yolunun önemli bir kısmının efendisi olmaktan başka, bu yolun limanlarının da çoğunun fatihi sıfatıyla temasın asıl nedenini, yani Avrupa ile ticaret ilişkilerini başlatmak ve yoğunlaştırmak isteğini vurguluyordu.
İşte bu maksatla görevlendirdiği Sultaniyeli Johannes; Venedik, Cenova, Roma'daki temaslarının ardından 1403 Mayıs ayında Fransa'ya geldi ve burada Kral VI. Charles tarafından kabul edildi. Fransa'da kalacak olduğu altı aylık dönem, muhtemelen efendisi Timur ile ilgili çevresine aktardıklarına dayalı bir kitabın ortaya çıkmasına neden oldu. Yazar bu eserinde Timur'un yerel bir güçten kıtaları aşan haşmetli bir hükümdara dönüşmesine uzanan süreci aktarmakla kalmayarak aynı zamanda Timur'un devletinin idari düzeninden ordusuna varıncaya kadar pek çok hususta bilgi verir
Ahmet Deniz Altunbaş'ın eski Fransızca aslından çevirip notlandırdığı Timur'un Sarayında; Timur, Mîrân Şah ve Fransa Kralı arasındaki yazışmaların yanı sıra Timur ve elçisi hakkında dönemin muhtelif kroniklerinde verilmiş bilgileri de içeriyor. En önemlisi de Timur'un hükümdarlığına dair teferruatlı anlatımıyla bu konu üzerinde incelemeler yapan araştırmacılar ve tarihe meraklı okurlar tarafından da büyük bir beğeni ile okunmayı hak ediyor.
BAMBAŞKA BİR EMÎR TİMUR PORTRESİ…
İran'da bulunan Sultaniye'deki Katolik kilisesinin başpiskoposu olan Johannes, Timur'un Sultaniye'yi zaptının ardından Timurlu sarayına yakın bir kişi hâline gelmiş ve bunun bir neticesi olarak 1398'de Timur'un bir elçisi sıfatıyla Venedik ve Cenova'ya gönderilmiştir. Bu görevinde efendisinin beğenisini kazanmış olacak ki 1402'de Ankara Muharebesi'nden sonra yeniden Avrupa'ya gönderildi. Bu sefer Timur, Sultaniyeli Johannes aracılığı ile Avrupalı muhataplarına Yıldırım Bayezid'i esir ettiğini müjdeliyor ve ardından da ipek yolunun önemli bir kısmının efendisi olmaktan başka, bu yolun limanlarının da çoğunun fatihi sıfatıyla temasın asıl nedenini, yani Avrupa ile ticaret ilişkilerini başlatmak ve yoğunlaştırmak isteğini vurguluyordu.
İşte bu maksatla görevlendirdiği Sultaniyeli Johannes; Venedik, Cenova, Roma'daki temaslarının ardından 1403 Mayıs ayında Fransa'ya geldi ve burada Kral VI. Charles tarafından kabul edildi. Fransa'da kalacak olduğu altı aylık dönem, muhtemelen efendisi Timur ile ilgili çevresine aktardıklarına dayalı bir kitabın ortaya çıkmasına neden oldu. Yazar bu eserinde Timur'un yerel bir güçten kıtaları aşan haşmetli bir hükümdara dönüşmesine uzanan süreci aktarmakla kalmayarak aynı zamanda Timur'un devletinin idari düzeninden ordusuna varıncaya kadar pek çok hususta bilgi verir
Ahmet Deniz Altunbaş'ın eski Fransızca aslından çevirip notlandırdığı Timur'un Sarayında; Timur, Mîrân Şah ve Fransa Kralı arasındaki yazışmaların yanı sıra Timur ve elçisi hakkında dönemin muhtelif kroniklerinde verilmiş bilgileri de içeriyor. En önemlisi de Timur'un hükümdarlığına dair teferruatlı anlatımıyla bu konu üzerinde incelemeler yapan araştırmacılar ve tarihe meraklı okurlar tarafından da büyük bir beğeni ile okunmayı hak ediyor.
İran'da bulunan Sultaniye'deki Katolik kilisesinin başpiskoposu olan Johannes, Timur'un Sultaniye'yi zaptının ardından Timurlu sarayına yakın bir kişi hâline gelmiş ve bunun bir neticesi olarak 1398'de Timur'un bir elçisi sıfatıyla Venedik ve Cenova'ya gönderilmiştir. Bu görevinde efendisinin beğenisini kazanmış olacak ki 1402'de Ankara Muharebesi'nden sonra yeniden Avrupa'ya gönderildi. Bu sefer Timur, Sultaniyeli Johannes aracılığı ile Avrupalı muhataplarına Yıldırım Bayezid'i esir ettiğini müjdeliyor ve ardından da ipek yolunun önemli bir kısmının efendisi olmaktan başka, bu yolun limanlarının da çoğunun fatihi sıfatıyla temasın asıl nedenini, yani Avrupa ile ticaret ilişkilerini başlatmak ve yoğunlaştırmak isteğini vurguluyordu.
İşte bu maksatla görevlendirdiği Sultaniyeli Johannes; Venedik, Cenova, Roma'daki temaslarının ardından 1403 Mayıs ayında Fransa'ya geldi ve burada Kral VI. Charles tarafından kabul edildi. Fransa'da kalacak olduğu altı aylık dönem, muhtemelen efendisi Timur ile ilgili çevresine aktardıklarına dayalı bir kitabın ortaya çıkmasına neden oldu. Yazar bu eserinde Timur'un yerel bir güçten kıtaları aşan haşmetli bir hükümdara dönüşmesine uzanan süreci aktarmakla kalmayarak aynı zamanda Timur'un devletinin idari düzeninden ordusuna varıncaya kadar pek çok hususta bilgi verir
Ahmet Deniz Altunbaş'ın eski Fransızca aslından çevirip notlandırdığı Timur'un Sarayında; Timur, Mîrân Şah ve Fransa Kralı arasındaki yazışmaların yanı sıra Timur ve elçisi hakkında dönemin muhtelif kroniklerinde verilmiş bilgileri de içeriyor. En önemlisi de Timur'un hükümdarlığına dair teferruatlı anlatımıyla bu konu üzerinde incelemeler yapan araştırmacılar ve tarihe meraklı okurlar tarafından da büyük bir beğeni ile okunmayı hak ediyor.
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 113,10 | 113,10 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.