9789758803637
560154
https://www.merkezkitabevi.com/turk-italyan-siyaset-ve-sanat-iliskileri
Türk-İtalyan Siyaset ve Sanat İlişkileri
319.20
Bu kitabin fikri olusumu, bilim yasamimin büyük bölümünü kapsayan Ortaçag Anadolu Selçuklu mimarligi ve sanati arastirmalari sirasinda ortaya çikmistir. Türkiye'de alisilmisin aksine, sanat eserlerini üretildikleri dönemlerin ve ortamlarin siyasal, sosyal, ekonomik ve beseri kosullariyla birlikte incelemeye çalistigim yillarda, ilk kez konunun yeni ve ilginç bir boyutunun daha bulundugunu fark ettim. Gerçekte Anadolu'daki Selçuklu siyasal varliginin ve sanatinin ekonomik kaynaklarini saptamaya çalisirken, Ortaçag'da italyanlarla yapilan uzun süreli ticari isbirliginin ve dissatimlarin, sanilandan ve bilinenden çok daha kapsamli oldugunu açikça görebiliyordum. Bu durum, Selçuklu cografyasinin en uzak noktalarina kadar yayilan bayindirlik ve mimarlik eserlerinin vücut bulmasindaki ekonomik potansiyelin ana kaynaklarindan birisini, ayrintilarina inerek tanimama olanak sagladi. Bizans döneminden beri uluslararasi ticaret ve deniz tasimaciligi alaninda Akdeniz'de rakipsiz olan Italyanlarin, güçlü diplomasi gelenegi ile besledigi ticari beceri ve üstünlükleri, XIII. ve XIV. yüzyillarin ardindan, zaman zaman ortaya çikan siyasal çatisma ve gerginliklere karsin, Osmanli döneminde de artarak sürdürülecekti.Aslinda Türk-Italyan iliskileri; her alanda ve her asamada, gerçekligi ve günceli her iki tarafin da kendi çikarlarini gözetmede esas aldiklari degisik bir zeminde gelisti, iki taraf da -yararini korumak adina- karsi tarafi daha iyi tanimak ve degerlendirmek için özel çaba harcadi, yeni ve ilginç diplomatik taktikler, politikalar gelistirdi. Siyasal literatürde, genelde dostluk olarak tanimlanan iliskiler bütünü içinde, birliktelikler, karsitliklar ve kopmalar hep birbirini izledi. Siyasal süreklilige karsin, olaylarin seyri çerçevesinde, ne dostluklar ne de düsmanliklar kalici oldu. Yasanan tarihin içinde, bu olguyu destekleyen çok sayida örnek bulmak mümkündür. Bunlardan ilki ve belki de en dikkat çekici olani, Anadolu Selçuklulari dönemine rastlayan XIII. yüzyil baslarinda, yani iliskilerin henüz baslangiç asamasinda karsimiza çikiyor. Konunun kahramanlari Selçuklu sultani Giyaseddin Keyhüsrev ile ogullari ve gelecekteki anli-sanli Selçuklu hükümdarlari Izzeddin Keykavus ile Alaeddin Key-kubad'dir. 1196 yilinda Selçuklu tahtindan indirilen Giyaseddin Keyhüsrev ve iki oglu, bir tür siyasi sürgün olarak Konstantiopolis'e siginmislar, burada yöneticilerden yakin ilgi ve siyasi himaye görmüslerdi. Hatta devrik Selçuklu Sultani bir Bizans soylusuyla evlilik bile yapmisti. Ancak yasanan tarihsel süreç, Konstantinopolis'teki güçlü Venedik ticaret kolonisi ve dogal olarak Se-renissima Devleti ile Bizans arasinda ekonomik ve siyasi çikarlarin çatistigi, son derece zorlu ve karmasik bir siyasi dönemece rastliyordu. Nitekim bir süre sonra Venedik Devleti'nin yönlendirdigi ve San Marco armali gemilerle tasidigi IV. Haçli Seferinin ordulari Konstantinopolis'i kusatacak ve kent 13 Nisan 1204 tarihinde düsecekti. Bir dünya baskenti olan Konstantinopolis, Venedik'in öncülük ettigi Haçlilar tarafindan yakilip, yikilip, yagmalanirken; sabik Selçuklu Sultani ve sehzadeleri de oradaydi ve yasanan olaylarin gerçek tanigi olmuslardi. Bir süre sonra ogullariyla birlikte Konstantinopolis'ten ayrilan ve I205 yilinda yeniden Selçuklu tahtina oturan Giyaseddin Keyhüsrev, I206'da Venediklilerle ilk ticaret antlasmasini yaparken, hiç kuskusuz bagdasiklarinin ekonomik, siyasi ve diplomatik alandaki üstün yetenegini iyi biliyordu. Ayni sekilde kendi dönemlerinde sözkonusu antlasmayi yenileyen Izzeddin Keykavus ve Alaeddin Keykubad da Bizans Devleti'nin vergi muafiyeti ve asiri borçlanma nedeniyle Venedikliler önünde ticari ve siyasi alanda düstügü zaafiyeti ve sonuçlarini sürekli göz önünde tutan ihtiyatli politikalar izlemis olmalidirlar.Osmanli dönemine gelince; Türk-Italyan iliskilerinde bugüne kadar adindan en çok söz edilen ve tartisilan kisinin Fatih Sultan Mehmet oldugu ve iliskilerin baslangiç asamasina damgasini vurdugu bilinmektedir. Fatih, çocuklugu
Bu kitabin fikri olusumu, bilim yasamimin büyük bölümünü kapsayan Ortaçag Anadolu Selçuklu mimarligi ve sanati arastirmalari sirasinda ortaya çikmistir. Türkiye'de alisilmisin aksine, sanat eserlerini üretildikleri dönemlerin ve ortamlarin siyasal, sosyal, ekonomik ve beseri kosullariyla birlikte incelemeye çalistigim yillarda, ilk kez konunun yeni ve ilginç bir boyutunun daha bulundugunu fark ettim. Gerçekte Anadolu'daki Selçuklu siyasal varliginin ve sanatinin ekonomik kaynaklarini saptamaya çalisirken, Ortaçag'da italyanlarla yapilan uzun süreli ticari isbirliginin ve dissatimlarin, sanilandan ve bilinenden çok daha kapsamli oldugunu açikça görebiliyordum. Bu durum, Selçuklu cografyasinin en uzak noktalarina kadar yayilan bayindirlik ve mimarlik eserlerinin vücut bulmasindaki ekonomik potansiyelin ana kaynaklarindan birisini, ayrintilarina inerek tanimama olanak sagladi. Bizans döneminden beri uluslararasi ticaret ve deniz tasimaciligi alaninda Akdeniz'de rakipsiz olan Italyanlarin, güçlü diplomasi gelenegi ile besledigi ticari beceri ve üstünlükleri, XIII. ve XIV. yüzyillarin ardindan, zaman zaman ortaya çikan siyasal çatisma ve gerginliklere karsin, Osmanli döneminde de artarak sürdürülecekti.Aslinda Türk-Italyan iliskileri; her alanda ve her asamada, gerçekligi ve günceli her iki tarafin da kendi çikarlarini gözetmede esas aldiklari degisik bir zeminde gelisti, iki taraf da -yararini korumak adina- karsi tarafi daha iyi tanimak ve degerlendirmek için özel çaba harcadi, yeni ve ilginç diplomatik taktikler, politikalar gelistirdi. Siyasal literatürde, genelde dostluk olarak tanimlanan iliskiler bütünü içinde, birliktelikler, karsitliklar ve kopmalar hep birbirini izledi. Siyasal süreklilige karsin, olaylarin seyri çerçevesinde, ne dostluklar ne de düsmanliklar kalici oldu. Yasanan tarihin içinde, bu olguyu destekleyen çok sayida örnek bulmak mümkündür. Bunlardan ilki ve belki de en dikkat çekici olani, Anadolu Selçuklulari dönemine rastlayan XIII. yüzyil baslarinda, yani iliskilerin henüz baslangiç asamasinda karsimiza çikiyor. Konunun kahramanlari Selçuklu sultani Giyaseddin Keyhüsrev ile ogullari ve gelecekteki anli-sanli Selçuklu hükümdarlari Izzeddin Keykavus ile Alaeddin Key-kubad'dir. 1196 yilinda Selçuklu tahtindan indirilen Giyaseddin Keyhüsrev ve iki oglu, bir tür siyasi sürgün olarak Konstantiopolis'e siginmislar, burada yöneticilerden yakin ilgi ve siyasi himaye görmüslerdi. Hatta devrik Selçuklu Sultani bir Bizans soylusuyla evlilik bile yapmisti. Ancak yasanan tarihsel süreç, Konstantinopolis'teki güçlü Venedik ticaret kolonisi ve dogal olarak Se-renissima Devleti ile Bizans arasinda ekonomik ve siyasi çikarlarin çatistigi, son derece zorlu ve karmasik bir siyasi dönemece rastliyordu. Nitekim bir süre sonra Venedik Devleti'nin yönlendirdigi ve San Marco armali gemilerle tasidigi IV. Haçli Seferinin ordulari Konstantinopolis'i kusatacak ve kent 13 Nisan 1204 tarihinde düsecekti. Bir dünya baskenti olan Konstantinopolis, Venedik'in öncülük ettigi Haçlilar tarafindan yakilip, yikilip, yagmalanirken; sabik Selçuklu Sultani ve sehzadeleri de oradaydi ve yasanan olaylarin gerçek tanigi olmuslardi. Bir süre sonra ogullariyla birlikte Konstantinopolis'ten ayrilan ve I205 yilinda yeniden Selçuklu tahtina oturan Giyaseddin Keyhüsrev, I206'da Venediklilerle ilk ticaret antlasmasini yaparken, hiç kuskusuz bagdasiklarinin ekonomik, siyasi ve diplomatik alandaki üstün yetenegini iyi biliyordu. Ayni sekilde kendi dönemlerinde sözkonusu antlasmayi yenileyen Izzeddin Keykavus ve Alaeddin Keykubad da Bizans Devleti'nin vergi muafiyeti ve asiri borçlanma nedeniyle Venedikliler önünde ticari ve siyasi alanda düstügü zaafiyeti ve sonuçlarini sürekli göz önünde tutan ihtiyatli politikalar izlemis olmalidirlar.Osmanli dönemine gelince; Türk-Italyan iliskilerinde bugüne kadar adindan en çok söz edilen ve tartisilan kisinin Fatih Sultan Mehmet oldugu ve iliskilerin baslangiç asamasina damgasini vurdugu bilinmektedir. Fatih, çocuklugu
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 319,20 | 319,20 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.