9786059108430
467102
https://www.merkezkitabevi.com/ve-ejderha-sehre-tasinir
Ve Ejderha Şehre Taşınır
122.85
Çin, uzun yillar boyunca Avrupa-merkezli dünya ve tarihsel olarak, o merkeze yürüyen Türkiye için, "uzakta, setlerin ardinda yasayan ve pek de tanidik olmayan" bir ülkeydi.
Pek çoklari için "çekik gözlü insanlarin yasadigi, tuhaf bir mutfaga sahip, kalabalik bir ülke" olmanin ötesinde pek az sey çagristirmaktaydi.
Ancak bugün Çin'e iliskin "su uzaklardaki kapali ülke" kavrayisinin artik geçerli olmadigi giderek daha iyi anlasilmaktadir. Mao sonrasi dönemde politik iradenin yol haritasinin farklilasmasi, ekonomik sistemin reformlar eliyle çatallanimi ve uluslararasi kapitalist baglar kurmasi, Çin'in etki alanini daha önce hiç olmadigi kadar genisletmistir.
Uzak Dogu'nun, etkileri itibariyle hiç de "uzak" olmayan bu reform deneyimi, ardinda dikkatle incelenmesi gereken mekânsal bir iz ve pek çok toplumsal örüntü birakmistir.
Süphesiz bu dikkat çekici iz ve örüntüler toplami, ayni zamanda ülkenin modernizasyon projesinin bir sonucu olan kentlesme hareketlerinde görünür olmaktadir. Öyle ki Çin'in kentlesme serüveni 35 yil gibi kisa bir zaman içinde dünyanin ticaret merkezlerine dönüsen küçük balikçi kasabalarinin, sayilari 130 milyonun üzerine çikmis bulunan göçmen isçilerin ve "en yüksek", "en büyük" gibi pek çok nitelemeyi tekelleyen, modern dünyanin mimarlik-mühendislik harikalarinin hikâyesidir.
Bu kitap, son otuz küsur yilin en dikkat çekici kentlesme deneyimini, ülkenin politik-ekonomik reform hareketleriyle iliskisi çerçevesinde ve kuramsal bir perspektifle incelemektedir.
Pek çoklari için "çekik gözlü insanlarin yasadigi, tuhaf bir mutfaga sahip, kalabalik bir ülke" olmanin ötesinde pek az sey çagristirmaktaydi.
Ancak bugün Çin'e iliskin "su uzaklardaki kapali ülke" kavrayisinin artik geçerli olmadigi giderek daha iyi anlasilmaktadir. Mao sonrasi dönemde politik iradenin yol haritasinin farklilasmasi, ekonomik sistemin reformlar eliyle çatallanimi ve uluslararasi kapitalist baglar kurmasi, Çin'in etki alanini daha önce hiç olmadigi kadar genisletmistir.
Uzak Dogu'nun, etkileri itibariyle hiç de "uzak" olmayan bu reform deneyimi, ardinda dikkatle incelenmesi gereken mekânsal bir iz ve pek çok toplumsal örüntü birakmistir.
Süphesiz bu dikkat çekici iz ve örüntüler toplami, ayni zamanda ülkenin modernizasyon projesinin bir sonucu olan kentlesme hareketlerinde görünür olmaktadir. Öyle ki Çin'in kentlesme serüveni 35 yil gibi kisa bir zaman içinde dünyanin ticaret merkezlerine dönüsen küçük balikçi kasabalarinin, sayilari 130 milyonun üzerine çikmis bulunan göçmen isçilerin ve "en yüksek", "en büyük" gibi pek çok nitelemeyi tekelleyen, modern dünyanin mimarlik-mühendislik harikalarinin hikâyesidir.
Bu kitap, son otuz küsur yilin en dikkat çekici kentlesme deneyimini, ülkenin politik-ekonomik reform hareketleriyle iliskisi çerçevesinde ve kuramsal bir perspektifle incelemektedir.
Çin, uzun yillar boyunca Avrupa-merkezli dünya ve tarihsel olarak, o merkeze yürüyen Türkiye için, "uzakta, setlerin ardinda yasayan ve pek de tanidik olmayan" bir ülkeydi.
Pek çoklari için "çekik gözlü insanlarin yasadigi, tuhaf bir mutfaga sahip, kalabalik bir ülke" olmanin ötesinde pek az sey çagristirmaktaydi.
Ancak bugün Çin'e iliskin "su uzaklardaki kapali ülke" kavrayisinin artik geçerli olmadigi giderek daha iyi anlasilmaktadir. Mao sonrasi dönemde politik iradenin yol haritasinin farklilasmasi, ekonomik sistemin reformlar eliyle çatallanimi ve uluslararasi kapitalist baglar kurmasi, Çin'in etki alanini daha önce hiç olmadigi kadar genisletmistir.
Uzak Dogu'nun, etkileri itibariyle hiç de "uzak" olmayan bu reform deneyimi, ardinda dikkatle incelenmesi gereken mekânsal bir iz ve pek çok toplumsal örüntü birakmistir.
Süphesiz bu dikkat çekici iz ve örüntüler toplami, ayni zamanda ülkenin modernizasyon projesinin bir sonucu olan kentlesme hareketlerinde görünür olmaktadir. Öyle ki Çin'in kentlesme serüveni 35 yil gibi kisa bir zaman içinde dünyanin ticaret merkezlerine dönüsen küçük balikçi kasabalarinin, sayilari 130 milyonun üzerine çikmis bulunan göçmen isçilerin ve "en yüksek", "en büyük" gibi pek çok nitelemeyi tekelleyen, modern dünyanin mimarlik-mühendislik harikalarinin hikâyesidir.
Bu kitap, son otuz küsur yilin en dikkat çekici kentlesme deneyimini, ülkenin politik-ekonomik reform hareketleriyle iliskisi çerçevesinde ve kuramsal bir perspektifle incelemektedir.
Pek çoklari için "çekik gözlü insanlarin yasadigi, tuhaf bir mutfaga sahip, kalabalik bir ülke" olmanin ötesinde pek az sey çagristirmaktaydi.
Ancak bugün Çin'e iliskin "su uzaklardaki kapali ülke" kavrayisinin artik geçerli olmadigi giderek daha iyi anlasilmaktadir. Mao sonrasi dönemde politik iradenin yol haritasinin farklilasmasi, ekonomik sistemin reformlar eliyle çatallanimi ve uluslararasi kapitalist baglar kurmasi, Çin'in etki alanini daha önce hiç olmadigi kadar genisletmistir.
Uzak Dogu'nun, etkileri itibariyle hiç de "uzak" olmayan bu reform deneyimi, ardinda dikkatle incelenmesi gereken mekânsal bir iz ve pek çok toplumsal örüntü birakmistir.
Süphesiz bu dikkat çekici iz ve örüntüler toplami, ayni zamanda ülkenin modernizasyon projesinin bir sonucu olan kentlesme hareketlerinde görünür olmaktadir. Öyle ki Çin'in kentlesme serüveni 35 yil gibi kisa bir zaman içinde dünyanin ticaret merkezlerine dönüsen küçük balikçi kasabalarinin, sayilari 130 milyonun üzerine çikmis bulunan göçmen isçilerin ve "en yüksek", "en büyük" gibi pek çok nitelemeyi tekelleyen, modern dünyanin mimarlik-mühendislik harikalarinin hikâyesidir.
Bu kitap, son otuz küsur yilin en dikkat çekici kentlesme deneyimini, ülkenin politik-ekonomik reform hareketleriyle iliskisi çerçevesinde ve kuramsal bir perspektifle incelemektedir.
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 122,85 | 122,85 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.