Ve İnsan Otomobili Yarattı

Yirminci yüzyilin tarihi, insanliga unutulmaz acilar yasatan iki yikici ve utanç verici savasin disinda, birçok bilimsel ve teknik buluslarla birlikte, insanoglunu duygusal ve hatta fiziksel olarak yok etme egilimi gösteren otomobilin de tarihidir. Yüzyilin basinda toplumsal yasama katilan otomobil, büyük bir bulus olarak sunuldu. Insanlar artik rahatça istedikleri yere ulasabilecekti. Zengin evlerin önünde atli arabalar yerine bir tutku haline gelen otomobiller bekleyecekti. Toplu tasima araçlari yalniz yoksullar için çalisacak soylularla burjuvalarsa özel arabalar içinde seyahat edeceklerdi. Kapitalizm çok karli bir tüketim alani daha bulmustu. Ilerde belki de herkesin bir otomobili olabilirdi. Yüzyil bu hizla basladi ve daha çok yoksullasti, yaralandi ya da öldü. Simdilerde “Trafik Canavari“ dedigimiz ve sanki toplumlarin genel kültür düzeylerinin disinda bir canliymis gibi yol kenarlarina resimlerini astigimiz “Canavar“ gittikçe büyümekte ve çok daha fazla ölümlere neden olmaktadir.
Yazdigi romanlarla 2 kez Stalin Ödülü alan Ehrenburg, bu belgesel romaniyla daha isin basinda otomobillerin insan yasamina neler getirip götürdügünü çok vazgeçilmez bir tutku haline getirildigini anlatirken ayni zamanda yükselmekte olan 20. yüzyil kapitalizminin de kendini nasil saglamlastirdigini, üretimlerin insanlarin mutlulugu için degil, daha fazla kar elde etmek için yapildigini, siniflar arasi uçurumun daha da derinlestigini çok genis bir toplumsal fresk çizerek göstermektedir. Ve Insan Otomobili Yaratti, yalnizca bir bulusun degil, insan ruhunu gittikçe kemiren, insani kendi dogalligindan uzaklastirarak mutsuzlugun baslica temeli haline gelen mülkiyet tutkusunun da acimasiz romanidir.
(Arka Kapak)