Yakınname

Mehmet Yasin Uzakname'de yabanci ülkelere yaptigi yolculuklari anlatirken, Dadaloglu'nun ‘iragi yakin eden Arap atlari' gibi okurlarini dünyayi kesfe çikarmis, bu kitap üzerine yazdigim bir yazida belirttigim üzere ‘dokundugu, dolastigi her yerden bir ses, gittigi her ülkeden bir nefes' getirmisti. Onun haritayi önüne serip gezdigi ülkeleri kirmizi raptiyelerle isaretleme aliskanligi oldugunu biliyorum. Bu kez, Yakinname'de raptiyelerini ülkemizin cografyasina sapliyor.Yasin'in esliginde dogudan batiya, kuzeyden güneye, yalnizca büyük kentlerine degil en küçük köy ve kasabalarina varincaya dek, Külebi'nin ünlü siirindeki gibi ‘Ardahan'dan Edirne'ye' dolasiyoruz. ‘Akdeniz'e bir kisrak basi gibi uzanan' yurdumuzu. Bu yolculuk boyunca essiz görüntüler giriyor araya, yollara düsüp dere tepe düz giderken yalnizca güzellikler degil çirkinlikler, çarpikliklar, yoksul bölgelerin makûs talihinden kaynaklanan haksizliklar da görüyoruz. Yakinname, yakinimizda sandigimiz yörelerin, bir uçtan bir uca koskoca Türkiye cografyasinin gerçekte ne kadar uzak ve çekici oldugunu animsatiyor bize. Nedim Gürsel