9789750511363
514495
https://www.merkezkitabevi.com/zaman-ve-uzam-kulturu-1880-1918
Zaman ve Uzam Kültürü (1880-1918)
78.12
Titanic neden hatirlaniyor? Bu büyük facia, tarihte benzeri yasanmamis biçimde, üstelik eszamanli olarak tüm dünyada duyulmustu. Telsizler, telgraf operatörleri, gazeteler an be an bu dramdan haberdar olabilmislerdi. Gemiyi batarken izleyen yüzlerce kazazede tanikliklarini anlatacak, Titanic'in hikâyesi yine eszamanli bir ivmeyle her yerde bilinir olacakti. Buharli gemiler ve enerji kullanimiyla yolculuk süreleri azalmisti; bu faciayla birlikte sadece ulasim degil, iletisim sürelerinin de kisaldigi anlasildi. Hemen herkes zaman ve uzam deneyiminde bir devrim yasandiginin farkindaydi.Stephen Kern, 1880-1918 zaman araliginda, bu devrimi ve yarattigi etkileri irdeliyor. Fizikte Einstein'in görecelilik kurami, felsefede Bergson'un sürelilik kavrami, psikiyatride Freud'un bilinç disi zihinsel süreçleri, sosyolojide Durkheim'in zaman ve mekânin sosyal göreceliligi, resimde Picasso'nun kübizmi ve edebiyatta Proust'un kayip zaman arayisi ile Joyce'un bilinç akisi teknigine odaklaniyor. Geleneksel hiyerarsilerin dagilmasini, mesafe engelini ve sinirlari ortadan kaldiran iletisim teknolojilerinin yarattigi devinimleri betimliyor.Daha 1913 yilinda sinema, kamera gözü her yere girebildigi için, ayrica ucuz giris fiyatlari ve karisik oturma düzeniyle tiyatronun entelektüel kültürünü isçi sinifina açtigi için, “demokratik sanat” addedilir. Bisiklet de sosyal uzamda kurdugu köprüyle “önemli bir düzleyici” olur ve uzun mesafeli seyahati mümkün kilarak, seyahat ücretini ya da araba giderini karsilayamayan orta ve alt siniflara bu imkâni saglar. Arabanin demokratiklestirici etkisi, daha kitleler için yeterince ucuz degilken bile, hemen anlasilir. Aristokrasinin kirsal yerlesim statüsünün yerini burjuvazinin yeni kentsel yerlesim statüsü almaya baslayinca, toplumsal sayginligin korunmasinda mesafenin degeri azalir.
Titanic neden hatirlaniyor? Bu büyük facia, tarihte benzeri yasanmamis biçimde, üstelik eszamanli olarak tüm dünyada duyulmustu. Telsizler, telgraf operatörleri, gazeteler an be an bu dramdan haberdar olabilmislerdi. Gemiyi batarken izleyen yüzlerce kazazede tanikliklarini anlatacak, Titanic'in hikâyesi yine eszamanli bir ivmeyle her yerde bilinir olacakti. Buharli gemiler ve enerji kullanimiyla yolculuk süreleri azalmisti; bu faciayla birlikte sadece ulasim degil, iletisim sürelerinin de kisaldigi anlasildi. Hemen herkes zaman ve uzam deneyiminde bir devrim yasandiginin farkindaydi.Stephen Kern, 1880-1918 zaman araliginda, bu devrimi ve yarattigi etkileri irdeliyor. Fizikte Einstein'in görecelilik kurami, felsefede Bergson'un sürelilik kavrami, psikiyatride Freud'un bilinç disi zihinsel süreçleri, sosyolojide Durkheim'in zaman ve mekânin sosyal göreceliligi, resimde Picasso'nun kübizmi ve edebiyatta Proust'un kayip zaman arayisi ile Joyce'un bilinç akisi teknigine odaklaniyor. Geleneksel hiyerarsilerin dagilmasini, mesafe engelini ve sinirlari ortadan kaldiran iletisim teknolojilerinin yarattigi devinimleri betimliyor.Daha 1913 yilinda sinema, kamera gözü her yere girebildigi için, ayrica ucuz giris fiyatlari ve karisik oturma düzeniyle tiyatronun entelektüel kültürünü isçi sinifina açtigi için, “demokratik sanat” addedilir. Bisiklet de sosyal uzamda kurdugu köprüyle “önemli bir düzleyici” olur ve uzun mesafeli seyahati mümkün kilarak, seyahat ücretini ya da araba giderini karsilayamayan orta ve alt siniflara bu imkâni saglar. Arabanin demokratiklestirici etkisi, daha kitleler için yeterince ucuz degilken bile, hemen anlasilir. Aristokrasinin kirsal yerlesim statüsünün yerini burjuvazinin yeni kentsel yerlesim statüsü almaya baslayinca, toplumsal sayginligin korunmasinda mesafenin degeri azalir.
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 78,12 | 78,12 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.